Bu hikaye filmde yok! Titanik'in kaptanına 'itibarını geri veren' kahramanlık hikayesi

Titanik felaketinin ardından İngiliz Daily Mirror gazetesi ertesi gün manşetinde çarpıcı bir iddia yayınladı: "Kaptan Smith Köprüde Kendini Vurdu".

New York ve Londra'da deniz felaketine ilişkin resmi soruşturmalar devam ederken, hayatta kalanlar da kaptanın onursuz davranışlarına dair söylentiler duyduklarını iddia ettiler. Bunlar arasında, kaynağı şüpheli olan Kaptan Smith'in içki alışkanlıkları, Titanik'in aşırı hızı ve buzdağı uyarılarının göz ardı edilmesi gibi iddialar da yer alıyordu.

O dönemin denizcileri için gemiyle birlikte batmak bir onur meselesiydi. Beyaz Yıldız Hattı'nın saygın komodoru ve dünyanın en çok kazanan kaptanı olan 62 yaşındaki Smith gerçekten de utanç içinde kendi canına mı kıymıştı?

ASLINDA NASIL ÖLDÜ?

Şimdi yeni bir kitap bu soruya kesin bir cevap verdiğini iddia ediyor. Yazar Dan E. Parkes, Smith'in kendi canına kıymadığını, bunun yerine diğer 1495 kişiyle birlikte buzlu sularda boğularak ya da donarak öldüğünü savunuyor.

Smith'in ölümü görgü tanıklarının ifadeleriyle çelişiyordu. Bazıları kendi kendini vurduğunu iddia ederken, diğerleri kaptanın dalgaların arasında kaybolduğunu görmüştü.

Dönemin gazeteleri Smith'in batan gemide intihar ettiğini yazmıştı.

Trajedinin yaşandığı dönemde, filmde Bernard Hill tarafından canlandırılan Kaptan Smith'in boğulmadığı, kendini vurduğu yönünde söylentiler dolaşıyordu.

"Titanik Mirası: Kaptan, Kızı ve Casus" adlı kitabında Parkes, Smith'in itibarına sürülen lekelerin haksız olduğunu savunuyor.

Parkes, absürt hikayelerin ne kadar yayıldığına dair bir örnek olarak, batmadan üç ay sonra Baltimore'lu bir adamın Smith'in hayatta kaldığını ve Maryland'de kılık değiştirerek yaşadığını iddia ettiğini anlatıyor.

'ÇOK HIZLI SÜRÜYORDU' İDDİASI

Parkes ayrıca Smith'in Titanik'i ilk seferinde çok hızlı sürdüğüne ve uyarıları dikkate almadığına dair hiçbir kanıt bulamadı. Smith'in içki içtiği ve gemi batarken sersemlemiş bir halde olduğu yönündeki haberleri de çürütüyor.

Parkes'ın yeni kitabı, Titanik felaketinden kurtulanların görgü tanıklıklarını detaylandırarak, talihsiz kaptanın son anları olduğuna inandığı olayları ortaya koyuyor.

Ancak Parkes, zamanının büyük bir bölümünü intihar söylentilerine ayırıyor ve 1931'de ölen dul eşi Eleanor ve 75 yaşında 1973'te ölen tek çocuğu Mel'i derinden etkileyen bu karakter suikastı olarak gördüğü durumu sona erdiriyor.

Parkes, "bir subayın ateş ettiğini ve intihar ettiğini bildiren birçok görgü tanığı ifadesi olmasına rağmen," bu kişinin isimsiz olduğunu ve bu nedenle talihsiz denizci olma ihtimalinin düşük olduğunu savunuyor. Bunun yerine Parkes, travma geçirmiş yolcuların, muhtemelen panikleyen kalabalığı kontrol etmek için ateşlenen silah seslerini duyduklarını ve kanıt olmaksızın bunun Smith'in intiharı olduğunu varsaydıklarını öne sürüyor.

Parkes'a göre, olayların gidişatına öfkeli ve şaşkın olan hayatta kalanlar, suçlayacak birini arıyorlardı ve kaptanı hedef aldılar.

'O BİR KAHRAMAN OLARAK ÖLDÜ'

İntihar hikayesinin aksine, 27 yaşındaki bankacı ve birinci sınıf yolcu Robert Williams Daniel, Titanik okyanusa batarken "Kaptan Smith'i köprüde gördüğünü" söyledi. O dönemde New York Herald'a güverteden atladıktan sonra suyun yavaş yavaş kaptanın ayaklarından beline kadar yükseldiğini ve sonunda onu yuttuğunu gördüğünü anlattı.

