22.01.2025 - 07:14 | Son Güncellenme:
HABER MERKEZİ
Gazze ve Orta Doğu'daki son dakika haberleri milliyet.com.tr canlı bloğundan anlık takip edebilirsiniz.
İşgal altındaki Batı Şeria’daki Cenin Mülteci Kampı'na şiddetli saldırılar başlatan İsrail askerleri, bölgede altyapıyı yıkmak için kullandığı askeri iş makinelerini olayları takip eden Anadolu Ajansı muhabirlerinin de aralarında yer aldığı basın mensuplarının üzerine sürdü.
İsmi açıklanmayan bir kaynak, Asharq Al-Awsat'a İsrail güvenlik şefleri ile Mısır istihbarat şefi arasında yapılan bir toplantıda, Filistin Yönetimi'nin Refah Sınır Kapısı'nın Gazze tarafını "BM'nin uluslararası gözetimi ve denetimi altında" Mısır ile yöneteceği konusunda bir anlaşmaya varıldığını söyledi.
Kahire'deki toplantı habere göre Pazartesi-Salı günleri Şin Bet başkanı Ronen Bar, Mossad şefi David Barnea ve Mısır istihbarat şefi Hasan Reşad arasında gerçekleşti.
PHILADELPHIA KORİDORUNDA ANLAŞMA YOK
Aynı kaynak, Londra merkezli Arap gazetesine, önemli sınır kapısının yeniden açılması için bir tarih belirlenmediğini söyledi. Kaynağa göre, Gazze ile Mısır arasındaki sınır boyunca uzanan Philadelphia Koridoru konusunda hala bir anlaşma yok, ancak "görüş ayrılıkları teknik ve çözülecek."
Kaynak, "İsrail koridordan kısmi çekilme önerdi, ancak Mısır bu fikri kabul etmedi ve tam çekilme ve savaş öncesi duruma dönülmesi konusunda ısrar ediyor" bilgisi verdi.
PHILADELPHIA KORİDORU NEDİR?
Selahaddin Koridoru olarak da bilinen Philadelphia Koridoru, 1979 yılında Mısır ile İsrail arasında imzalanan "Camp David" Anlaşması kapsamında oluşturulan bir tampon bölge. Akdeniz'den başlayarak Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'na kadar uzanan bu koridor, 14,5 kilometre uzunluğunda ve birkaç yüz metre genişliğinde. "Selahaddin Koridoru" olarak da bilinen bu alan, Gazze ile Mısır sınırında, Filistin toprakları içerisinde yer alıyor ve hem İsrail hem de Mısır güçleri tarafından kontrol ediliyor.
Ağustos 2005'te İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesiyle birlikte Philadelphia Koridoru, Avrupa Birliği gözlemcileri huzurunda Filistin Yönetimi'ne teslim edilmişti. Eylül 2005'te ise İsrail ile Mısır arasında, 1979 Barış Anlaşması'na ek olarak, koridorun güvenliğiyle ilgili yeni bir anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşma kapsamında Mısır, sınırda terör ve kaçakçılık gibi faaliyetlerle mücadele etmek için 750 sınır muhafızını görevlendirildi.
2006 yılında Hamas'ın Filistin seçimlerini kazanarak Gazze’de kontrolü ele geçirmesiyle birlikte Philadelphia Koridoru da Hamas'ın yönetimine geçti. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı abluka nedeniyle, bu koridor boyunca Mısır’a açılan çok sayıda tünel inşa edildi.
7 Ekim 2024'te başlayan İsrail-Hamas Savaşı ile Philadelphia Koridoru yeniden gündeme geldi. İsrail Başbakanı Netanyahu, bu koridorun İsrail'in kontrolünde olması gerektiğini belirterek, başka bir düzenlemeyi kabul etmeyeceklerini söyledi. Netanyahu, koridorun kontrolü sağlandığında Gazze'ye giden yardımların engellenebileceğini ve Mısır sınırının güvence altına alınacağını vurguladı.
İsrail, koridorun stratejik önemini ön planda tutarak bölgeye saldırılar düzenlemeye ve askerlerini konuşlandırmaya devam ediyor. Mısır ise Philadelphia Koridoru üzerindeki kontrolü bırakmaya yanaşmıyor.
