Netanyahu’nun masasındaki rapor ortaya çıktı: Türkiye ile savaşa hazır olalım!

İsrail Başsavcısı, daha önceki iddiaların aksine Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanında rapor edilmiş herhangi bir tecavüz vakasının bulunmadığını belirtti. Yedioth Ahronot gazetesine röportaj veren İsrailli başsavcı Moran Gaz, yürütülen kapsamlı soruşturmalara rağmen 7 Ekim'de İsrailli kadınlara yönelik "toplu ve sistematik tecavüz" iddialarını doğrulayacak bir bulgu olmadığını açıkladı.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrailli yetkililerin "işgal altındaki Batı Şeria'nın şehir ve beldelerinin tahrip edilmesi" yönündeki çağrılarını ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarını kınadı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İsrailli bazı yetkililerin, Filistinlilere yönelik daha fazla eziyet ve toplu cezalandırma uygulanması ve Batı Şeria'daki bazı bölgelerin Gazze'de olduğu gibi harabeye çevrilmesi yönündeki çağrılarına tepki gösterildi.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, silah zoruyla düzenlediği saldırılar, Filistinlilere ait mülkleri, evleri ve araçları ateşe vermesi ve İsrail ordusu koruması altındaki tüm bu eylemlerin cezasız kalması kınandı.

İsrailli yetkililer tarafından yapılan kışkırtıcı açıklamalar ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırıları "yangının körüklenmesi ve kasıtlı olarak çatışma ve şiddet ortamının tırmandırılması" olarak nitelendirildi.

İstikrar ve barışın sağlanması için tek yolun ise siyasi çözüm olduğu vurgulandı.

Bakanlık açıklamasında ayrıca, İsrail soykırımına son verilmesi, iki devletli çözüm seçeneğinin uygulanması ve Filistin halkının korunması için pratik adımlar atılması istenerek İsrail'in Batı Şeria'da binlerce dönüm araziyi ele geçirme ve ilhak planlarının durdurulması için uluslararası müdahale çağrısı yapıldı.

Filistin karşıtı görüşleriyle öne çıkan İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Smotrich, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Finduk beldesinde dün 3 İsraillinin öldüğü silahlı saldırıya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Batı Şeria'nın bazı şehirlerinin, Gazze Şeridi'ndeki Cibaliya bölgesi gibi harabeye çevrilmesini" istemişti.

Paylaşımında "Finduk beldesi, Nablus ve Cenin (Gazze'deki) Cibaliya'ya benzemeli" ifadelerini kullanan Smotrich, Gazze'deki yıkımın aynısını Batı Şeria'da görmek istediğini kaydetmişti.

The Jerusalem Post gazetesinin haberine göre, Nagel Komitesi'nin savunma bütçesi ve güvenlik stratejisine ilişkin son raporunda, Tel Aviv yönetiminin Türkiye ile doğrudan bir çatışmaya hazırlıklı olması gerektiği ileri sürüldü.

Nagel Komitesi'nin hazırladığı rapor, dün Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e sunuldu.

Türkiye'nin Osmanlı dönemindeki nüfuzunu geri kazanma hırsıyla hareket ettiği öne sürülen raporda, söz konusu durumun İsrail ile gerilimin artmasına ve muhtemelen çatışmaya dönüşmesine yol açabileceği iddia edildi.

Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından 18 Aralık'ta yeniden faaliyete geçen Şam Havalimanı'na ilk uluslararası sefer iniş yaptı.

Baas rejiminin devrilmesiyle yeniden faaliyete geçen, sivil ve ticari olmak üzere uluslararası seferlere açılan Şam Havalimanı'nda hareketlilik sürüyor.

Katar Hava Yollarına ait Doha-Şam seferini düzenleyen dış hat yolcu uçağı, Şam Havalimanı'na güvenle indi.

AFP'nin haberine göre Suriye Ulusal Elektrik Şirketi Salı günü, ABD'nin Beşşar Esad'ın düşüşünün ardından yaptırımları hafifletmesinin ardından arzı artırmak için Türkiye ve Katar'dan iki enerji gemisi gönderildiğini söyledi. 13 yıldan uzun süren iç savaş, elektrik santralleri ve enerji boru hatları da dahil olmak üzere Suriye'nin altyapısını vurmuş ve günde 20 saatten fazla sürebilen elektrik kesintilerine yol açmıştı.

Ulusal elektrik şirketinin başkanı Halid Ebu Dayı, devlet haber ajansı SANA'ya "Türkiye ve Katar'dan iki enerji üretim gemisi Suriye'ye geliyor" dedi ve ekledi: "Bu gemiler şu anda üretilenin yarısına eşit olan 800 megavat üretecekler." Ebu Dayı, "Elektriği iki geminin yanaşma noktasından taşımak ve elektrik hatlarının güvenliğini sağlamak için çalışmalar devam ediyor" diye ekledi.

