30.06.2025 - 15:53 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
19 yaşındaki işsiz Oleh paraya çok ihtiyacı olduğunu anlatıyor: "Evde oturuyordum, genelde hiçbir şey yapmıyordum." Okulu bıraktığından beri geçen üç yılını böyle tanımlıyor.
2024'te baba oldu ve artık bir bebeğe bakmak zorundaydı. Telegram'daki "Ukrayna'da iş" kanallarında para kazanabileceği işler aramaya başladı. Bu kanallardan birinde, kendisini Anton olarak tanıtan bir adamın ilanını gördü.
The Guardian'ın haberine göre Oleh, "Kolay işler olduğunu ve dolar olarak ödeme yapıldığını söyledi. Onunla iletişime geçtiğimde, yaşadığım yerdeki mahkeme binası, askerlik şubesi ve polis karakolunun fotoğraflarını çekmemi istedi. Kripto cüzdanıma USDT olarak 50 dolar gönderdi" diye anlatıyor.
'BASİT GÖREVLERLE BAŞLATIYORLAR'
Ukrayna güvenlik servisi SBU ajanlarına göre, Rus küratörler genellikle böyle basit görevlerle başlıyor. Gizli binaların fotoğrafları, karşı propaganda içerikli afişleri yazdırıp asmak gibi. Sonra görevlerin ciddiyeti artıyor.
Dekhtiarenko şöyle diyor: "Bazıları tehdit ediyor, bazıları ise dostça yaklaşıyor. Kurbanın psikolojik durumuna göre farklı taktikler izliyorlar." Küratörler çoğu zaman genç dili kullanarak, karşılarındakinin yaşıtı gibi davranıyor, bazen flört ediyor, bazen aile sorunları için destek sunuyorlar. Genellikle Rus olduklarını gizliyorlar; kendilerini savaştan bıkmış Ukraynalılar olarak tanıtıyorlar.
Eğer kişi isteksiz davranırsa, Rus olduklarını açıklayıp, daha önceki işbirliklerinin kanıtlarını SBU'ya göndermekle tehdit ederek şantaj yapıyorlar. Dekhtiarenko şöyle diyor: "İlk görevi yapan kişi artık oltaya takılmıştır."
'BEN TERÖRİST DEĞİLİM'
Habere göre bir olayda, genç bir kızın telefonuna kötü amaçlı yazılım yüklenmiş ve telefonundaki mahrem görüntülerin yayımlanmasıyla tehdit edilmiş.
Oleh fotoğrafları çektikten kısa süre sonra Anton ona yeni bir görev teklif etti: yaşadığı yerde bir binayı yakmak. Oleh bu işi kabul etmek istemedi, "Ben terörist değilim" dedi. Anton ısrar edince onun hesabını engelledi.
Ancak parasızlık içinde bu konuşma zihninde kaldı. Birkaç hafta sonra, Telegram’da Alexander adında biri ona ulaştı. Bu kez hiçbir şey yakmasına gerek kalmadan 1000 dolar kazanabileceğini söylediğinde cezbedici geldi.
Oleh işi tek başına yapmak istemedi, eski okul arkadaşı Serhiy’i aradı, işi birlikte yapmalarını önerdi. Parayı paylaşacaklardı.
Serhiy, "Rivne’ye gidelim mi?" dediğinde, "Ne iş bu?" diye sordum. "Sonra söylerim," dedi. Serhiy de işsizdi, iki çocuğu vardı, para işine çok uygundu.
Oleh, kız arkadaşına birkaç günlüğüne para kazanmak için gideceğini söyledi. Alexander yol ve masraf için yaklaşık 200 doları kripto para olarak gönderdi. Sumy bölgesinden Rivne’ye otobüs bileti aldı. Akşam şehre vardılar. Alexander, ucuz bir otel bulmasını ve talimat beklemesini söyledi.
Ertesi sabah Alexander ona bir konum gönderdi: şehrin dışında bir garaj alanı. "Orada sadece içinde boya olan bir çanta almanız yeterli" dedi Serhiy. Biraz tedirgindiler.
