03.03.2025 - 07:36 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dün ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Cumhuraşkanı Volodimir Zelenskiy tartışmasının ardından acil toplanan Avrupa Zirvesi'ne ev sahipliği yapan Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, "Tarihin bir dönüm noktasındayız" dedi ve ekledi: "Bugün tarihin bir dönüm noktasındayız. Bu, daha fazla konuşma zamanı değil. Harekete geçme zamanı. Öne çıkma, liderlik etme ve adil ve kalıcı bir barış için yeni bir plan etrafında birleşme zamanı."
Drudge Report "Avrupa adım atacak mı?" başlığı atarken tüm dünya bu soruya kilitlendi.
Zirveye katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, "Amerika'daki son ortaya konulan politikanın Avrupalı liderlerde, özellikle Ukrayna dosyasında, genel olarak da Avrupa güvenliği konusunda birtakım soru işaretleri oluşturduğu artık malum" ifadelerini kullandı.
Başbakan Starmer ayrıca barış anlaşması sağlanması halinde Ukrayna'ya barış gücü askerleri göndermeyi amaçlayan İngiltere ve Fransa'nın planına daha fazla ülkenin katıldığını açıkladı.
'GÖNÜLLÜLER KOALİSYONU'
Starmer, "Gönüllüler koalisyonu" planının mutlaka ABD'nin desteğini alması gerektiğini vurguladı. Starmer, zirve sırasında "bir dizi ülkenin" barış gücü misyonuna asker sağlamayı kabul ettiğini ancak katılımı açıklamayı her ülkenin kendisine bıraktığını söyledi.
Zirveye katılan ülkeler arasında Fransa, Polonya, İsveç, Türkiye, Norveç, Çekya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Romanya, Finlandiya, İtalya, İspanya ve Kanada yer aldı.
'AVRUPA ACİLEN YENİDEN SİLAHLANDIRILMALI'
Dünkü tarihi zirve öncesi Lanchaster House önünde açıklamalar yapan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen "Gerçekten büyük bir adım atmalıyız. Uzun bir süre boyunca savunma yatırımlarını artırmak artık en büyük öncelik. Bu, Avrupa Birliği'nin güvenliği için gerekli. (...) En kötü senaryoya hazırlıklı olmalıyız" ifadelerini kullandı. Leyen, Avrupa'yı yeniden silahlandırma konusunda artık acil bir ihtiyaç olduğunu söyledi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de benzer görüşleri dile getirerek, toplantıda Avrupa ülkelerinin Ukrayna’nın "mücadeleye devam etmesi gerektiği sürece" ihtiyaç duyduğu desteği sağlamak için harekete geçtiğini belirtti.
Öte yandan Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen olası barış gücünün parçası olarak askerlerini Ukrayna'ya gönderme konusunda "açık fikirli" olduğunu duyurdu.
POLONYA'NIN SAVAŞ MATEMATİĞİ
Öte yandan Ukrinform'un haberine göre Polonya Başbakanı Donald Tusk, pazar günü Londra'ya kritik Avrupa zirvesi için giderken Avrupa'nın "kıtanın güvenliği konusunda daha fazla sorumluluk alması" gerektiğini düşündüğünü söyledi.
"Bunu bir paradoks olarak düşünün, nasıl kulağa geldiğini dinleyin: 500 milyon Avrupalı, kendilerini 140 milyon Rus'tan korumak için 300 milyon Amerikalıdan yardım istiyor. Eğer matematik biliyorsanız, kendinize güvenin" dedi. Ukrayna'nın sınır komşusu ve Rusya konusunda en tedirgin ülkelerden olan Polonya'nın Başbakanı, Avrupa'nın şu anda "hayal gücü ve cesaret eksikliği" yaşadığını belirtti.
'2.6 MİLYON ASKERİMİZ VAR'
Tusk ayrıca Avrupa ülkelerinin ordusunun, Ukrayna ile birlikte 2.6 milyon askerden oluştuğunu, ABD ordusunun 1.3 milyon, Çin'in 2 milyon, Rusya'nın ise 1.1 milyon askere sahip olduğunu söyleyerek "Avrupa’nın herkese karşı bir avantajı var," dedi.
Aynı durumun savaş uçakları için de geçerli olduğunu ekledi: Avrupa, Ukrayna ile birlikte 2 bin 91 savaş uçağına sahipken, ABD'de 1456, Çin'de 1409, Rusya'da ise 1224 savaş uçağı bulunuyor. Avrupa, Ukrayna ile birlikte Rusya'nın sahip olduğunun iki katı savaş uçağına sahip.