Güven Özalp - Brüksel
Görev alanı "Vancouver'den Vladivostok"a kadar uzanan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın 18 - 19 Kasım'da İstanbul'da düzenlenecek toplantısına sadece bir kaç gün kalırken Türk yetkililer tarafından "yüzyılın
son zirvesi" olarak tanımlanan zirve Türkiye açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor.
Gerek ilk kez bu derece kapsamlı bir zirveye ev sahipliği yapacak olması gerekse kendisini çok yakından ilgilendiren konuların karara bağlanacak olması Türkiye açısından zirveyi adeta uluslararası bir sınav havasına büründürüyor. 1992'de Yugoslavya'nın üyeliğinin askıya alınması nedeniyle üye sayısı 54'e düşen AGİT'in İstanbul Zirvesi'nde önemli kararlara imza atılması öngörülüyor. Bu kararlardan ilkini 21. yüzyılda Avrupa güvenliğinin temellerini belirleyecek ve bu çerçevede örgütün fonksiyonlarında düzenleme yapacak olan İstanbul Güvenlik Şartı oluşturacak. İmzalanması öngörülen bir başka belgeyi ise Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması (AKKA) oluşturuyor. Özellikle Türkiye çevresindeki düzenlemeler nedeniyle Ankara'nın büyük önem verdiği bu anlaşma "uyarlanmış" bir niteliğe sahip olacak.
Rusya kilit
AGİT Zirvesi sırasında imzalanması öngörülen hemen tüm belgelerde Rusya'nın kilit bir konuma sahip olması dikkat çekiyor. Klasik bir Batı - Rusya çekişmesinin yaşandığı AGİT'te ağırlığını kim koyabilirse belgelerin içeriği o yöne doğru kayıyor. Zirvenin başlamasına birkaç gün kala gerek Güvenlik Şartı gerekse AKKA konusunda Rusya'dan kaynaklanan sıkıntılar sürerken diplomatlar bu zirvenin de 1994 Budapeşte Zirvesi gibi fiyaskoya dönüşmemesi için büyük çaba harcıyorlar.
Geniş yelpaze
Türkiye'nin AGİT zirvesinden beklentileri toplantıyla sınırlı kalmıyor. AGİT'in gündeminde olmayan ancak temaslar sırasında gündeme gelmesi beklenen Kıbrıs, Bakü - Ceyhan anlaşması, Avrupa Birliği'yle ilişkiler gibi konularda Ankara doğrudan temas ve kazanımlar elde etmenin yollarını arayacak.