'GARAJLARIN ARASINA GİR'
Oleh konuma ulaştığında, Telegram üzerinden yönlendirme aldı. “32 ve 33 numaralı garajların arasına gir, bir lastik göreceksin,” dedi. Lastiğin içinde siyah bir sırt çantası ve beyaz bir poşet buldu. İkisini de aldı.
Alexander çantayı açmamalarını, paylaşacağı yeni konuma gitmelerini söyledi. Bu konum polis karakoluydu. Çantayı açtığında boyanın fışkırarak duvara yayılacağını, savaş karşıtı bir mesaj vereceğini söyledi. Taksiye binip şehir merkezine gittiler.
Polis karakoluna yaklaşırken ayrılmaya karar verdiler. Oleh, Telegram'da Alexander'la nerede buluşacaklarını konuşurken, Serhiy çevreyi kontrol edecekti.
Oleh, Telegram sohbetlerinde Serhiy’in huzursuz olduğu görülüyor: "Aynı BMW'yi ve aynı kadını tekrar gördüm. Umarım her şey yolunda gider" diye yazdı.
Alexander, Oleh’e beyaz poşeti açıp içindeki kutuyu çıkarmasını, sonra polis karakoluna doğru yürümesini söyledi.
KORKUYLA EN YAKIN POLİS'E KOŞTU
Oleh kutuyu açtığında, bunun bomba olduğunu fark etti. Korkuyla en yakın polis memuruna koştu, bomba taşıyor olabileceğini söyledi. Tam o anda SBU ajanları harekete geçti, hem Oleh hem Serhiy’i yere yatırarak çantaları aldı.
Olayı izleyen bir SBU görevlisine göre, Rivne’de üç gün önce benzer bir saldırı olmuştu: 21 yaşında işsiz bir genç Telegram üzerinden bomba alıp askerlik şubesine götürmüştü. Bomba patlamış, genç ölmüş, sekiz asker yaralanmıştı.
Oleh ve Serhiy’in çantasında vida ve çivilerle doldurulmuş bomba ile daha küçük, zayıf bir patlayıcı vardı. Küçük kutuda bir kameraphone bulunuyor, konum ve video Alexander’a aktarılıyordu. Bombalar üzerindeki telefonları arayarak patlatması planlanmıştı.
Ancak SBU, sinyalleri bloke edebilecek teknik ekipmanla oradaydı. Alexander arama yaptığında bağlantı gerçekleşmedi.
Alexander'ın gerçek kimliği bilinmiyor ama Rus istihbaratına ait olduğu düşünülüyor. GRU ya da FSB ajanları ya da aracıları bu tür görevleri yönetiyor.
'APTALSIN' DEDİLER
Oleh ve Serhiy’in çantadaki bombayı hazırlayan kişi henüz bulunamadı. Ancak SBU, daha önce benzer bombalar hazırlayan bir genç kızı tutuklamıştı. O da Telegram üzerinden işe alınmıştı.
Bu olayların ardından, SBU gençleri bilinçlendirmek için okullarda farkındalık programı başlattı. Ayrıca gençlerin şüpheli teklifleri ya da Telegram hesaplarını bildirebileceği bir chatbot kuruldu.
Avrupa istihbaratının cevabını aradığı soru şu: Rusya bu taktiği batıya da yayacak mı? Şu ana kadar Batı’daki saldırılar genelde kaos yaratmayı amaçladı, kan dökmeyi değil.
Bir Ukraynalı güvenlik kaynağına göre, bu değişebilir: "Ukrayna Rusya'nın konvansiyonel ve hibrit savaş test alanı. Burada denenip Batı'ya uygulanıyor."
Oleh ve Serhiy yakalanarak hayatta kalmış olabilir, ama şimdi yargılanmayı bekliyorlar. 12 yıla kadar hapis cezası alabilirler. Oleh suçunu kabul edip etmeyeceğine karar vermemiş. Ruslara çalıştığını ya da bunun bir felakete yol açabileceğini bilmediğini savunuyor.
Hapishaneden yaptığı kısa telefon görüşmesinde, kız arkadaşı ona kendisini ve çocuklarını bir daha aramamasını söyledi. Ailesiyle yaptığı görüşmeyi ise şöyle özetliyor: "Aptalsın dediler."