Uluslararası Adalet Divanı'ndan son dakika İsrail kararı: Saldırıları durdurun

İsrail Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz, Uluslararası Adalet Divanı’nın “Refah saldırılarının derhal durdurulması” kararının ardından yaptığı açıklamada, “İsrail, savaşacak” dedi.

Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) bugün açıkladığı “Refah saldırılarının derhal durdurulması” kararının ardından Tel Aviv’den yanıt geldi. İsrail Savaş Kabinesi tarafından yapılan açıklamada, Kabine Üyesi Benny Gantz’ın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi. Açıklamaya göre, Gantz ABD’nin İsrail’e ve İsrail’in kendini savunma misyonuna verdiği destekten dolayı memnuniyetini dile getirdi. Refah’ta İsrail’in “adil ve gerekli bir harekata giriştiğini” vurgulayan Gantz, "İsrail’in uluslararası hukuka uygun hareket edeceğini" ifade etti. Gantz, “Sivil halka zarar vermemek için çaba göstermeye devam edeceğiz. Lahey mahkemesi yüzünden değil, her şeyden önce kim olduğumuz için” ifadelerini kullandı. Gantz, “İsrail, esirleri geri almak ve İsraillilerin güvenliğini sağlamak için Refah da dahil olmak üzere her zaman ve her yerde savaşacak” dedi.

ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından görüşmenin ardından yapılan açıklamada, Sisi’nin Biden ile Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafından yeniden açılması için yasal mekanizmalar oluşturuluncaya kadar İsrail'in Kerem Şalom Sınır Kapısı üzerinden geçici olarak insani yardım ve yakıt gönderilmesi konusunda anlaştığını duyurdu.

“BİDEN, MEMNUNİYETLE KARŞILADI”

Duyurunun ardından Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “Biden, Sisi'nin Refah Sınır Kapısı yeniden açılana kadar Mısır'da biriken yardımların Kerem Şalom Sınır Kapısı üzerinden Gazze Şeridi’ne gönderilmesine izin vermesini memnuniyetle karşıladı” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Bu hayat kurtarmaya yardımcı olacak” ifadeleri kullanılırken, “Biden, Refah Sınır Kapısı’nın kabul edilebilir düzenlemelerle yeniden açılmasına yönelik çabaları destekleme konusundaki kararlılığını ifade etti. Daha ileri görüşmeler için önümüzdeki hafta Kahire’ye üst düzey bir ekip göndermeyi kabul etti” denildi.

Açıklamada, Biden’ın Sisi’ye krizin başından bu yana gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür ettiği vurgulandı. İki liderin ayrıca acil ve kalıcı ateşkes ile birlikte esirlerin serbest bırakılmasını güvence altına alacak yeni girişimleri de ele aldığı bildirildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bölgede son 24 saatte düzenlenen 6 saldırıda 57 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 93 Filistinlinin ise yaralandığı aktarıldı.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirdiği saldırılarda toplam can kaybının 35 bin 857’ye, yaralı sayısının da 80 bin 293’e yükseldiği belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında ve dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden çatışmalarda hayatını kaybeden yardım çalışanlarının sayısı hızla artıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) bugün yapılan oylamada, çalışanların korunmasına ilişkin karar tasarısı oylandı. 15 üyeli konseyde yapılan çatışma bölgelerinde insani yardım çalışanlarının ve BM personelinin korunması ile ilgili karar 14 evet oyuyla kabul edildi. Rusya’nın “çekimser” oy kullandığı oylamanın ardından açıklama yapan İsviçre'nin BM Büyükelçisi Pascale Baeriswyl, “Kararın amacı önemli olduğu kadar basit de. Bu silahlı çatışmalardan etkilenen insanlara yardım etmek için çalışan ve her gün hayatlarını riske atan kadın ve erkekleri korumakla ilgili” dedi.

ABD’li bir yetkili, ABD Başkanı Joe Biden’ın bugün Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile telefon görüşmesi gerçekleştireceğini belirtti. Yetkili, iki liderin insani yardımların bölgeye aktarılmasını görüşeceğini ifade ederken, Biden’ın Sisi’den Mısır'dan gelen yardımların İsrail'in Kerem Şalom Sınır Kapısı üzerinden Gazze'ye aktarılmasına izin vermesini isteyeceğini söyledi. ABD’li yetkili, Mısır’ın esir takası anlaşmasına aracılık etmeye devam ettiğini belirtirken, Biden’ın Sissi ile yapacağı görüşmede esir takası görüşmelerini yeniden canlandırma çabalarına da değineceğini aktardı.

