Dünyaİsrail Şam yakınlarını havadan vuruyor!

İsrail Şam yakınlarını havadan vuruyor!

12.12.2024 - 07:33 | Son Güncellenme:

AFP'nin son dakika haberine göre İsrail, Şam yakınlarını havadan vurmaya başladı. Bölgedeki muhabirlerin patlama sesleri duyduğu bildirildi. Suriye'de kaybolan Amerikan vatandaşı Travis Pete Timmerman ise Esad rejiminin Sednaya Hapishanesi'nden çıktı. İşte Suriye'den son gelişmeler...

Suriye'de durum çok hızlı değişmeye devam ediyor, ülkedeki sıcak gelişmeleri milliyet.com.tr canlı bloğundan takip edebilirsiniz.

'SURİYE ZİRVESİ' ÜRDÜN'DE YAPILACAK

Esad rejiminin devrilmesinin ardından bölge ülkeleri ve Batılı ülkeler Suriye gündemiyle bir araya gelecek. Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Türkiye, ABD, AB, BM, Suudi Arabistan, Irak, Lübnan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Katar dışişleri bakanlarının katılımıyla cumartesi günü "Suriye" konulu zirveye ev sahipliği yapacağını duyurdu. Bakanlık, zirvede Suriye'deki gelişmelerin ele alınacağı aktardı.

 

İSRAİL, SURİYE'YE 500'ÜN ÜZERİNDE HAVA SALDIRISI DÜZENLEDİ

İsrail ordusunun Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonraki 48 saatte Suriye'deki "askeri hedeflere" 500’den fazla hava saldırısı gerçekleştirdiği bildirildi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, saldırılarda vurulan hedefler arasında savunma sistemleri ve uçak filolarının yer aldığı ifade edildi.

Esed rejiminin devrilmesinden sonraki 48 saatte düzenlenen 500'den fazla hava saldırısında Suriye'deki gelişmiş uçaksavar füze sistemlerinin yüzde 90’ının, hava savunma sistemlerinin ise yüzde 85’inin imha edildiği ileri sürüldü.

PKK/YPG SİVİLLERE ATEŞ AÇTI: 4 ÖLÜ

Suriye’nin Rakka kentinde terör örgütü PKK/YPG’nin, halka ateş açması sonucu 4 sivil hayatını kaybetti.

Suriye’de terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki kentlerde halk terör örgütüne karşı protestolarına devam ediyor. Rakka kentinde terör örgütünün kentten çıkmasını isteyen halk protesto düzenledi. Terör örgütü PKK/YPG’nin, protesto düzenleyen halka açtığı ateş sonucu 4 sivil hayatını kaybetti.

Yerel kaynaklar, Haseke kentinde de halkın terör örgütünü protesto ettiğini belirterek, terör örgütü paçavrası yerine Suriye’nin yeni bayrağını asan bir göstericiye ateş açıldığını aktardı.

Haberin Devamı
RUSYA GEÇİCİ YÖNETİMLE TEMAS KURDU

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Orta Doğu ve Afrika Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından kurulan geçici yönetimle temas kurduklarını bildirdi.

SULLIVAN İSRAİL'İN SALDIRILARINI SAVUNDU

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Baas rejiminin çökmesinin ardından İsrail ordusunun Suriye'ye düzenlediği saldırılarla "kendisini korumaya çalıştığını" ileri sürerek Tel Aviv'in saldırılarını savundu.

LAZKİYE'DE YAĞMURA RAĞMEN KUTLAMALAR SÜRDÜ

Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesi birçok kentte kutlanmaya devam ediyor. Lazkiye kentinde, yağmura aldırış etmeyen halk Esad rejiminin yıkılışını kent meydanında kutladı. Kutlamalarda, üç yıldızlı yeni Suriye bayrağını sallayan Lazkiye halkı, açtıkları dev bayraklarla meydanda halay çekip şarkılar söyledi.

Haberin Devamı
İSRAİL BAŞKENT ŞAM'IN YAKINLARINA SALDIRDI

AFP'nin son dakika haberine göre Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Şam'ın yakınlarında büyük çaplı bir İsrail saldırısı gerçekleştiğini duyurdu. AFP, bölgedeki muhabirlerinin de patlama sesleri duyduğunu söyledi.