Philadelphia Koridoru, hem Mısır hem de İsrail için stratejik öneme sahip. İsrail, Hamas ile mücadelede bu koridorun tam kontrolünü ele geçirmek isterken, Mısır bu kontrolü bırakmamakta kararlı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda kullandığı, infilak etmeyen patlayıcılar, Filistinlileri tehdit ediyor. Gazze kentinde binaların enkazı üzerinde patlamayan füze ve tank mermileri etkisiz hale getirilmeyi bekliyor.
Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyeti yayımladığı ortak açıklamada, İsrail ordusunun Batı Şeria'daki baskınlarına ilişkin bilgi verildi. İsrail ordusunun Batı Şeria'da düzenlediği baskınlarda aralarında eski tutukluların da bulunduğu 25 Filistinliyi gözaltına aldığı ifade edilen açıklamada, gözaltı işlemlerinin El-Halil, Beyt Lahim, Cenin, Tulkerim ve Ramallah'ta yoğunlaştığı kaydedildi.
İsrail ordusunun 21 Ocak Salı günü Cenin kenti ve mülteci kampına başlattığı saldırılar sonucu 10 Filistinli hayatını kaybetmiş 40 kişi yaralanmıştı.
Şu anda Savunma Bakanlığı Genel Müdürü olarak görev yapan Eyal Zamir, Salı günü istifasını açıklayan IDF Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi'nin yerine geçmek için başlıca aday olmanın yanı sıra Jerusalem Post'un haberine göre Netanyahu'nun da favorisi. Halevi, Salı günü Başbakan Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Israel Katz'a gönderdiği bir mektupta istifa ettiğini açıklayarak, "7 Ekim'deki başarısızlığın sorumluluğunu üstleneceği" sözünü tuttu.
Son IDF genelkurmay başkanı yarışında Halevi'nin ardından ikinci gelen eski IDF genelkurmay başkanı yardımcısı Zamir, o dönemde Netanyahu'nun gözde adayıydı.
Ancak o sırada başbakan Yair Lapid'di ve ardından savunma bakanı Benny Gantz, Halevi'nin atanması çağrısını yaptı.
DİĞER ADAYLAR KİM?
Bir diğer önemli aday ise, Halevi ile anlaşamayan ve Halevi'nin selefi Aviv Kohavi'ye daha yakın olan, görevden ayrılan IDF başkan yardımcısı Tümgeneral Amir Baram.
Bir başka olası aday ise IDF Kuzey Komutanlığı Başkanı Tümgeneral Uri Gordon'un çok başarılı olduğu düşünülüyor ancak Zamir ve Baram'dan daha az süredir tümgeneral olarak görev yapıyor.
Gözünü Batı Şeria'ya diken İsrail ordusu, Batı Şeria'daki kontrol noktalarında prosedürleri sıkılaştırdı. İsrail güçleri, El Halil kentindeki kontrol noktalarını artırdı. Kısıtlamalar nedeniyle kentin giriş çıkışlarında uzun araç kuyruğu oluştu.
Uygulama, Savunma Bakanı Yisrael Katz'in Batı Şeria'ya "şiddetli saldırılar düzenleyebilecekleri" tehdidinin ardından geldi.
Yedioth Ahronot gazetesinin haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusunun Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıya ilişkin açıklama yaptı. Katz, Batı Şeria'da Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler ve İsrail'e zarar gelmemesi için bölgeyi "kuvvetle vuracaklarını" tehdidinde bulundu.
İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'da Cenin Mülteci Kampı'na yönelik başlattığı saldırının, "güvenlik stratejisinde" bir değişikliğe işaret ettiğini aktaran Katz, saldırıların amacının işgal altındaki Batı Şeria'da "terörist altyapıyı ortadan kaldırmaya yönelik" olduğunu iddia etti.
Katz, Gazze'de yaşananlardan ders aldıklarını öne sürerek 6 Mart'ta geçerli olacak şekilde istifasını açıklayan Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin 7 Ekim 2023'te yaşananların tüm faturasının orduya kesildiği yönündeki ifadelerini eleştirdi.
10 FİLİSTİNLİ ÖLDÜ
İsrail ordusundan dün yapılan açıklamada, ordu ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı'na "Demir Duvar" adı verilen saldırı başlattığı duyurulmuştu. İsrail basınına konuşan bir askeri kaynak, saldırıların birkaç gün sürmesinin beklendiğini aktarmıştı.
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada ise Cenin'e saldırıların, İsrail "güvenlik kabinesi"nin kararıyla başlatıldığı belirtilmişti.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Cenin'e başlattığı saldırılarda 10 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, yaklaşık 40 kişinin yaralandığı bildirilmişti.
