14.12.2024 - 00:05 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Suriye'den hareketli gelişmeler gelmeye devam ediyor. Dünyadan ve bölgeden son dakika gelişmeleri milliyet.com.tr canlı bloğundan takip edebilirsiniz.
CANLI AKTARIM
İsrail, Beşşar Esed rejiminin devrildiği Suriye'de birçok ile hava saldırısı düzenledi. AA muhabirlerinin saha kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Tel Aviv yönetimi, Esed rejiminin devrildiği Suriye'de farklı yerlere saldırılarını sürdürüyor.
İsrail, başkent Şam'ın stratejik bölgesi olan Kasyun Dağı çevresinde devrik lider Esed'in kardeşi Mahir Esed'in daha önce komuta ettiği 4. tümenin karargahına hava saldırısı düzenledi. Tel Aviv yönetimi ayrıca, Hama'nın güneybatısındaki Misyaf ilçesindeki "Bilimsel Araştırma Merkezi"ni hedef aldı. Ayrıca Suveyda'danın kuzeyindeki Halhala Askeri Havalimanı da İsrail saldırılarının hedefi oldu.
Suriye'de 27 Kasım'da şiddetlenen çatışmaların ardından Baas rejimi ve Esed iktidarının çöküşe girmesiyle İsrail, Suriye'deki askeri imkanları yok etmek amacıyla yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
İsrail'in Suriye'deki tampon bölgeyi işgal etmesi
İsrail ordusu, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın talimatı doğrultusunda 8 Aralık'ta işgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeye girmişti. İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor. 1974'te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.
ABD'nin, 8 Aralık'ta Baas rejiminin devrilmesiyle güvenlik birimlerinden kurtulduğu anlaşılan vatandaşı Travis Pete Timmerman'ı teslim aldığı belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Beşşar Esad'ın devrilmesinden sonra Suriye'ye "bölgesel bir yaklaşımı koordine etmeyi amacıyla" Cuma günü Irak başbakanıyla önceden duyurulmamış bir ziyarette bir araya geldi.
Üst düzey bir ABD diplomatı, Blinken ile birlikte seyahat eden bir AFP muhabirine "Blinken, Türkiye'nin başkenti Ankara'dan Bağdat'a uçtu ve Irak Başbakanı Muhammed Şii el-Sudani ile görüşmelere başladı" bilgisi verdi.
Times of Israel işgal ordusunun Suriye'ye yönelik hava saldırılarında Esad rejiminin uçaksavar füze sistemlerinin yüzde 85'inden fazlası saldırılarda yok edildiğini yazdı. İsrailli gazetenin haberine göre "bu da İsrail jetlerine ve insansız hava araçlarına İran konusunda hava üstünlüğü" sağladı.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) kaynaklarına dayandırılan habere göre İsrail Hava Kuvvetleri (IAF) Suriye genelindeki hava savunma sistemlerinin %86'sını, toplamda 107 ayrı hava savunma bileşenini ve 47 radarı yok etti.
IDF yetkilileri "Esad rejimi düşüşü sonrası İran'ın nükleer tesislerine saldırı fırsatı doğduğuna inandıklarını" söyledi. Habere göre IDF yetkilileri, Suriye üzerindeki bu hava üstünlüğünün, İsrail uçaklarının İran'a saldırı düzenlemesi için daha güvenli bir geçiş sağlayabileceğini de öne sürdü. Gazetenin haberine göre İsrail arka planda "İran'daki bu tür olası saldırılara karşı hazırlıklarını artırmaya devam ediyor."
'SURİYE HAVA SAVUNMASI ENGELLEMİŞTİ'
AA İngilizce servisinin 26 Ekim 2024 tarihli SANA ajansına dayandırdığı haberine göre Suriye hava savunma sistemleri İsrail'in askeri tesislere yönelik füze saldırısını engelledi.