Gözlemevi direktörü Rami Abdül Rahman AFP'ye "İsrail hava saldırıları başkent Şam'ın eteklerini hedef aldı" dedi.


İsrail'in Suriye'deki hava saldırılarından. Fotoğraf: AFP

'İSRAİL ANDAN YARARLANIYOR'

İsrail, Esad'ın devrilmesinden bu yana Suriye'de ardı ardına hava saldırıları düzenlemeye başladı. Havaalanları ve silah sahaları da dahil olmak üzere 500'den fazla hedefi vurdu ve aynı zamanda işgal altındaki Golan Tepeleri yakınlarında daha fazla toprak ele geçirdi.

Al Jazeera'nin haberine göre eski bir İsrail müzakerecisi ve ABD/Orta Doğu Projesi başkanı olan Daniel Levy, İsrail'in gelecekteki Suriye otoritesinin "kendini savunma yeteneğini" "zayıflatmak" için bu andan yararlandığını söylüyor.

Levy, "Bence İsrail'in gönderdiğini düşündüğü sinyal şu: 'Biz buradayız. Biz bölgesel polisleriz... Cezasız bir şekilde hareket edebiliriz,'" yorumunu yaptı.

Uzman, "Yolsuzluktan yargılanan İsrail Başbakanı Netanyahu için, İsrail güçlerini Golan'ın ötesine taşımak, kalıcı toprak kazanımları olasılığını açmanın bir yolu da olabilir" ifadelerini kullandı ve ekledi:

"Belki de Netanyahu, 7 Ekim'deki başarısızlığa başkanlık eden bir suçlu olarak değil, İsrail'in sınırlarını genişleten biri olarak anılmayı tercih ediyor."

TERÖR ÖRGÜTÜ YPG: YENİ SURİYE BAYRAĞINI TANIYORUZ

Suriye'de Tel Rıfat, Münbiç ve Deyrizor'u kaybeden terör örgütü YPG Perşembe günü, muhaliflerin Beşşar Esad'ı devirmesinin ardından muhalefet tarafından kullanılan üç yıldızlı bağımsızlık bayrağını benimseyeceklerini söyledi.

BLINKEN TÜRKİYE ÖNCESİ ÜRDÜN'E GİTTİ: KONU SURİYE

Fotoğraf: AFP/Ürdün

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suriye hükümetinin çöküşünün ardından acil toplantılar için Perşembe günü Ürdün'e gitti. Blinken CNN'in haberine göre "bölge ve ABD'nin Esad rejiminin ani düşüşünün olası sonuçlarıyla boğuşurken Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ve Kral Abdullah ile bir araya geliyor.

Blinken, ABD'nin "kapsayıcı, Suriye liderliğindeki hesap verebilir ve temsili bir hükümete geçiş" desteğini görüşmeyi planlıyor.

Habere göre Blinken'ın ayrıca ABD'nin bir geçiş ve yeni hükümetten beklediği dört ilkeyi de zorlaması bekliyor: Azınlıkların haklarına tam olarak saygı gösterilmesi, ihtiyaç sahibi herkese insani yardım akışının kolaylaştırılması, Suriye'nin terörizm üssü olarak kullanılmasının veya komşularına tehdit oluşturmasının önlenmesi ve kimyasal veya biyolojik silah stoklarının güvence altına alınarak güvenli bir şekilde imha edilmesinin sağlanması.

Blinken Salı günü ilk kez, ABD'nin Suriye halkı tarafından kapsayıcı ve şeffaf bir şekilde seçilen ve bu ilkelere bağlı kalan yeni bir Suriye hükümetini "tanıyacağını ve tam olarak destekleyeceğini" taahhüt etti. "Tüm uluslara" "kapsayıcı ve şeffaf bir süreci desteklemeleri ve dış müdahalelerden kaçınmaları" çağrısında bulundu.

Blinken yarın da Türkiye'ye gelerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşecek.