TÜRKİYE'NİN ENERJİ DESTEĞİ

Türkiye Enerji Bakanlığı'ndan bir heyet, Aralık ayı sonlarında Suriye başkentini ziyaret etmişti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar 24 Aralık'ta, Türkiye'nin Suriye'deki yeni yönetime vereceği enerji desteğine ilişkin "Enerji Bakanlığı'ndan bir heyet en yakın zamanda Suriye'ye gidecek, elektrik ve enerji altyapısında incelemelerde bulunacak" açıklamasını yaptı.

Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere birçok ülke, kısıtlamaları kaldırmadan önce yeni yetkililerin güçlerini nasıl kullanacaklarını görmek için beklediklerini söyledi. Suriye'deki iç savaş yarım milyondan fazla insanı öldürdü ve ülke ekonomisini harap etti.

20 Ocak'ta Beyaz Saray'ı devredecek olan Biden yönetimi, Suriye'ye yönelik insani yardım kısıtlamalarını hafifleteceğini duyurmayı planlıyor. Bu adım, Şam'daki yeni hükümete diğer yardımları kısıtlayan yaptırımları kaldırmadan temel ihtiyaçların teslimatını hızlandırmayı hedeflerken ABD'den son kulis bilgilerine göre Washington yönetimi görevden ayrılmadan önce Suriye temaslarına öncelik veriyor.

ROMA ÇIKARMASI

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Perşembe günü Roma'da Avrupalı mevkidaşlarıyla bir araya gelecek. Görüşmelerin odağında Batı'nın, yeni Suriye yönetimiyle ilişki kurma çabaları yer alacak.

ABD DIŞİŞLERİ NOTU

ABD Dışişleri Bakanlığı, katılımcılar hakkında henüz net bir açıklama yapmadı ancak dışişleri bakanlığı resmi sitesine şu notu düştü: "Bakan Blinken, Avrupa, Orta Doğu ve ötesindeki zorlukları ele almak için hayati ortaklığımızın bir parçası olarak üst düzey Fransız yetkililerle bir araya gelecek. Roma'da ise barışçıl, kapsayıcı, Suriye liderliğinde ve Suriye'ye ait bir siyasi geçişi savunmak için Avrupalı ​​mevkidaşlarıyla bir araya gelecek. Bakan Blinken, 11 Ocak'ta, üst düzey İtalyan hükümet yetkilileriyle görüşmek üzere Başkan Joseph Biden'a katılacak."

Sivil Havacılık ve Hava Taşımacılık Heyeti Başkanı Eşhed Salibi, Şam Uluslararası Havalimanı’nda uluslararası uçuşların yeniden başladığını duyurdu.

New York Times'ın haberine göre Biden yönetimi Pazartesi günü Suriye'ye insani yardımla ilgili bazı kısıtlamaları kaldırdı ancak isyancı güçlerin Esad ailesinin ülkedeki 50 yıllık otoriter kontrolünü devirmesinden sadece birkaç hafta sonra kapsamlı yaptırımları yürürlükte tuttu.

Habere göre Suriye'de Esad rejiminin düşmesinden yaklaşık bir ay sonra alınan karar ülkede insani yardım gruplarının ABD yaptırımlarına aykırı hareket etmeden "daha özgür" hareket etmesini sağlayacak.

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin üst düzey ABD'li yetkililere dayandırdığı haberine göre ise Washington Suriye yaptırımlarını kısmen hafifleteceği açıklamasını yapacak.

BLINKEN 'DESTEĞİ' TEYİT ETTİ

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın yaptığı yazılı açıklamaya göre, Blinken, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud ile telefonda görüştü. Blinken'ın görüşmede, ABD'nin Suriye'de kapsayıcı ve hesap verebilir hükümete doğru barışçıl siyasi geçişe verdiği desteği bir kez daha teyit ettiği bildirildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesinin Suriye’de YPG’ye yönelik desteğinin süreceğini belirtti ve Fransa’nın "Kürtler gibi özgürlük savaşçılarını" terk etmeyeceğine dair söz verdi.

Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından kurulan geçici hükümetle Batılı ülkelerin temasları devam ederken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Suriye’nin geleceğiyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Macron, Elysee Sarayı’nda Fransız büyükelçilere hitaben konuşmasında Suriye meselesine de değinirken, Suriye’de “özgür, egemen ve saygın” devlet inşasına yönelik geçiş sürecini destekleyeceklerini belirtti. Macron, bu desteğin "uzun vadede" süreceğini kaydederken, Avrupa’nın Suriye’de kurulan geçici hükümete yönelik bakışının “safça” olmaması gerektiğini ifade etti, ülkesinin "Kürtler gibi özgürlük savaşçılarını” terk etmeyeceğine dair söz verdi. Macron, Suriye’de “terörle mücadele konusunda Batı ile ittifak halindeki Kürtleri" yalnız bırakmayacaklarını ifade etti.