Daniel, "O bir kahraman olarak öldü," dedi. Smith, bazı kurtulanlar tarafından gemisiyle birlikte battığı ve hatta donan okyanus sularına yenik düşmeden önce bir bebeği kurtarmaya çalıştığı iddialarıyla kahraman ilan edildi. Parkes'a göre, Titanik yolcuları muhtemelen kalabalığı kontrol etmek için ateşlenen bir silah sesi duydu ve bunun Smith'in silahı kendine doğrulttuğunu varsaydılar.

33 yaşındaki birinci sınıf salon görevlisi Frederick Dent Ray, ABD soruşturmasında Smith'in özel uşağı Arthur Paintin'in "en son köprüde, kaptanın yanında dururken görüldüğünü" ifade etti. Connecticut'lı milyoner Frederick Hoyt, odasına gittiğini, hantal giysilerin hayatta kalma şansını artıracağına inanarak dış giysilerini çıkardığını ve güverteye dönerken Smith'e çarptığını anlattı. Hoyt, soğuğa karşı kendilerini güçlendirmek için Smith ile sert bir içki paylaştıklarını ve ardından atladığını söyledi.

'KAPTANI, KÖPRÜDE, AYAKTA GÖRDÜM'

31 yaşındaki aşçı Isaac Maynard ise New York'ta, kendisi denize düşerken "kaptanı köprüde ayakta gördüğünü" ifade etti.

Maynard bir bota tutundu ve şunları hatırladı: "Kaptan Smith'in köprüden denize düştüğünü gördüm ve sonra onu suda yüzerken gördüm. Hala tamamen giyinikti, başında kepi vardı."

"Salına tutunan adamlardan biri elini uzatarak onu kurtarmaya çalıştı ama o izin vermedi ve 'Kendinize dikkat edin çocuklar' diye bağırdı. O sırada onu göremediğim için kaptana ne olduğunu bilmiyorum ama sanırım battı."

Parkes, Smith'in kendini vurduğunu iddia eden birkaç kurtulanın güvenilir olmadığını, çünkü onların son batmadan çok önce denize açılan cankurtaran sandallarında bulunduklarını savunuyor.

Parkes, Smith'in kahramanlığında daha da ileri giderek, suda tuttuğu bir bebekle bir cankurtaran botuna doğru yüzdüğünü, çocuğu bota verdiğini ancak kendisinin binmeyi reddettiğini iddia eden başka kurtulanlara da atıfta bulunuyor.

'BİR ÇOCUĞA TUTUNDU' İDDİASI

İtfaiyeci Frederick Harris, İngiliz gazetesi The Western Daily Mercury'ye "kaptanın suya atladığını ve bir çocuğa tutunduğunu, onu çok az sayıdaki saldan birine yerleştirdiğini gördüğünü" söyledi. Harris, kaptanı daha sonra görmediğini de ekledi.

Smith'in ölümüyle ilgili skandallar, dul eşi ve küçük kızı için acılarına tuz biber ekti.

Zengin yolcuları dolandırmak amacıyla sahte bir isimle gemiye binen kumarbaz ve dolandırıcı George Brereton, Brooklyn Daily Eagle'a Smith'in su yüzeyine çıktığını, ardından batan Titanik'e doğru yüzdüğünü, onunla birlikte batmaya kararlı olduğunu söyledi.

İlginizi Çekebilir

Titanik'i suya gömen delikler

Titan denizaltısı arızalıymış

Brereton, "On beş metre ötede, çabalayan denizcinin dikkatini çeken bir bebeğin cesedi vardı," dedi. "Çocuğu yakaladı ve sağ koluyla bir cankurtaran botuna doğru yüzdü. Küçük çocuk güvenli bir şekilde bota yerleştirildi ve kaptan batan Titanik'e doğru mücadelesine devam etti."

Parkes, bu kahramanca davranışların, seçkin gezginler arasında o kadar aranan ve "Milyonerlerin Kaptanı" lakabını kazanan bir adam için tamamen tahmin edilebilir olduğunu savunuyor.

Ve Parkes'a göre, Smith kendi kaderini ürkütücü bir şekilde önceden sezmişti.

Kocasının birinci subay William Murdoch olduğu Ada Murdoch, Titanik'in denize elverişliliğinden endişelenerek Kaptan Smith'i böyle bir geminin batışını anlatan bir romandaki "kehanet" konusunda uyarmıştı.

Chicago Tribune'e göre Smith'in cevabı şöyle olmuştu: 

TİTANİK FACİASI

Tarih: 14-15 Nisan 1912

Neden: İlk yolculuğunda bir buzdağına çarptı.

Sonuç: Yaklaşık 1500'den fazla insan hayatını kaybetti. Yetersiz cankurtaran botu sayısı ve kaotik tahliye süreci ölü sayısını artırdı. "Batmaz" denilen geminin trajik sonu, denizcilik tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu ve güvenlik önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesine yol açtı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRMeteoroloji tarih verdi! Çok kuvvetli geliyor: 1 hafta sürecekHaberi Görüntüle