Haberin Devamı
SURİYE'DE ANAYASA VE PARLAMENTO ASKIYA ALINDI!

AFP'nin son dakika haberine göre Suriye'nin yeni hükümeti anayasayı ve parlamentoyu üç ay askıya alacağını duyurdu.

Suriye'nin yeni hükümet sözcüsü AFP'ye ülkenin anayasası ve parlamentosunun, Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın devrilmesinden sonraki üç aylık geçiş dönemi boyunca askıya alınacağını söyledi.

Sözcü "Anayasayı incelemek ve ardından değişiklikler sunmak için bir yargı ve insan hakları komitesi kurulacak," dedi.

KAYIP ABD VATANDAŞI SEDNAYA HAPİSHANESİ'NDEN ÇIKTI


Suriye’de kaybolan ABD vatandaşı Travis Pete Timmerman, Sednaya Hapishanesi’nden çıktı.

AA'nın haberine göre Timmerman, rejimin Sednaya Hapishanesi'nden çıktıktan sonra Perşembe günü (12 Aralık) Şam şehrinde bulundu.

Suriye'de kaybolan ABD vatandaşı Travis Pete Timmerman, Şam güneyinde bulunduğu bir köyde AA tarafından görüntülendi.

Şam'daki AA muhabirleri, 8 Aralık'ta Baas rejiminin devrilmesiyle güvenlik birimlerinden kurtulduğu anlaşılan, ABD vatandaşı Timmerman'a, başkentin güneyindeki bir köy evinde ulaştı.

LÜBNAN'DAN GEÇERKEN GÖZALTINA ALINMIŞ

Bitkin ve bakımsız olduğu görülen Timmerman, AA'ya yaptığı açıklamada, "7 ay önce Lübnan ve Suriye arasındaki dağlarda kalırken sınırda güvenlik güçleri tarafından yakalanıp gözaltına alındığını" söyledi.

Timmerman, Şam'da rejimin güvenlik birimlerine ait "Filistin Şubesi" adlı gözaltı ve işkence merkezinde tutulduğunu belirtti.

'HAC İBADETİ İÇİN YOLA ÇIKTIM'

ABD'nin Missouri eyaletinden olduğunu kaydeden ve "hac ibadeti" için ABD'den yola çıktığını ifade eden Timmerman, martta Avrupa'ya gittiğini, mayısta Lübnan'ın Zahle kentine geldiğini ve sonrasında Suriye'ye gittiğini anlattı.

Timmerman'ın açıklamaları sırasında, eve gelen yerel bir güvenlik ekibi Timmerman'ı araçla götürdü.

EN SON BUDAPEŞTE'DE BİR KİLİSEDE GÖRÜLMÜŞ

ABD'deki Missouri eyaletinin polis yetkilileri, Timmerman ile en son temasın 2 Haziran'da kurulduğunu bildirmişti. Yetkililerden yapılan açıklamaya göre, 2 Haziran'dan bu yana kayıp olan Timmerman, en son 28 Mayıs'ta Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de bulunan Uluslararası Baptist Kilisesi'nde görülmüştü.

Budapeşte polis yetkilileri ise Timmerman hakkındaki kayıp ilanını 26 Ağustos'ta vermişti.


Fotoğraflar: AA

'KAPIYI ÇEKİÇLE KIRDILAR'

Timmerman CBS News muhabiri Elizabeth Palmer'a verdiği röportajda ise tutuklu olduğu Sednaya Hapishanesi'ne yedi ay önce girdiğini söyledi.

Timmerman, AK-47 silahlarıyla iki adamın Pazartesi günü hapishane kapısını çekiçle kırdığını söyledi.

Timmerman, "Kapım kırıldı, beni uyandırdılar. Muhafızların hala orada olduğunu düşünüyordum. Dışarı çıktığımızda hiçbir direniş olmadı, gerçek bir çatışma olmadı" dedi.