Hamas, İsrail'in başkenti Tel Aviv'de 4 kişinin yaralandığı bıçaklı saldırının, İsrail güçlerinin Batı Şeria'nın Cenin kenti ve mülteci kampına düzenlediği saldırılar karşısında verilen doğal bir yanıt olduğunu belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump Ortadoğu'yu ziyaret etmeyi düşündüğünü söylüyor ancak seyahatin yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğini belirtiyor. Trump gazetecilere yaptığı açıklamada, "Orta Doğu'ya gitmeyi düşünüyoruz, ama henüz değil" ifadelerini kullandı.
Ancak Ortadoğu elçisi Steve Witkoff, Pazartesi günü rehine anlaşmasının uygulanmasını görmek için Gazze'ye gitmeyi planladığını doğruladı.
'BEN OLMASAM DÖNMEZLERDİ'
Trump ayrıca rehineler hakkında "Ben burada olmasaydım, asla geri dönmezlerdi" dedi. Trump, "Biden bunu başaramadı ve bunu başarmaları için benim bir son tarih olarak koyduğum dayatma yeterli oldu" diye de ekledi.
ARAP DİPLOMATLAR DOĞRULADI
The Times of Israel'e konuşan Arap diplomatlar, özellikle Başbakan Benjamin Netanyahu'ya baskı yaparak anlaşmanın bitiş çizgisine gelmesine yardımcı oldukları için Trump ve Witkoff'a teşekkür edildiğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, durdurulmaması halinde İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaptığı soykırımı işgal altındaki Batı Şeria'ya da taşıyabileceği uyarısında bulundu. Albanese, sosyal medya hesabından İsrail ordusunun Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin Mülteci Kampı'na dün başlattığı geniş çaplı saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Gazze'de varılan ateşkesin ardından İsrail ordusunun Cenin Mülteci Kampı'na saldırı başlattığına işaret eden Albanese, dünkü saldırılarda 10 Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtti. Albanese, İsrail'in Batı Şeria'daki saldırısına tepki göstererek, "Durdurulmaya zorlanmadığı takdirde, İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımı Gazze ile sınırlı kalmayacak" ifadesini kullandı.
İsrail ordusunun dün Cenin Mülteci Kampı'na başlattığı geniş çaplı saldırılarda biri çocuk olmak üzere 10 Filistinli hayatını kaybetti, 35 kişi de yaralandı. Askeri araçların yanı sıra iş makinalarıyla Cenin Mülteci Kampı'na giren İsrail askerlerinin saldırıları sürüyor.
Al Jazeera'nın kıdemli siyasi analisti Marwan Bishara, işgal altındaki Batı Şeria'nın İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının ardından askeri bir saldırıyla karşı karşıya kalacağını öngördüğünü söyledi.
Analist "Gazze'yi yok ettikten sonra Batı Şeria'yı yok etmek veya çoğunu ilhak etmek istiyorlar" derken "ve kesinlikle mümkün olduğunca çok insanı aşağılamak, korkutmak ve öldürmek istiyorlar" diye ekledi.
Analist ayrıca İsrail'in Cenin'deki askeri operasyonunun böyle bir planın başlangıcı olabileceğini söyledi. Bishara, Batı Şeria'daki Filistinlilere saldırmanın, Ekim 2023'te İsrail'i Hamas saldırısından korumadaki itiraf edilen başarısızlıkları nedeniyle İsrailli askeri komutanların istifa etmelerinin ardından İsrail'de kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmeye hizmet ettiğini söyledi ve ekledi:
"Bence Netanyahu hükümeti saptırıyor. Nereye saptırıyor?Muhtemelen günlerce, haftalarca, belki daha uzun, sürecek olan Cenin'e büyük bir saldırı ile Batı Şeria'ya. Cenin'e..."
'AŞIRI SAĞCILARI YATIŞTIRIYOR'
Uzmana göre Batı Şeria şiddeti ayrıca, Gazze'deki ateşkese karşı çıkan Netanyahu hükümetindeki aşırı milliyetçileri yatıştırıyor.
"İsrail'de, 2025 yılının, yani bu yılın, Gazze'nin yıkılmasından sonra Batı Şeria'da ilhak yılı olacağı neredeyse anlaşılmış durumda. Batı Şeria'da iki devletli çözüm olasılığını baltalayacak yasadışı ilhaklar yaşanabilir."
ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliğine aday gösterdiği Elise Stefanik, ABD Senatosu'nın Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumda işgal altındaki Batı Şeria'da "İncil'den doğan bir hakkı" olduğunu savundu.
Stefanik, Senatör Van Hollen'ın "İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve eski Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, İsrail'in Batı Şeria'nın tamamı üzerinde İncil'e dayalı bir hakkı olduğuna inanıyordu. Siz de daha önce bu görüşü paylaştığınızı söylediniz. Bugün de görüşünüz bu mu?" şeklindeki sorusuna, "Evet." diye cevap verdi.
ABD'li diplomat adayı, Van Hollen'ın, İsraillilerin yanı sıra Filistinlilerin de insan haklarını ve kendi geleceğini belirleme hakkını savunup savunmadığı şeklindeki sorulara net cevap vermekten kaçınırken Filistin halkının "Hamas'tan dolayı" bugünkü zor durumunda olduğunu ileri sürdü.
Stefanik, ABD'li senatörün ısrarlı sorularına rağmen Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı konusunda olumlu cevap vermedi.
İsrail ordusu, Gazze'de ateşkesin sağlanmasından günler sonra, kuzeydeki işgal altındaki Batı Şeria şehrine büyük bir saldırı başlatırken Salı günü Cenin'i bombaladı ve saldırdı. Filistin sağlık bakanlığına göre saldırılarda en az 10 Filistinli öldü ve onlarca yaralı var.
Bir askeri kaynak Times of Israel'e yaptığı açıklamada, bombalamanın İsrail güçlerinin birkaç gün sürmesi beklenen büyük çaplı bir kara saldırısıyla birlikte gerçekleştiğini söyledi. Aralık ayının başından beri Cenin'i kuşatan ve saldıran Filistin Yönetimi (PA) güvenlik güçleri, İsrail saldırısı başladığında şehirden çekildi.
Middle East Eye İsrail güçlerinin dün hem el-Amal Hastanesi'ni hem de Cenin Hükümet Hastanesi'ni kuşattığını söyledi. Yayın organına bölgeden bilgi veren bir muhabir "Durum son derece vahim ve bunun şimdiye kadar gördüğümüz en şiddetli tırmanış olacağı anlaşılıyor" dedi.
Cenin sakini Asaad Salim, MEE'ye İsrail saldırısının özel kuvvetlerin şehrin doğusunda bulunan Cebriyat mahallesine sızmasıyla başladığını söyledi. Kısa bir süre sonra İsrail savaş uçakları Cenin mülteci kampının dışında bir aracı bombalayarak sürücüyü öldürdü. Bölge kaynakları "Sokaklarda cesetler var ve birçok insan yaralı ama kimse onlara ulaşamıyor" dedi.
SİLAHLI ÇATIŞMALAR
Middle East Eye'ın haberine göre savaş uçakları daha sonra hem şehrin hem de kampın çeşitli bölgelerine ağır silahlarla ateş etmeye başladı. Filistinli direnişçiler ile İsrail ordusu arasında silahlı çatışmalar da çıktı.
'DEMİR DUVAR' ADINI VERDİLER
İsrail, habere göre Batı Şeria'da Gazze benzeri bir değişim istiyor. İsrail ordusu, İsrail'in iç istihbarat teşkilatı Şin Bet ile yaptığı ortak açıklamada, Cenin'de bir "terörle mücadele operasyonu" başlattığını söyledi. Saldırıya "Demir Duvar" adını verdi.
İsrail medya kuruluşlarına göre, saldırıda İsrail askerleri, özel kuvvetler ve Şin Bet ajanlarının büyük bir konuşlandırılması yer aldı. Şehrin en önde gelen silahlı direniş grubu olan Cenin Tugayları, savaşçılarının çeşitli savaş cephelerinde "işgalci işgal güçleriyle" karşı karşıya geldiğini ve onlara aktif olarak ateş açtığını söyledi.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, saldırıyı sosyal medya platformu X'te duyurdu. "Bu, Batı Şeria'da güvenliği artırma hedefimize ulaşma yolunda attığımız bir adım daha," dedi.
İsrail basınındaki haberlere göre, Halevi, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'a istifasını sundu.
Halevi, istifa mektubunda Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim 2023'te Gazze'den düzenlediği saldırı sırasında "kendi komutasındaki İsrail ordusunun vatandaşları koruma görevini yapamadığını, bu feci başarısızlığın sorumluluğunu ilk günden itibaren her gün hissettiğini" belirtti.