DünyaAlmanya yakın tarihinin en kritik seçimi için sandık başında: Gözler aşırı sağcı AfD'de

Almanya yakın tarihinin en kritik seçimi için sandık başında: Gözler aşırı sağcı AfD'de

23.02.2025 - 09:23 | Son Güncellenme:

Almanya bugün yapılan erken genel seçimler, ülkenin yakın tarihindeki en kritik seçimlerden biri olarak tanımlanıyor. Trump yönetimi ve Elon Musk'ın müdahalesiyle aşırı sağcı AfD partisinin ciddi oy oranlarına ulaşması, geleneksel merkez sağ ve merkez sol partilerin gerilemesi siyasi dengeleri alt üst ederken, sandıktan ne çıkacağı konusunda belirsizlik sürüyor. İşte son durum...

Almanya'da 21. dönem Federal Meclis'te (Bundestag) yer alacak milletvekillerini seçmek için oy verme işlemi başladı. 59.2 milyon seçmenin oy kullanma hakkı bulunduğu seçimlere 29 parti katılıyor.

Haberin Devamı

Almanya yakın tarihinin en kritik seçimi için sandık başında: Gözler aşırı sağcı AfDde
Şönselyelik görevi bugün sona eren Olaf Scholz sabah koşu yaparken görüldü. AFP

Bugün sandık başına giden Almanya'da anketler, merkez sağdaki Hristiyan Demokratların (CDU/CSU) yüzde 27 oy oranıyla seçimlerden birinci parti çıkacağını, aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) yüzde 20 ile ikinci, Sosyal Demokratların (SPD) yüzde 17 ile üçüncü ve Yeşiller'in de yüzde 12 ile dördüncü sırada olduğunu ortaya koyuyor.

Almanya yakın tarihinin en kritik seçimi için sandık başında: Gözler aşırı sağcı AfDde
CDU lideri ve şansölye adayı Merz (solda), CSU lideri Soeder (sağda). Fotoğraf: AFP

Siyasi belirsizliğin nedeni ise daha küçük partilerin, Sol Parti, liberal Hür Demokrat Parti (FDP) ve sol popülist Sahra Wagenknecht İttifakı'nın (BSW) alacakları oy oranlarındaki küçük bir farkın, siyasi denklemi değiştirebilecek olması.

MUSK'IN AfD'Yİ YÜKSELTEN HEDİYESİ

TIME'ın seçimden hemen önce yayınlanan haberine göre "Elon Musk'ın tweet'i, Noel'den birkaç gün önce geldi ve Almanya'nın aşırı sağcı siyasi partisi Almanya için Alternatif (AfD) için adeta gökten gelen bir armağan gibi hissettirdi. Sadece altı kelimeden oluşuyordu: 'Almanya'yı yalnızca AfD kurtarabilir.' Partinin lideri Alice Weidel, bunun bir aldatmaca olduğuna inanarak tweet'in gerçek olup olmadığını anlamaya çalıştı. Sayfasını yenileyerek mesajı tekrar inceledi ve kaynağını kontrol etti: @elonmusk. Ardından bir yardımcısını arayarak onun da aynı mesajı görüp görmediğini sordu. Weidel o anı şöyle hatırlıyor: 'Gerçekten sandalyemden düşecek gibi oldum.”'

Haberin Devamı

Almanya yakın tarihinin en kritik seçimi için sandık başında: Gözler aşırı sağcı AfDde
AfD eş başkanı ve partinin şansölye adayı Alice Weidel. Fotoğraf: AFP (Arşiv)

2013 yılında harcamaları kısmak, Almanya’nın sınırlarını kapatmak ve Avrupa Birliği’nden ayrılmak vaadiyle kurulan AfD, hiçbir zaman bu kadar güçlü bir onay almamıştı. Parti her zaman siyasetin kıyısında kalmış, parlamentoda sadece onda bir oranında sandalye sahibi olmuş ve federal hükümette hiçbir rol üstlenememişti. Ancak 23 Şubat'ta yapılacak seçimler öncesinde anketler, seçmenlerin yaklaşık beşte birinin desteğini aldığını gösteriyor. Geri kalanlar ise AfD'nin Almanya'yı kurtarmasını beklemek bir yana, ülkeyi utandıracağını düşünüyor.