'SERBEST KALDIĞIMI ANLAYAMADIM'

Timmerman, büyük bir grupla hapishaneden ayrıldığını ve yürümeye başladığını ve Ürdün'e doğru gitmeye çalıştığını söyledi. Genç Amerikalı hapishaneden ayrıldığında "birkaç an korktuğunu" ve serbest kaldığını gerçekten kavrayamadığını söyledi ve ekledi:

"Gerçek olduğuna hala inanamıyorum."

SİSTEMATİK İŞKENCELERİN MERKEZİ

Şam'a 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve rejimin Savunma Bakanlığı'na bağlı Sednaya Askeri Hapishanesi, 2011 ayaklanmalarından sonra muhalif protestocular için kötü şöhretli bir gözaltı merkeziydi.

Uluslararası raporlara göre Sednaya'da 2011 ile 2015 yılları arasında gerçekleştirilen toplu infazların her hafta veya iki haftada bir yaklaşık 50 kişinin asılmasıyla sonuçlandığını ortaya koyuyor. Ayrıca tutukluların kasıtlı olarak insanlık dışı koşullarda tutulduğunu, işkenceye maruz bırakıldığını ve sistematik olarak yiyecek, su, ilaç ve tıbbi bakımdan mahrum bırakıldığını vurguluyorlar.

Uluslararası Af Örgütü'nün 2017'de yaptığı bir araştırma, 2011'den beri Sednaya'da gerçekleşen cinayet ve işkencelerin Suriye'nin sivil halkına yönelik yaygın ve sistematik bir saldırının parçası olduğunu ve insanlığa karşı suç teşkil ettiğini ortaya koydu.

Suriye'nin 24 yıldır lideri olan Esad, muhalif grupların Pazar sabahı Şam'ın kontrolünü ele geçirmesinin ardından Rusya'ya kaçtı ve 1963'ten beri iktidarda olan Baas Partisi'nin iktidarına son verdi.

 

SURİYELİ GAZETECİNİN GÖZYAŞLARI

14 yıl sonra ülkesine geri dönüp başkent Şam'dan yayın yapan Suriyeli gazeteci Dima İzzedin canlı yayında gözyaşlarını tutamadı.

Haberin Devamı
MÜNBİÇ'TE BİR OKULDA YPG TÜNELİ BULUNDU

Fotoğraflar: AA

Suriye Milli Ordusunun (SMO) başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu kapsamında terör örgütü YPG'den kurtarılan Münbiç ilçesindeki bir okulda teröristlerce kazılan tünel keşfedildi.

YPG'nin askeri karargah olarak kullanılan Buhteri adlı okulda örgüt unsurlarının terk ettiği eşyaların kalıntıları bulundu.

1 KM UZUNLUĞUNDA

Arama tarama çalışmalarına katılan SMO askerlerinden Musap Ömer, AA'ya yaptığı açıklamada, çalışmalar kapsamında bulundukları okulda keşfettikleri tünelin 1 kilometre uzunluğunda olduğunu söyledi.

Tünelin içerisinde patlayıcı bulduklarını kaydeden Ömer, "Tünel, hemen okulun altında bulunuyor. İnsanların özgürlüğünü kısıtlayan terör örgütü, okulları, hastaneleri ve sivilleri kalkan olarak kullanıp terör faaliyetleri yapmaya çalışıyor" dedi.

İŞKENCE HAPİSHANESİNDEN 21 YIL SONRA ÇIKTI

Suriye'nin Halep kentine dil eğitimi için gittiği 1995 yılında casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanan ve 21 yıl Sednaya Hapishanesi'nde kalan Hataylı Riyad Avlar, cezaevi görüntülerini izlerken gözyaşlarına hakim olamadı.

YENİ YÖNETİM YETİŞTİRİLECEK POLİS ARIYOR

Suriye'nin yeni hükümeti vatandaşları polis olmak başvuruda bulunmaya davet etti. İçişleri Bakanlığı bir Telegram gönderisinde, başvuranların İdlib veya Halep'te bulunan polis akademilerine kayıt yaptırabileceklerini duyurdu ve süreci başlatmak için onları bir Facebook formuna yönlendirdi.

Geçici Başbakan Muhammed el-Beşir, ilk görevlerinden birinin bu tür kurumları tekrar çalışır hale getirmek olacağını söyledi.