Bir askeri kaynak Sana'ya saldırıların güney ve orta bölgelerdeki askeri tesisleri hedef aldığını ve saldırının yerel saatle sabah 2 civarında başladığını söyledi. Habere göre bu füzeler işgal altındaki Suriye Golan Tepeleri'nden ve Lübnan'ın bazı bölgelerinden fırlatıldı.
İsrail, bir önceki gün olan Cumartesi günü erken saatlerde, Tahran'da patlamalar duyulurken, ordusunun İran'daki "askeri hedeflere" karşı "kesin saldırılar" gerçekleştirdiğini duyurmuştu.
AFP'nin son dakika haberine göre Avrupa Komisyonu Cuma günü, komşu Türkiye üzerinden Suriye'ye ilk 50 tonluk sağlık malzemesi ulaştırmak için bir "hava köprüsü" operasyonunun başlatıldığını duyurdu.
Komisyon açıklamasında AB'nin Dubai'deki stoklarındaki malzemelerin "önümüzdeki günlerde Suriye'de dağıtılmak üzere Türkiye'nin Adana şehrine havadan nakledilecek" denildi.
Danimarka'daki bir stoktan 46 tonluk yardım malzemesi daha, UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından Suriye'de dağıtılmak üzere Adana'ya kamyonlarla taşınacak.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, orduya, Golan Tepeleri'nde İsrail ve Suriye güçlerini ayırması beklenen BM devriyesi altındaki tampon bölgede kış boyunca "kalmaya hazır olun" emri verdi.
İsrail, Suriye muhaliflerin Başkan Beşşar Esad'ı iktidardan düşürmesinden sadece birkaç saat sonra, Pazar günü stratejik platodaki silahsızlandırılmış bölgeyi işgal etmişti. O zamandan beri, İsrail ordusu, kimyasal silah depolarından hava savunma sistemlerine kadar her şeyi hedef alarak, isyancıların eline geçmesini önlemek için Suriye askeri varlıklarına karşı yüzlerce hava ve deniz saldırısı düzenledi.
Tampon bölgeye asker konuşlandırma planı, İsrail güçlerinin aylarca Hizbullah militanlarıyla savaştıktan sonra Güney Lübnan'dan hala çekildiği ve Gazze'de Filistinli militanlarla savaşın devam ettiği bir zamanda geliyor.
'HERMON DAĞI ÖNEMLİ' SAVUNMASI
Katz'ın sözcüsü AFP'ye göre Cuma günü yaptığı açıklamada, "Suriye'deki durum nedeniyle, Hermon Dağı (Şeyh Dağı) zirvesindeki varlığımızı sürdürmek kritik güvenlik önem taşıyor ve savaşçıların zorlu hava koşullarına rağmen orada kalabilmelerini sağlamak için (ordunun) sahada hazır olmasını sağlamak için her şey yapılmalı" dedi.
Hermon Dağı, Suriye'nin en yüksek zirvesi ve zirvede uzun zamandır bir BM gözlem noktası bulunuyor.
İsrail işgal ordusu kendini savunmak için tampon bölgeyi ele geçirdiğini söyledi.
'UZUN SÜRE KALMA CAZİBESİ'
İsrail'in tampon bölgeyi ele geçirmesi, BM başkanı Antonio Guterres de dahil olmak üzere yaygın uluslararası eleştirilere yol açtı.
Guterres'in sözcüsü Stephane Dujarric Perşembe günü yaptığı açıklamada, Guterres'in "Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik son ve kapsamlı ihlallerden derin endişe duyduğunu" söyledi.
"Genel Sekreter, özellikle Suriye'deki çeşitli yerlere yönelik yüzlerce İsrail hava saldırısından endişe duyuyor."
BM, İsrail'in tampon bölgeyi ele geçirmesinin 1974 ateşkesini ihlal ettiğini söylüyor.
Guterres, "anlaşmanın taraflarını, ayrılma bölgesindeki tüm yetkisiz varlığı sona erdirmek ve Golan'daki ateşkesi ve istikrarı baltalayacak herhangi bir eylemden kaçınmak da dahil olmak üzere, bu belge kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye" çağırdı, dedi Dujarric.