'NAZİLER TAMAMEN SUÇLU DEĞİLDİ'

Ülkenin ana istihbarat servisi, Af'D’nin bazı kollarını aşırılıkçı gruplar olarak tanımladı ve birçok liderini gözetim altına aldı. Avrupa Parlamentosu'ndaki sağcı grupların bir ittifakı, AfD'yi geçen bahar çok radikal olduğu gerekçesiyle ittifaktan çıkardı. Bir AfD yetkilisi, Nazi SS birliklerinin 'tamamen suçlu olmadığını' öne sürmüştü. Bir diğeri ise Holokost’u, Alman tarihinin görkemli akışı içinde sadece 'kuş pisliği” kadar önemsiz bir leke olarak nitelendirmişti.

Haberin Devamı

'TRUMP'I ENGELLEMEDİ'

Tüm bunlar, Trump yönetiminin AfD’ye yakınlık göstermesini engellemedi. Şubat ayının ortalarında, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Avrupa’daki ilk resmi turunda Weidel ile bir araya geldi. Gezinin en önemli durağı, dünya liderlerinin yıllık olarak toplandığı Münih Güvenlik Konferansı’ydı. Ancak AfD, siyasi çevrelerden dışlanmış bir parti olduğu için konferansa davet edilmemiş, Weidel’in de mekâna girişine izin verilmemişti. Bu yüzden Vance ile görüşmesi, onun geceyi geçirdiği Westin Grand otelinin bodrum katında gerçekleşti.Avrupa’nın önde gelen siyasi partileri için bu konuşma şok etkisi yarattı. Bazıları bunu, Almanya’daki seçimlere açık bir müdahale olarak değerlendirdi. O sırada seçimlere yaklaşık bir hafta kalmıştı ve AfD, tarihinin en iyi sonucunu alarak ikinci sıraya yükselmeye hazırlanıyordu. Üstelik bu kez Trump yönetiminin açık desteğiyle parlamentoya girecekti.

'ÖFKE DAMARINI KULLANIYORLAR'

Haberin Devamı

Ancak TIME'a göre Trump yönetiminin Alman aşırı sağına yakınlık göstermesinin daha basit bir açıklaması var: Her iki taraf da aynı öfke damarını kullanıyor. Trump ve onun küresel taklitçileri gibi, AfD de hiçbir suçluluk duymadan, özür dilemeden ulusal ihtişama dönüş vaat ediyor. Liberal elitlerin parmak sallamalarına aldırış etmiyor ve onları iktidardan uzaklaştırmaya çalışıyo, tıpkı ABD’deki MAGA hareketi gibi.

TÜRK ADAYLAR İÇİN SON DURUM

Seçimlerde çoğu Sosyal Demokratlar ve Yeşiller'de olmak üzere, Türkiye kökenli adaylar da yarışacak. Seçim bölgelerinde doğrudan seçilebilecekler ve listelerde ilk sıralarda olanların sayısı yaklaşık 50 civarında.

Ancak yeni yasayla birlikte milletvekili sayısının azalacak olması, ayrıca SPD, Yeşiller'in oy oranının gerilemesinin de etkisiyle, yalnızca 15 kadar milletvekilinin seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Haberin Devamı

Sol Parti ve BSW'nin barajı geçmesi durumunda, Türkiye kökenli vekillerinin sayısında artış bekleniyor. Sağcı popülist AfD'nin listelerinde yer alan az sayıdaki göçmen kökenli arasında, Türkiye kökenli iki isim de dikkat çekiyor. Bunlardan biri kendisini "Hristiyan, bir anne ve gururlu bir Alman" olarak tanımlayan 1981 doğumlu Bilge Leyla, diğeri de 1990 doğumlu Kerim Denis Erdem.

BAŞBAKAN NASIL SEÇİLİYOR?

Almanya seçim sistemine göre seçimlerden birinci parti çıkan partinin şansölye adayı, koalisyon ortağı ya da ortaklarıyla yürütülen müzakerelerde uzlaşı sağlaması halinde, daha çok törensel bir rolü olan cumhurbaşkanı bu adayı meclise öneriyor.

Meclisteki oylamada mutlak çoğunluğun oylarını alması halinde başbakan yemin ederek görevine başlıyor. Fakat bu süreç zaman alabiliyor. Koalisyon görüşmeleri haftalar hatta aylar sürebiliyor.