09.04.2025 - 11:46 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
İsrailli Yedioth Ahronot'un haberine "Utanç sahnesi" başlığı atıldı ve "Trump-Netanyahu görüşmesinin medyada yer alış biçimi bu, 'darbe, felaket ve cezve taştı' izleyicilerin genelde Netanyahu'nun Beyaz Saray ziyaretlerini özetlemek için alışık olduğu kelimeler değildir, hele ki başkan, 'kurtarıcı' Donald Trump olduğunda. Başbakana muhalif kanallarda bile bu tür görüşmeler genellikle olumlu bir dille sunulur. Ama bu sefer görüntü de ses de bambaşkaydı. Özellikle iki ay önce Donald Trump'ın göreve ilk geldiği zamana kıyasla: O zamanki Netanyahu'nun beden diliyle birkaç gün önceki arasında öyle bir fark vardı ki, araya koca bir diplomatik evren sığar." Haber Netanyahu'nun "gördüğü muameleyi" şöyle aktarmaya devam etti:
'ZELENSKIY GİBİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜLDÜ'
Netanyahu'ya gösterilen muamele, İsrail İşçi Partisi'den Eitan Cabel'in ifadesiyle Ukrayna Cumhurbaşkanı'na yapılan küçük düşürmeyi andırıyordu, ya da), ya da Yishai Cohen'in yorumuyla Trump'tan aldığı övgüler, görüşmeden eli boş çıkmasını örtmeye çalışıyordu.x
'GÜLMEMEK İÇİN ZOR TUTTULAR'
Öyle ki Netanyahu'nun Barack Obama'ya karşı yaptığı gibi Trump'a açıkça ya da kapalı kapılar ardında meydan okuyup okumayacağı yönünde bir yorum da yapıldı. O sırada İsrailli Kanal 13 haberden Lior Keinan ve Kanal 12'den Yaron Avraham'ın kendilerini gülmemek için zor tuttuğu görüldü.
Netanyahu'nun, tıpkı Barack Obama'ya karşı yaptığı gibi, Trump’a açıkça ya da kapalı kapılar ardında meydan okuyup okuyamayacağı yönündeki şaka-yorum da pek gündemde değildi. Bu yüzden Lior Keinan (Kanal 13 Haber) ve Yaron Avraham (Kanal 12 Haber) gülüşlerini zor tuttu.
'TEK BİR KEMİK BİLE ATILMADI'
Yedioth Ahronot'a göre "İran ile müzakerelerin başlaması, Trump'ın Türkiye Cumhurbaşkanı'na olan ilan-ı aşkı ve gümrük vergileri konusunda Netanyahu'nun yüzüstü bırakılması, 'derin devlete' tek bir kemik bile atılmaması gibi konuların arka plana atılıp Anayasa Mahkemesi üzerine yapılan tartışmaları öne çıkardı. Tartışmalardaki öfke ve zehir miktarına bakılırsa, Netanyahu Washington'dan patronundan azarı yiyip eve dönen ve öfkesini kediden çıkaran bir insan gibi geri dönmüş olabilir."
'TRUMP İSRAİL İLE AYNI ÇİZGİDE DEĞİL'
İsrail merkezli The Jerusalem Post, "Trump'ın Suriye ve Türkiye odaklanmasının İsrail açısından önemine" dair analizinde "Trump'ın son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ankara'nın Suriye'deki rolü hakkında yaptığı olumlu açıklamaların ardından, Washington'un Ankara ile yaşanan gerilimler konusunda Kudüs'le aynı çizgide olmadığı anlaşılıyor" ifadelerine yer verdi.
Trump'ın Netanyahu ile görüşme sonrası yaptığı "önemli açıklamaların Ankara ile Kudüs arasında Şam’la ilgili konularda olası bir ilerleme yolunu işaret edebileceği" belirtilirken eklendi: "İsrail, Türkiye'nin Şam'daki yeni yönetimle kurduğu ilişkilerin, İran tehdidinin yerini alacak yeni bir Türk tehdidine dönüşmesinden endişe ediyor. Fakat Türkiye meselesi çok daha karmaşık, çünkü Türkiye bir NATO üyesi. Trump'ın Erdoğan ve Ankara'nın Suriye'deki rolü hakkındaki olumlu sözleri, Washington'ın bu konudaki yaklaşımının Kudüs'le aynı çizgide olmadığını da gözler önüne seriyor."
"Bu Trump açısından önemli bir politika hamlesi. Görünüşe göre, Türkiye'ye destek mesajı veriyor ve Ankara’ya Suriye’de daha büyük bir rol biçiyor. Bu durum Kudüs'ü endişelendirecektir. Ancak Trump, gelecekte yaşanabilecek olası gerilimleri yumuşatabileceğini de belirtti. Ankara, Beyaz Saray'dan daha fazla destek aldığını hissederse, bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği merak konusu."
'ERDOĞAN'I ANARAK DALGA GEÇTİ'
İsrailli ekonomi yayını Globes ise Trump'ın Pazartesi yarattığı vergi krizinden bahsettikten sonra "Neyse ki, küresel bir panik yaşanırken İsrail ile ABD arasındaki ilişkilerin durumu hakkında bir şey öğrendik. Netanyahu'nun Trump için söylediği 'İsrail'in Beyaz Saray'da gördüğü en iyi başkan' ve 'söylediğini yapan gerçek bir dost" tavsiyelerinin ardından, ABD başkanının İsrail'in istekleriyle uyuşmayan planları olduğunu da öğrendik. Ayrıca sadık İsrailli ortağının kendisini bu niyetlerinden vazgeçirmesine veya kendisine karşı çıkmasına izin verme niyetinde değil" ifadeleri yer aldı ve eklendi:
"Netanyahu'nun Washington'a boşuna koştuğunu, çünkü İsrail'in ondan sıfır gümrük vergisi alamayacağını öğrendik. Ayrıca sanıldığının aksine Trump'ın İsrail'e olan sadakati, kendi eğilim ve eğilimleriyle örtüşen İsrail hamleleri ve arzularıyla sınırlı. Ortadoğu'da genel bir savaş arzu edilenler arasında değil. Bu, onun sert ve erkeksi tonuyla çelişiyor olabilir ama son yarım yüzyıldır söylediği hemen her şeyle kesinlikle tutarlı. Başkan 'Erdoğan adında biriyle harika bir ilişkim var' derken Başbakan Netanyahu da dahil olmak üzere dinleyicileriyle dalga geçti."
'TÜRKİYE İLE İŞ YAPMA HEVESİ'
Globes, Trump'ın "Ve ben onu seviyorum, o da beni seviyor ve basının kızacağını biliyorum... ama ben ondan hoşlanıyorum, o da benden hoşlanıyor ve aramızda hiçbir zaman sorun olmadı. Birlikte çok şey yaşadık ama hiçbir zaman sorun yaşamadık" ifadelerine yer verirken şöyle devam etti:
"İsrail, ABD başkanının en büyük ve en tehlikeli iki düşmanı olan İran ve Türkiye ile iş yapmaya hevesli olduğunu öğrendi.
Diziden ayrılan Sibel Taşçıoğlu'na veda pastası kesildi. Usta oyuncunun imalı sözleri bir anda sosyal medyanın gündemine oturdu.