ABD 'GEÇİCİ OLSUN' DEMİŞTİ
İsrail'in en önemli askeri müttefiki olan ABD, İsrail müdahalesinin "geçici" olması çağrısında bulundu.
Analistler, İsrail'in Esad güçlerinin elinde tuttuğu kimyasal veya diğer stratejik silah stoklarının cihatçı grupların eline geçebileceğinden ve bu grupların bunları İsrail'e karşı kullanabileceğinden endişe duyduğunu söylüyor.
Bölgesel jeopolitika uzmanı Michael Horowitz, İsrail güçlerinin bölgede aylarca kalıp "gözetleme görevleri" yürütmesini bekliyor. AFP'ye verdiği demeçte, "İsrail operasyonunun süresi, yeni Suriye rejiminin istikrarına ve niyetine bağlı olacak." dedi.
Suriye'nin yeni yöneticileri uluslararası alanda uzlaşmacı mesajlar göndermiş olsa da, İsrail'in herhangi bir risk almaya hazır olmadığını söyledi. Horowitz, "Üç ülkeye (Lübnan, Suriye ve İsrail) hakim olan stratejik bir nokta olan Hermon Dağı'nın da özel bir sorunu var" dedi.
"Mevcut kaos ortamında ve İsrail hükümetinin yapısı göz önüne alındığında, uzun vadede bile Hermon Dağı'nın Suriye tarafında kalma eğiliminin çok güçlü olacağına inanıyorum."
Suriye'de Pazar günü 61 yıllık Baas Rejimi’nin devrilmesinin ardından, halk başkentteki Emevi Camii'nde ilk Cuma heyecanı yaşadı.
EMEVİ CAMİİ'NDE TÜRK BAYRAĞI
Emevi Camii'nde gelişmeleri aktaran TRT Haber Muhabiri, "Emevi Camii tarihi anlara şahitlik ettik. Özgür Suriye'de binlerce kişi cuma namazını kıldı. Emevi Camii'nde Türk bayrağı kaldırılıyor" dedi.
'ERDOĞAN'A ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ'
Emevi Camii'nde TRT mikrofununa konuşan Suriyeli bir vatandaş, "Çok mutluyuz. Erdoğan'a çok teşekkür ederiz. Yaşasın Türkiye. 4 yıl Türkiye'de kaldım, bugün buraya geldim. Erdoğan'ı çok seviyoruz, Allah onu korusun." şeklinde konuştu.
Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) lideri Muhammed Ebu, kuzeydeki Rakka kentinde kazara açılan ateş sonucu ölümcül bir kaos yaşanmasının ardından halkı Esad rejiminin düşüşünü ateş açmadan kutlamaya çağırdı.
CNN International'ın haberine göre Colani, Cuma günü beyaz gömlek ve yelek giyerek bir video mesajı yayınladı. CNN videoya yer vermezken "bu, her zamanki askeri kıyafetlerinden farklıydı" yorumunu yaptı.
Videoda Colani'nin "Suriye halkını mübarek devrimin zaferi için tebrik etmek istiyorum. Ve onları sevinçlerini ifade etmek için sokaklara çıkıp kurşun sıkmadan ve insanları korkutmadan sevinmeye çağırıyorum ve sonra ülkeyi beraberce inşa edelim" dediği belirtildi.
Habere göre açıklama Esad'ın devrilmesini kutlamak için yüzlerce kişinin Perşembe günü Rakka sokaklarına çıkmasının ardından geldi. O sırada bir silahlı bir adamın makineli tüfeğinin kontrolünü kaybettiği ve yanlışlıkla yoldan geçenlere ateş açtığı belirtiliyor.
Esad'ın Suriye'den "halkına mesaj bile vermeden" kaçışının arka planından yeni detaylar geldi. Putin'in gidişatla ilgili gerekli istihbarat sağlamadığı gerekçesiyle ajanlarına kızdığı belirtilirken Kaddafi ayrıntısı dikkat çekiyor.