Mısır, İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını işgal etmesinin ardından yardım geçişine izin vermiyor ve İsrail askerleri çekilene kadar da Refah’ı yeniden açmayı reddediyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Adalet Divanının İsrail hakkındaki kararlarına ilişkin, "İşgalci İsrail, Uluslararası Adalet Divanının aldığı kararlara en kısa sürede uymalıdır" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabı X üzerinden paylaşım yaptı. Tunç, Uluslararası Adalet Divanı'nın Gazze ve Refah’ta soykırım yapan İsrail’in saldırıları durdurmasına ve insani yardımların önünün açılmasına yönelik verdiği karara ilişkin, "Filistin’de akan kan ve gözyaşının dinmesi adına önemli ancak yetersizdir. İşgalci İsrail, Uluslararası Adalet Divanının aldığı kararlara en kısa sürede uymalıdır" dedi.

"İSRAİL İNSANLIK SUÇUNA SON VERMELİDİR"

İsrail'in savaş ve insanlık suçu işlediğine değinen Tunç, "8 aydan bu yana 36 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 80 binden fazla Filistinlinin ise yaralanmasına neden olan İsrail, işlediği savaş ve insanlık suçlarına son vermelidir" dedi.

İsrail'in, terör örgütü gibi davranmayı bırakması gerektiğine vurgu yapan Tunç, demokrasiye ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası kuruluşlarında İsrail’in kararlara uyması noktasında harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

İsrailli yetkililerinin, en kısa sürede hak ettikleri cezaya çarptırılması gerektiğine değinen Bakan Tunç, Türkiye olarak İsrail’in saldırıları duruncaya ve yetkililer cezalandırılıncaya kadar mücadelelerinin devam edeceğini aktardı.

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'in Gazze’nin Refah kentine yönelik askeri saldırısını derhal durdurmasına karar verdi. 

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), bugün Güney Afrika’nın İsrail aleyhine talep ettiği “ek geçici tedbirlerin belirtilmesi ve davadaki önceki geçici tedbirlerin değiştirilmesi” başvurusunda kararını açıkladı. UAD, Refah’taki insani durumun son mahkeme kararından bu yana "daha da kötüleştiğini" vurgulayıp Filistin halkına yönelik acil riski gerekçe göstererek İsrail'in Gazze’nin Refah kentine yönelik askeri saldırısını derhal durdurmasına karar verdi. UAD ayrıca İsrail'e bir ay içerisinde alınan tedbirlere ilişkin bir rapor sunması gerektiğini bildirdi.

UNICEF, Deir el-Balah'taki Aksa Hastanesi'nde yakıt bulmak zorlaştığı için, oksijen jeneratörlerinin gücünün tükenmesi durumunda 20 yeni doğan bebeğin hayatının tehlikeye gireceği konusunda uyardı.

UNICEF, X'te yaptığı açıklamada, "Gazze'nin artık daha fazla yakıta ve insani yardım çalışanlarının faaliyet göstermesi için güvenli koridorlara ihtiyacı var" dedi.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, üyelerinin Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de iki ayrı karşılaşmada İsrail'e ait üç Merkava 4 tankını hedef aldıklarını söyledi.

Telegram'da yayınlanan açıklamaya göre, el-Ajarma Caddesi'nde iki tanka el-Yassin 105 roketleriyle saldırı düzenlendi.

Gazze'den bildiren muhabirlere göre, İsrail'in Gazze'nin merkezindeki az-Zawayda'ya düzenlediği askeri saldırıda en az iki kişi hayatını kaybetti.

İsrail güçleri kuzey Gazze'de hem Cibaliye Mülteci Kampı'nın El Faluja bölgesini hem de yakındaki El Fakhoura bölgesini vurarak hava saldırısı ve topçu bombardımanı gerçekleştirdi.

İngiltere'de Oxford Üniversitesi'nde yapılan Filistin'e destek eylemlerine polis müdahalesi sonucu 16 kişi gözaltına alındı.

