Top şimdi Rusya’da

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde ABD ve Ukrayna heyetleri arasında yapılan görüşmeler sonrası, Ukrayna’nın 30 günlük bir ateşkesi kabul etmeye hazır olduğunu açıklaması ile gözler Rusya’ya çevrildi. 

ABD Başkanı Donald Trump “Umarım Başkan Putin de ateşkesi kabul edecek. Hayır derlerse o zaman maalesef burada barışın önündeki engelin ne olduğunu anlayacağız” ifadeleri ile topun artık Putin’de olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanı Marco Rubio da benzer açıklamalar yaparken, “Rusya’nın yanıtını sabırsızlıkla bekliyoruz ve onları tüm silahlı faaliyetleri sonlandırma konusunu değerlendirmeye kararlılıkla çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. 

Baskı olabilir 

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in, ABD’nin teklifini kabul ederek sorumluluğu Rusya’ya atması mantıklı bir adım olarak değerlendirildi. Nitekim Trump, Zelenskiy’i yeniden ABD’ye davet edeceğini de duyurdu. 

BBC, Zelenskiy’in nasıl bir Amerikan yönetimiyle karşı karşıya olduğunu anladığını ve artık topu Rusya’nın sahasında tutmak için elinden geleni yapacağını yazdı. Telegraph’a göre de, Rusya, ABD’nin teklifini teklifi reddederse, Washington Ukrayna’ya daha fazla askeri destek sağlayarak bu kez Kremlin’e baskıyı artırma yoluna gidecek. Ukrayna’ya yapılan baskının bir benzerinin Rusya’ya karşı da yapılabileceği tahmin ediliyor. 

CNN International ise Moskova’nın barış konusunda ciddiyse zor tavizler vermesi gerekebileceğini, bu durumun Putin’in Trump’la olan ilişkisinde de belirleyici bir dönüm noktası olabileceğini yazdı. 

Acele etmeyecekler 

Nitekim Rusya’nın 30 günlük ateşkesi kabul edip etmeyeceği henüz belirsiz. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un ateşkes müzakereleri için bu hafta Moskova’ya gideceğini kaydederek “Rusları bu planı imzalamaya çağırıyoruz” dedi. Rusya’da ise gelen ilk mesajlar temkinli. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna’ya “30 günlük acil ateşkes” içeren teklifine ilişkin ABD’den bilgilendirme beklediklerini belirterek “Biz acele etmek istemiyoruz” dedi.

Peskov, “ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, bu konuda bizi bilgilendireceklerini söyledi. Yorum yapmadan önce ABD tarafını dinlememiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Bununla birlikte Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin ile ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Ratcliffe’in, telefonda “iki ülkeyi ilgilendiren ortak konuları” görüştüğü bildirildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise ABD’li blogger’lara verdiği röportajda, NATO birliklerinin herhangi bir bayrak altında Ukrayna’ya konuşlandırılmasının tehdit olduğunu belirterek “Bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz” dedi. Rusya lideri Vladimir Putin, ateşkes değil, uzun vadeli barış anlaşması istediklerini ifade etmişti. 

Askeri üniformayla Kursk’a gitti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, askeri üniforma giyerek bir kısmını Ukrayna ordusunun kontrolü altına aldığı Kursk bölgesindeki komuta merkezine ilk kez ziyarette bulundu. Bölgedeki Rus askeri birliklerine teşekkür eden Putin, “Bölge tamamen kurtarılmalı ve devlet sınırını yeniden eski haline getirmeliyiz” diyerek, esir düşen Ukrayna askerlerinin ‘terörist’ muamelesi göreceğini söyledi.

Müzakere öncesi toprak yarışı!

Kiev ile olası müzakereler öncesinde Rusya, Ukrayna’ya yönelik saldırılarını yoğunlaştırırken, Kursk bölgesinde kaybettiği toprakları da hızlı bir şekilde geri almaya başladı. Ukrayna, Rus gazının boru hattıyla Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gönderildiği tek nokta olan bölgedeki Suca şehrini ele geçirmişti. Ancak son günlerde bölgede yoğun operasyona başlayan Rus ordusu, bölgeyi büyük oranda geri aldı ve Suca kent merkezine de girdi. Kursk’ta Rusya’nın yaklaşık 15 bin askerini kaybettiği ifade ediliyor. Rusya, Ukrayna kentlerine de saldırıları yoğunlaştırdı; Kryvyi Rih, Odesa, Dnipro ve Harkov’a hava saldırıları düzenledi. Odesa açıklarında bir tahıl gemisini vuran Rusya, dört kişinin ölümüne neden oldu.