Bloomberg haberine göre, Esad'ın ülkeyi terk etmesi için Rusya'nın ikna etmesi gerekti ve Rus istihbarat ajanları onun Moskova'ya kaçışını organize etti.
Habere göre, "Libya eski lideri Muammer Kaddafi'nin öldürülmesini unutamayan Kremlin, Esad'ı Suriye'den kurtarmaya karar verdi çünkü Moskova, Libya'da Kaddafi'nin öldüğü gibi ölmesini istemiyordu."
PUTİN AJANLARINA KIZDI
Bloomberg, Kremlin'in içinden kaynaklara dayanarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yönetimine yönelik tehditleri tespit etmede Rus istihbaratının yetersizliklerini incelediğini yazdı.
Bloomberg'e konuşan kaynaklar, Rus istihbarat ajanlarının Esad'ın kaçışını kolaylaştırdığını ve onu Suriye'deki bir Rus askeri üssünden geçirdiğini ortaya koydu. Operasyonun tespit edilememesini sağlamak için, Esad'ın nakliye uçağındaki transponder sinyali, takibi önlemek için devre dışı bırakıldı.
Haberde ayrıca, Moskova'nın muhalif güçlere karşı çatışmada galip gelme şansının zayıf olduğunu belirledikten sonra Esad'ı Rusya'ya sığınmaya ikna ettiği belirtildi.
'OPERASYON O KADAR GİZLİ YÜRÜTÜLDÜ Kİ...'
Gazete "Operasyon o kadar gizlilikle yürütüldü ki, diktatörün kardeşine bile bilgi verilmediği bildirildi" derken ekledi: "On yıl önce, Beşşar Esad'ın yönetimini, şiddetle bastırmaya çalıştığı kaybedilen bir iç savaşta onun yanında müdahale ederek kurtaran Rus askeri gücüydü. Şimdi, muhalif birlikler Şam'a yaklaşırken, Moskova Esad'a kişisel bir kaçış yolu sağladı."
'İRAN'DAN İYİDİR'
"Esad'ın seyahat seçenekleri her zaman sınırlı olacaktı. Küresel sahnede bir parya olarak, iki büyük müttefiki Rusya ve İran, sığınmak için bariz yerlerdi" diyen Guardian'a konuşan uzmanlar Esad'ın Moskova'yı seçerek, gösterişli alışkanlıklarıyla uyumlu, tanıdık bir yeri seçtiğini ve aynı zamanda nispeten jeopolitik istikrara sahip bir sığınak seçtiğini öne sürdü.
Teksas'taki Trinity Üniversitesi'nde Suriye uzmanı olan David Lesch, "Beşar ve ailesi, Alevi mezhebi ile özdeşleşmelerine rağmen açıkça laiktir, bu nedenle Rusya bu anlamda İran'dan her zaman daha çekiciydi," dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken arasındaki görüşmesi sona erdi.
Bakan Fidan görüşme sonrası 'Sabahtan itibaren biz yoğun bir görüşme trafiği içindeyiz. Türkiye ve ABD'nin olası rollerini tartıştık. Önceliğimiz Suriye'de istikrar, terörizmin yer bulmaması' dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken da "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dün gece bizi kabul ederken gösterdiği anlayış ve zaman ayırma cömertliği için şükranlarımı sunmak istiyorum. Bizim ve Suriye halkının önündeki fırsata odaklanmış durumdayız. Suriye halkının Beşar Esad'ın prangalarından kurtulmasına odaklanmış durumdayız" ifadelerini kullandı.
Rusya, Interfax haber ajansına göre Suriye'nin İslamcı isyancı grubu Heyet Tahrir el Şam'ın (HTŞ) siyasi komitesiyle ülkedeki üsleri için doğrudan temas halinde olduğunu doğruladı. Ajansın haberine göre Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada Suriye'deki askeri üslerini korumayı hedeflediğini söyledi.