Haberin Devamı
OĞUL ESAD'IN ÜNİVERSİTE BELGESİ İFŞA OLDU! DİKKAT ÇEKEN TARİH

CNN Moskava muhabiri Fred Pleitgen "2019'daki bir haberde Esad ailesinin Moskova'da 19 apartman dairesine sahip olduğunun ortaya çıkmasını" hatırlatarak devrik liderin babasının adını verdiği büyük oğlu Hafız Esad'ın Moskova Devlet Üniversitesi kayıtlarını yayınladı.

milliyet.com.tr'nin teyit ettiği resmi web adresinde üniversitede Matematik ve Fizik okuyan Esad'ın tez savunma tarihi ise dikkat çekici. Esad'ın oğlunun tez savunma tarihi Suriye'de muhaliflerin ilerleyişinin başlamasından üç gün sonra olan 29 Kasım. Yani tam da muhaliflerin Suriye'nin ikinci büyük şehri Halep'i ele geçirdiği gün.

Rusya Federasyonu Bilim ve Yüksek Öğretim Bakanlığı'nın resmi sitesinde yer alan belgede 4 Aralık 2001 doğumlu olan 23 yaşındaki Hafız Esad'ın tez konusu ise "Cebirsel sayı alanlarındaki polinomların aritmetik problemleri" olarak belirtiliyor.

Resmi siteden alınan orijinal belgenin Türkçe'ye otomatik çevrilmiş hali.

ESAD'DAN ÖNCE GİTTİLER

The Wall Street Journal gazetesi muhaliflerin 'yıldırım operasyonunun' beşinci gününde Suriye güvenlik yetkilileri ve Arap yetkililerine dayandırdığı haberinde Esad'ın çocuklarının ve eşi Esma Esad'ın geçen hafta yani operasyondan iki gün sonra Rusya'ya gittiğini yazmıştı. İngiliz Telegraph gazetesi ve Arap basınından bazı kaynaklar da Esad'ın eşi ve çocuklarının Rusya'da olduğunu haberleştirdi.

'PUTİN-ESAD İLİŞKİSİ BİTTİ'

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki ADA Üniversitesi'nden Ruslan Suleymanov CNN'in Putin'in bundan sonra Moskova'da Esad ile görüşme ihtimali olup olmadığına yönelik sorusuna "Putin ile Esad'ın ilişkisi bitti. Kremlin'in artık eski liderle bir ilgisi kalmadı. Rusya yeni Suriye yönetimiyle ilişki kurmakla ilgileniyor" cevabını verdi.

Nitekim Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov dünkü konuşmasında "Rusya için şu an önemli olanın Ukrayna olduğunu" söyledi ancak Suriye'deki Rus üsleri için yeni yönetimle irtibatta olduklarını söyledi.

MOSKOVA MERKEZDE 19 DAİRE

Financial Times'ın Esad ailesinin Rusya'nın başkenti Moskova'da yaklaşık 40 milyon dolara satın aldığı 19 daire gündeme geldi. Rus medyasından bloknot.ru sitesinin haberine göre ise Rusya'da gayrimenkulün beş yılda yaklaşık yüzde 50 arttığı düşünüldüğünde, mevcut fiyatlarla söz konusu lüks dairelerin tahmini fiyatı yaklaşık 60 milyon dolara ulaştı.

Dairelerin bir kısmı konut olarak kullanılıyor. Özellikle, Beşar Esad'ın kuzenleri olan ikiz kardeşler Ihab ve Iyad Mahluf, bu dairelerden birine sahip. Kuzen Mahluf, Moskova Şehri yakınlarında üç odalı bir daire satın aldı.

Uzmanlar, işlemleri resmileştirmek için offshore şirketlerin aktif olarak kullanıldığını ve bu sayede mülkün gerçek sahiplerinin gizlenebildiğini iddia ediyor.