İlk olarak Filistin için Oxford Eylemi (OA4P) adlı topluluktan öğrenciler üniversite içerisinde oturma eylemi yaparak bekleyişe geçti.

Öğrenciler, üniversite yönetimiyle İsrail'in Gazze'deki operasyonu üzerine politikalarını konuşmak üzere toplantı talep ediyordu.

Üniversite yönetimi ise öğrencileri 'tehditvari ve şiddet içeren eylemler' yapmakla suçladı.

Polis, yolu kapatan öğrencilere müdahale ederek 16 kişiyi gözaltına aldı.

İngiliz medyası, yüzlerce kişinin Oxford Üniversitesi'nde eylemin olduğu bina çevresinde toplandığını aktardı. Eylem sırasında polis, dışarıda toplananların içeriye girmesini engelledi ve polis araçlarının çıkışı sırasında kitleyi uzaklaştırmaya çalıştı.

Eylemciler içerideki ofislere girerek pencerelerden Filistin bayrağı ve taleplerinin yazılı olduğu dövizleri astı.

Eylemi yapan grup OA4P'nin sözcüsü, "Bugün Oxford öğrencileri barışçıl bir oturma eylemi yaparak, iki haftadır duyarsızlığını sürdüren üniversiteyle görüşmeyi talep etti. Yönetim ise öğrencilerle diyaloga girmek yerine binayı terk etti ve kapısına kilit vurdu, polisi çağırdı" dedi.

Öğrenciler, 6 Mayıs'ta Oxford Doğa Tarihi Müzesi ve Cambridge'de King's College'da 'kurtarılmış bölge' olarak da anılan kamplar kurarak Gazze'deki İsrail operasyonunu protesto etmeye başlamıştı.

ABD'deki üniversite eylemlerine benzer şekilde öğrenciler üniversitelerin ve diğer kurumların İsrail'e desteklerini gözden geçirmeleri gerektiğini ve 'katliama ortak olmamalarını' talep ediyor.

Perşembe gününü Cuma'ya bağlayan gece yarısı İsrail'in en kuzeyi ve en güneyinde patlamalar gerçekleşti. Patlamaların adresi Lübnan sınırına yakın konumdaki Safed ile Kızıldeniz kıyısındaki Eilat.

İsrail ordusu, savaş uçaklarının doğu yönünden gelen bir kamikaze silahlı insansız hava aracını Safed semalarına ulaşmadan düşürdüğünü açıkladı. Hava savunma sistemlerinin şarapnel parçaları Safed yakınlarında yangın çıkmasına neden oldu.

İsrail işgal ordusunun açıklamasından kısa süre sonra Irak'taki İran destekli milisler saldırıyı üstlendi. Iraklı milis grupları, İsrail'in Doğu Akdeniz kıyısındaki liman kenti Hayfa'ya kamikaze drone ateşlediklerini duyurdu.

Geride kalan yedi ayı aşkın sürede birçok kez Irak'tan İsrail'e benzer saldırılar gerçekleşti.

Haşdi Şabi'yi de bünyesinde bulunduran Iraklı grupların hedef aldığı bir başka nokta, İsrail'in en güneyindeki Eilat oldu. Kızıldeniz kıyısındaki tatil merkezine ulaşan iki kamikaze silahlı insansız hava aracı, hava savunma sistemleri tarafından düşürüldü.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde gökyüzünde ışıklar saçarak ilerleyen füzeler ve kamikaze drone göründü.

Yerel kaynaklar, saldırı öncesi Eilat'ta bir kırmızı alarm verilmediğini ve sirenlerin çalmadığını bildirdi.

ABD ordusunun Gazze Şeridi açıklarında inşa ettiği yüzer iskele nedeni açıklanmayan bir kaza gerçekleşti. İsrail işgal ordusunun Gazze'ye karadan insani yardım girişini engellemesi üzerine havadan ve denizden yardım operasyonu gündeme geldi.

ABD donanmasının Güney Kıbrıs'tan hareket eden gemilerin yüklerini indirebilmesi için Doğu Akdeniz'e inşa ettiği geçici liman Mayıs ayı içerisinde faaliyete başladı.