Bogdanov ajansa göre "Başkent Şam'da çalışan siyasi komiteyle bir otelde temas kuruldu. Onlar, diplomatik misyon temsilcileriyle görüşüyor. Büyükelçiliğimizin temsilcileri de onlarla görüştü" ifadelerini kullandı Bogdanov, görüşmede, öncelikle diplomatik misyonlarının ve Suriye'deki Rus vatandaşlarının güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili konuların ele alındığını bildirdi.
Temasların yapıcı yönde ilerlediğini söyleyen Mihail Bogdanov, verilen sözlerin yerine getirileceğine dair umudunu paylaştı. Bogdanov, Suriye'deki Rus askeri üslerinin durumuna ilişkin şöyle konuştu: "Üsler Suriye topraklarında kalıyor. Şimdilik bu konuda başka bir karar alınmadı. Bu üsler Suriye yönetiminin isteği üzerine orada konuşlandırıldı. Hedefimiz teröristlerle, DEAŞ ile mücadeleydi. Herkes, terörle ve DEAŞ'ın kalıntılarıyla mücadelenin bitmediği konusunda hemfikir. Bu ortak çabaların pekiştirilmesi gerekiyor."
Bogdanov ülkede 5 bin ila 10 bin arasında olduğu düşünen askerlerin bir kısmının tahliyesiyle ilgili ise yorum yapmadı.
Rus Hava Kuvvetleri'ne ait bir Kamov Ka-52 Alligator askeri saldırı helikopteri, 12 Aralık 2024'te Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı Havaalanı'ndaki Rus hava üssünde diğer kamyonlar ve araçlarla birlikte görüntülendi.
AFP görüntüleri "Rus askerleri, Kamışlı'da bir mevziyi tahliyeye hazırlanırken askeri kamyonetlerin yanında duruyor" notuyla servis etti.
HTŞ öncülüğündeki muhalifler 8 Aralık'ta Suriye'nin başkenti Şam'ı yıldırım saldırısıyla ele geçirerek, Başkan Beşşar Esad'ı devirdi ve ülkedeki elli yıllık Baas yönetimini sona erdirdi. Ardından Esad ve ailesinin Rusya'ya sığındığı açıklandı.
5 İLA 10 BİN ASKER
Rusya ordusu resmi olarak 2015 yılında imzaladığı askeri yardım anlaşmasından beri Suriye’de resmi olarak bulunuyor. Rus kuvvetleri, o tarihten beri, DAEŞ, rejim karşıtı güçler ve iktidarı ele geçirmeye çalışan diğer silahlı gruplarla mücadelede rejime destek verdi.
Moskova, rejim ordusuna büyük çaplı silah tedarikinin yanı sıra, 2015 yılında Suriye’ye dönemsel olarak on binlerce asker gönderdi.
Batılı analistler Esad rejimi düşmeden önce Rus Hava Kuvvetleri'nin uçuş ve teknik personeli ile Tartus'taki savaş gemilerinin mürettebatı dahil olmak üzere beş ila on bin arasında Rus askeri bulunuyor.
UKRAYNA BASINI: RUSYA'NIN KAÇIŞI
Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov dün Suriye'deki ayaklanmanın diktatör Beşar Esad'ın politikalarının sonucu olduğunu söyledi. Ayrıca Peskov, Rusya Federasyonu'nun misyonunu çoktan yerine getirdiğini sözlerine ekledi.
Peskov, önceki gün de "Üslerimizin ve diplomatik misyonlarımızın güvenliğinin sağlanması büyük önem taşıyor” demişti.
Öte yandan Ukrayna basını "Rusya'nın Suriye'den kaçışı" başlıkları attı.
UKRAYNA DIŞİŞLERİ: İHANETİNİ GÖSTERDİ
Ukrayna Dışişleri Bakanı konuyla ilgili yaptığı açıklamada Andrii Sybiga konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Diktatör Esad'ın sonu geldi. Putin'e bahse giren tüm diktatörler için durum her zaman böyleydi ve böyle olacak. Kendisine güvenenlere her zaman ihanet ettiğini gösterdi" dedi.