'YANUKOVİÇ'E KOMŞU OLACAK' İDDİASI

Öte yandan milliyet.com.tr'nin üç gün önce aktardığı bloknot'un bir haberine göre Esad ve ailesinin geçici olarak Ukrayna'nın eski devlet başkanı Viktor Yanukoviç'in yaşadığı sokağa yerleşebileceği öne sürüldü. Yanukoviç, Rus askeri birliklerini ülkeye çağırdığı gerekçesiyle, "devlete ihanet suçlamasıyla" hakkında açılan davada suçlu bulunmuş ve görevden azledilen Yanukoviç de Rusya'ya kaçmıştı.

KİMYASAL SİLAH GÖZLEMCİLERİ ACİL TOPLANIYOR


Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), Suriye'nin kimyasal silah stoklarının geleceğiyle ilgili endişeleri ele almak için bugün acil bir toplantı düzenleyecek.

OPCW Suriye'deki yeni yetkililere, klor gazı da dahil olmak üzere tehlikeli maddeleri koruma ve imha etme konusundaki uluslararası yükümlülüklerine uymaları konusunda bir hatırlatma yayınladı.

OPCW'nin yürütme kurulu ardından Suriye'deki gelişen durumu görüşmek ve ülkenin uzun süredir devam eden iç savaşı sırasında kimyasal silah kullanımına ilişkin devam eden soruşturmaları incelemek için toplantı çağrısı yaptı.

Euronews haberine göre Esad rejimi kimyasal silah kullandığını sürekli olarak reddetti, ancak OPCW bu silahların tekrar tekrar kullanıldığına dair kanıtlar buldu. Bu yılın başlarında, 2015'te Suriye'nin Marea kasabasına düzenlediği saldırıda hardal gazı kullandığı ortaya çıktı.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, OPCW'nin yetkisi altında denetim ve doğrulama çalışmalarından sorumlu olduğunu vurgularken "Bu denetim ve doğrulama meselesine gelince, doğrulama çabalarını kendi yetkisi altında yürütmek bu örgütün sorumluluğundadır, üye devletlerin veya Amerika Birleşik Devletleri'nin veya diğer devletlerin değil," dedi.

MART BAŞINA KADAR GEÇİŞ SÜRECİ

Devrik Suriye hükümeti, daha önce güneybatı Suriye'deki isyancı ittifakının "kurtuluş hükümetine" başkanlık eden Muhammed el-Beşir liderliğindeki bir geçiş kabinesine iktidarı devretme sözü verdi. El-Beşir, geçiş döneminin Mart ayının başına kadar uzatılacağını söylüyor.

SURİYE İÇİN ÜÇ FARKLI SENARYO

 

Suriye'deki durum çok hızlı değişiyor ve şu anda ülkenin geleceğini tahmin etmek zor. Ancak uzmanlar, BBC Rusça ekibine üç ana senaryo özetledi.

1. SENARYO: SURİYE'NİN BİRLEŞMESİ

BBC'ye konuşan uzmanlara göre bu en elverişli senaryo çünkü HTŞ diğer siyasi güçlerin ülkeyi onunla birlikte sorumlu bir şekilde yönetmesine izin veriyor, Suriye ulusal uzlaşma yoluna giriyor ve bölgedeki diğer bazı ülkelerin aksine yeni bir karşılıklı intikam, cinayet, yağmalama ve yeni bir savaştan kaçınıyor.

HTŞ lideri Colani açıklamalarında Suriyeli grupları birleşmeye ve birbirlerine saygı göstermeye çağırıyor.

Suriyeli-İsviçreli siyaset bilimci ve Lozan Üniversitesi profesörü Joseph Dacher, Suriyeli grupların ülkeyi barışçıl ve dostça yönetmeye başlamasının, özgür seçimlerden sonra iktidarı bölüp merkezsizleştirmesinin şu anda pek olası olmadığına inanıyor.

Daher "El Colani önce eski rejimin başbakanının geçiş dönemi için kalacağını duyurdu. Ancak daha sonra, HTŞ tarafından yönetilen İdlib Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nden Muhammed el-Beşir'i başbakan olarak atadı" hatırlatması yaparak HTŞ'nin iktidarını sağlamlaştırmak istediğini söyledi ve ekledi:

"Bölgede güç yayılmış durumda. Başa çıkması çok zor olacak. Başlangıçta sadece İdlib'i kontrol ediyordu. Şimdi Halep, Hama, Humus ve başkent Şam'ı kontrol ediyor. Bu bölgelerdeki gücü paylaşması gerekecek."