Amerikan ordusundan Koramiral Brad Cooper, Gazze açıklarında üç askerin yaralandığını açıkladı. ABD ordusunun Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nda (CENTCOM) komutan yardımcısı olan Cooper, askerlerin bir çatışmada yaralanmadığı bilgisini verdi.

Askerlerden ikisi hafif yaralanırken, ağır yaralanan üçüncü asker bir İsrail hastanesine kaldırıldı. Ağır yaralı askere dair ayrıntılı bilgi paylaşılmadı ancak uluslararası ajanslar bir Amerikan gemisinde yaralanan denizcinin durumunun kritik olduğunu bildiriyor.

320 milyon dolara mal olan yüzer iskelede yaklaşık 1000 ABD askeri görev yapıyor ve Washington ısrarla birliklerin Gazze toprağına ayak basmadığını vurguluyor.

Olay Doğu Akdeniz'deki liman operasyonunda ilk yaralanmalar olarak kayda geçerken, Politico dergisinin özel haberi gündemi değiştirdi.

'ABD 'MÜHİM' BİR ROLE HAZIRLANIYOR'

Politico, 'ABD Gazze'de savaş sonrasında 'mühim' bir role hazırlanıyor' başlıklı haberinde Dışişleri Bakanlığı'nın gizli bir belgesini sayfasına taşıdı.

Habere göre, Washington İsrail'in kanlı işgali sona erdiğinde çoğunluğu Filistinlilerden oluşacak bir güce üst düzey bir sivil danışman atamayı düşünüyor.

Dergiye konuşan dört ABD'li yetkili, söz konusu hamleyi Biden yönetiminin savaş sonrasında Gazze'nin güvenliğinin sağlanmasına ciddi bir şekilde dahil olmayı planlamasının sinyali olarak tanımladı.

Politico, ABD'nin atayacağı sivil danışmanın Gazze Şeridi'ne asla girmeyeceğini belirtip söz konusu ismin ne kadar otoriteye sahip olacağının halen Washington'da tartışılmaya devam edildiğini yazdı.

Dergiye konuşan iki yetkili, Amerikalı danışmanın Ürdün ya da Mısır'da konuşlanacağını söyledi.

Politico'nun haberinde dikkat çeken bir diğer ayrıntı, Washington'ın Fas, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkeleri Gazze Şeridi'nde kurulması planlanan barışı koruma gücüne katılmaya ikna etmeye çalışması.

İsrail'in ana müttefiki ABD, Gazze Şeridi'ni 2007'den bu yana yöneten Hamas'ın bölgeden çıkarılmasını ve Batı Şeria'daki Fetih'in Akdeniz kıyı şeridinde yönetimi devralmasını planlıyor. Ancak söz konusu planın uygulanması mevcut tabloda gerçekçi değil, İsrail işgal birlikleri sekizinci ayına çoktan giren savaşta Hamas'ı mağlup edemedi.

Washington bir yandan da Mısır ve Katar'la birlikte ateşkes müzakerelerinde arabuluculuk yapıyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin hakkında tutuklama talep ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yakında ABD Kongresi'ne seslenecek.

Temsilciler Meclisi sözcüsü Mike Johnson, Netanyahu'nun kongre konuşmasını İsrail hükümetine en çok ihtiyaç duyduğu dönemde sunulan bir destek olarak tanımaldı.

Johnson, gittikçe köşeye sıkışan Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde konuşacağı tarihi duyurmadı ancak 'kısa süre içinde' ifadesini kullandı.

ABD Senatosu çoğunluk lideri Chuck Schumer'in İsrail'e davet göndermesi bekleniyor ancak Netanyahu'nun Kongre'de kürsüye çıkacak olması büyük tartışmaları tetikleyebilir.

2015 yılında 60 Demokrat Partili Netanyahu'yu boykot etmişti. Mevcut atmosferde ise çok daha fazla Demokrat Parti temsilcisinin İsrail Başbakanı'nı boykot etmesi bekleniyor.

Demokrat Parti milletvekilleri ve senatörleri arasında İsrail'in Gazze'deki savaşı bitirmesini isteyenler çoğunlukta.

Başkan Joe Biden da Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a bir kara işgali başlatılması halinde İsrail'e silah sevkiyatını askıya alma tehdidini savurdu. Biden ve Netanyahu arasındaki ipler kopmak üzere, Beyaz Saray'dan Tel Aviv'e ulaşan bir davet yok.