Suriye'nin İdlib'deki "Suriye Kurtuluş Hükümeti"nin devamı niteliğinde olan yeni yönetimi 12 Aralık'ta Şam'da büyükelçiliklerini yeniden açacağını açıklayan ülkelere teşekkür etti. Yönetim büyükelçiliklerini yeniden açma sözü veren ülkeler arasında Türkiye'yi de işaret etti.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, Türkiye'nin Nuakşot Büyükelçisi Burhan Köroğlu, Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak atandı.
Bu gelişmeler sürerken MİT Başkanı İbrahim Kalın, 12 Aralık'ta Şam'a gitti ve Emevi Camii'nde namaz kıldı.
'ŞARTLAR OLUŞUNCA AÇILACAK'
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 10 Aralık'ta bir gazetecinin Şam Büyükelçiliği'nin açılıp açılmayacağı sorusuna "Ona bakacağız. Şartların oluşmasını bekleyeceğiz" cevabını verdi.
2012'DE KAPATILMIŞTI
Türkiye, Şam Büyükelçiliği'ni 26 Mart 2012'de başkentte şiddetin artmasıyla güvenlik kaygıları gerekçesiyle kapatılmış, Türkiye'nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon ve tüm diplomatlar Ankara'ya çağırılmıştı.
Ürdün, Amman'daki dışişleri bakanlığı Perşembe akşamı yaptığı açıklamada, hafta sonu Batılı ve Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla Suriye konusunda bir zirveye ev sahipliği yapacağını duyurdu.
Açıklamada, üst düzey diplomatların Cumartesi günü Ürdün'ün kıyı kenti Akaba'da bir araya gelerek "Suriyeliler tarafından yönetilen" sorunsuz bir geçiş sürecini desteklemenin yollarını görüşecekleri belirtildi.
Zirvede yer alacak üst düzey isimler:
-Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan
-ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken
-Avrupa Birliği dış politika şefi Kaja Kallas
-Birleşmiş Milletler Suriye temsilcisi Geir O. Pedersen
Zirvede diplomatları yer alacak ülkeler:
-Ürdün
-Suudi Arabistan
-Irak
-Lübnan
-Mısır
-Birleşik Arap Emirlikleri
-Bahreyn
-Katar
Zirvenin Suriye devlet kurumlarının "Suriye'nin birliğini, toprak bütünlüğünü, egemenliğini, güvenliğini, istikrarını ve tüm vatandaşlarının haklarını koruyacak" şekilde yeniden yapılandırılmasına odaklanacağı bildirildi.
Georgetown Üniversitesi'ndeki New Lines Strateji ve Politika Enstitüsü direktörü Caroline Rose, Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada, İsrail'in işgal altındaki Golan Tepeleri'nin ötesine Suriye'ye doğru genişlemesinin "potansiyel bir patlama noktası" olmaya devam ettiğini söyledi.
Rose "Bugün, Erdoğan'ın İsrail'in daha fazla toprak birleştirme çabalarına karşı koyacaklarını belirten bir açıklama yaptığını gördük. Ayrıca HTŞ'nin son zamanlarda yapılan İsrail toprak hamlelerine karşı koymaya çalışması da beklenebilir," dedi.
Rose, Suriye'deki durumda ABD'nin ne tür "kırmızı çizgiler" çizmek isteyeceğinin de etkisi olduğunu belirtirken "ABD ve Türkiye'nin kuzeydoğuda nasıl bir ilişki kuracağını görmek anlamlı olacak diye düşünüyorum. Ama yine de, ABD gerçekten o çizgiyi çizecek mi?" ifadelerini kullandı ve ekledi:
"Ayrıca, Şam'ın içine ve çevresine baktığımızda, ABD'nin İsrail ile nasıl etkileşime gireceğini, onların da bir çizgi çekip çekmeyeceğini görmek çok ilginç olacak diye düşünüyorum."
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Şam'da Emevi Camii'nde namaz kıldı.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin çökmesinin ardından tarihi günler yaşanıyor. Bu kapsamda bölgeye Türkiye'den kritik bir ziyaret gerçekleştirildi.