2. SENARYO: HTŞ'NİN OTORİTER 'TEK ADAM' İKTİDARI

Colani'nin İdlib'de HTŞ'nin istikrarı ve kamu hizmetlerinin işleyişini sağlayan etkili bir hükümet olabileceğini göstermeye çalıştığını belirten Josef Dacher, "HTŞ, gücü esas olarak baskı yoluyla elinde topladı. Aynı anda tüm silahlı muhalif grupları yönetime getirip halka hizmet sağlasa da, yine de baskı uyguladı siyasi muhaliflerini hapsetti" diyor.

Eleştirilere yanıt olarak HTŞ, insan hakları ihlalleriyle suçlanan bir güvenlik teşkilatını dağıttı ve kamuoyunun şikayetlerini ele alacak bir departman kurmak gibi bazı reformlar gerçekleştirdi. Ancak HTŞ muhalifleri bunun protestoları susturmayı amaçlamak için aldatmaca reformlar olduğunu savunuyor.

Analist, "Burada iyi nokta HTŞ'nin gücünün artık Şam'a kadar uzanması ve tüm bu bölgeleri yönetecek askeri ve insan kaynaklarına sahip olmaması" diyor.

3. SENARYO: İÇ SAVAŞ

Üçüncü senaryoda ise "En kötü durumda, Suriye, Arap Baharı'ndan sonra bazı diğer ülkelerde olduğu gibi, yine kanlı bir kaosa sürüklenecek" ifadeleri yer aldı ve şöyle devam etti:

"Libya ve Irak yöneticileri Muammer Kaddafi ve Saddam Hüseyin devrildiklerinde, onların yerine geçecek hazır bir yedek yoktu. Onları deviren yabancı müdahalenin feci sonuçları oldu. Güç boşluğu yağma, cinayet, kanunsuzluk ve iç savaş dalgasıyla dolduruldu."

"Suriye'de, farklı silahlı gruplar arasındaki güç mücadelesi daha fazla kan dökülmesine ve sadece Suriye'nin değil, tüm bölgenin daha fazla istikrarsızlaşmasına yol açabilir."

Geçici başbakan El Beşir. Fotoğraf: AFP

BBC Arapça özel muhabiri Feras Kilani "Yeni başbakan arkasında iki bayrakla bir konuşma yaptı 'devrim bayrağı' (Suriye'nin yeni bayrağı) ve Taliban bayrağına benzeyen bir bayrak ve bu birçok kişiyi şok etti. Bu, yeni hükümetin Taliban'ın yolunu izleyeceği ve Şeriat yasalarına sahip bir İslam devleti yaratacağı anlamına gelebilir," dedi.

BM ELÇİSİNDEN 'YENİ İÇ SAVAŞ' UYARISI

BM Suriye elçisi Geir Pedersen AFP'ye yaptığı özel açıklamada, Suriye'nin geçiş hükümetinin yeni bir iç çatışmayı önlemek için farklı partileri ve toplulukları bir araya getirerek daha kapsayıcı bir süreç için çabalaması gerektiğini söyledi.

Pedersen "En büyük endişem, geçişin yeni bir iç çatışmaya ve potansiyel olarak yeni bir iç savaşa yol açabilecek şekilde yeni çelişkiler yaratması," ifadelerini kullandı.

 

"RUS AJANLAR 'KAYBEDECEKSİN' DEYİP KAÇIRDI"

 

2017 yılında Putin Moskova'da Esad'ı karşılarken. Fotoğraf: Kremlin

Rus hükümetine yakın üç kaynak, Bloomberg'e, "Rus ajanların diktatöre muhaliflerle olan savaşı kaybedeceğini söylediklerini ve ülkeyi derhal terk etmesi gerektiğini belirttiğini" aktardı.

Bloomberg haberine göre "Esad, bu tavsiyeyi dinledi ve ihanete uğrama korkusuyla en yakın danışmanlarına ve dostlarına haber vermeden Şam'dan kaçtı. Özel jeti başkentten havalandıktan sonra transponder cihazı kapatıldı ve uçak, Suriye kıyısındaki Rusya’nın Hmeymim hava üssüne yöneldi."

Haberde Esad'ın oradan Moskova'ya gitti, muhtemelen bir Rus askeri uçağına transfer olduğu yine aynı kaynaklara dayandırılarak aktarıldı.

Kremlin, Pazartesi günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i Pazar günü Esad’ın kurtarılmasını bizzat onayladıığını belirtirken, Bloomberg haberine göre Rusya makamları aynı zamanda Esad'ın sürgündeki güvenliğini garanti altına aldı, fakat kaynaklara göre Putin "kendisiyle görüşme niyetinde değil."

'TESLİM EDİLMEYECEK' AÇIKLAMASI

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Esad ve ailesinin şu anda Rusya'da olduğunu ve binlerce muhalifini öldürdüğü gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne teslim edilmeyeceğini doğruladı.

Ryabkov, "Güvende. Bu, Rusya'nın böyle olağanüstü durumlarda gerektiği gibi hareket ettiğini gösteriyor" dedi.

 

HAFIZ ESAD'IN MEZARI ATEŞE VERİLDİ!

AFP'nin dün geçtiği görüntülere göre, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın babası Hafız'ın memleketi Kardaha'daki mezarı ateşe verildi. Muhalifler ve halk mezarın yanışını izledi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi savaş gözlemcisi AFP'ye muhaliflerin, Esad'ın Lazkiye'deki merkezinde bulunan mezzarı ateşe verdiklerini söyledi. Görüntülerde türbenin bazı bölümlerinin yandığı ve hasar gördüğü, Hafız Esad'ın mezarının da yakılarak tahrip edildiği görülüyor.




Bu yapı aynı zamanda Beşar'ın 1994 yılında bir trafik kazasında ölmeden önce iktidarı devralmaya hazırlanan kardeşi Bassel de dahil olmak üzere Esad ailesinin diğer üyelerinin mezarlarına da ev sahipliği yapıyordu.


Baas rejimi ve Esad ailesinin iktidarda geçirdiği süre boyunca Suriye'de yaptığı katliamlar hafızalara kazındı.

13 YAŞINDA ÖLDÜRÜLEN HAMZA'NIN ANNESİ: ESAD İNŞALLAH BEDELİNİ ÖDER


Suriye'nin sınırdaki Dera kentinde 21 Mayıs 2011'de rejim karşıtı protestolarda graffiti çizen 13 yaşındaki Hamza el Hatib işkence gördü, Hamza'nın uzuvları kesilmiş bedeni, hükümet karşıtı bir gösteride tutuklandıktan haftalar sonra ailesine teslim edildi.

El Hatib'in ölümü ve duvarlara Esad karşıtı yazılar yazdıkları gerekçesiyle diğer gençlerin de işkenceden geçirilmesi protestoların yayılmasına sebep oldu.

Kısa süre önce, yine polisin 2019'da tutukladığı Hamza'nın ağabeyi Ömer'in de gözaltında öldüğüne dair Sednaya Hapishanesi'nde bulunan belgelerin ekran görüntüleri de yeni gelmişti.

Hamza ve Ömer'in annesi Samira, Esad'ın devrilmesinden sonra BBC'ye konuşarak "Bugün ya da yarın gelecek diye düşünüyordum. Bugün haberini aldım" dedi.

Habere göre yaşadıklarını acıyla titreyerek anlatan anne devrik lider için "İnşallah bedelini öder ve Allah ondan ve çocuklarından intikam alır" ifadelerini kullandı.

Carlos Latuff'un karikatürü.

Hamza'nın mezarı, ailesinin anlattığına göre hükümet güçlerine ait bir tankın attığı top mermisi yüzünden yıkılmış, bir kuzeni 13 yaşında feci şekilde öldürülen kuzeninin ölüm anları için "Ölmüşken bile vurmaya devam ettiler" dedi.