'DESTEK SÜRECEK'

Macron bu sözlerle, Fransa’nın terör örgütü YPG’ye desteğini sürdüreceğinin altını çizdi. Ortadoğu’daki diğer konulara da değinen Macron, İran’ın Fransa, Avrupalılar, tüm bölge ve ötesi için “ana stratejik ve güvenlik tehdidi” olduğunu söyledi. İran’ı Ortadoğu’daki “temel güvenlik sorunu” olarak niteleyen Macron, bu sorunun “Fransa, Avrupa ve bölge ülkeleri” dahil çok sayıda ülkeyi ilgilendirdiğini savundu.

Macron’un bu çıkışı dikkat çekerken, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Şam’daki açıklamasında, “Fransa’nın müttefiki olan Kürtler için siyasi çözüm bulunmalıdır. Suriye’nin kuzeyinde sürekli bir istikrar sağlanmalıdır” ifadelerini kullanmıştı. Öncesinde terör örgütü DSG’nin sözde lideri Mazlum Kobani ile telefonda görüşen Barrot, “Suriye’de terör ve aşırı şiddetin devam etmesine izin verilmemeli. Biz Kürtlerle terörizme karşı mücadele ettik” demişti.

BAKAN FİDAN: BÖLGEDEKİ OYUNU BOZACAĞIZ

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün yaptığı açıklamada terör örgütü PKK'nın şiddet imparatorluğunun artık çökmek üzere olduğunu ifade ederek, 'Her türlü oyunu görecek durumdayız. Sadece görecek durumda değil, aynı zamanda bozacak durumdayız' dedi. Fidan, "(Batılılar) Bölgede emelleriniz farklıysa, DEAŞ'ı bahane ederek PKK'yı güçlendirerek başka politikaya hizmet edilmek isteniyorsa ona da geçit yok" dedi.

Fidan, Türkiye'nin, terörle mücadelede yıllardır amansız bir çaba içerisinde olduğunu ve zafer kazandığını vurgulayarak "Fakat sadece ülkemizde bu zaferi kazanmak yetmiyor. Maalesef başta DEAŞ olmak üzere birçok terör örgütü sınırlarımızın ötesinde varlığını devam ettiriyor" dedi.

ABD'li Senatör ve 2020 seçimleri başkan aday adayı Bernie Sanders, Washington yönetimine İsrail'e silah ve mühimmat satışını durdurma çağrısı yaptı. Sanders, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "ABD, halihazırda 45 bin kişiyi öldüren, Gazze'nin konut, sağlık ve eğitim sistemlerini yok eden ve insani yardımları engelleyerek açlığa neden olan (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun aşırılık yanlısı hükümetine daha fazla bomba göndermemelidir" ifadesini kullandı.

İsrail'e silah satışının durdurulması için ABD hükümetine çağrıda bulunan Sanders, bu satışların engellenmesi için elinden gelen her şeyi yapacağını vurguladı.ABD'li yetkililer, İsrail ile savaş uçakları ve top mermileri mühimmatını da içeren 8 milyar dolarlık silah anlaşması önerisini 4 Ocak'ta Kongre'ye "gayriresmi" olarak bildirmişti.

Kongre onayını alması gereken söz konusu silah satışı, insansız hava araçları, 155 mm top mermileri, küçük çaplı bombalar, 500 kilogramlık savaş başlıkları, bomba fünyeleri ve diğer ilgili ekipmanlar dahil olmak üzere, havadan gelen tehditlere karşı savunma amaçlı AIM-120C-8 AMRAAM gibi önemli savunma ekipmanını ve mühimmatını içeriyor.

ABD'deki 50'den fazla büyük Yahudi örgütünden oluşan bir koalisyon, Papa Francis'ten İsrail'in Gazze'deki saldırılarıyla ilgili "kışkırtıcı" açıklamalarda bulunmayı bırakmasını talep etti. Büyük Amerikan Yahudi Örgütlerinin Başkanları Konferansı (Conference of Presidents of Major American Jewish Organizations) çatısı altındaki gruplar Papa'nın İsrail ordusunu çocukları vurmak, hastaneleri ve okulları bombalamakla suçlayan son açıklamalarına atıfta bulundu.

Örgütler, bu tür açıklamaların "İsrail'in meşru askeri kampanyasını çarpıttığını ve antisemitizmi körüklediğini" öne sürdü.

Grubun CEO'su William C. Daroff ve başkanı Harriet P. Schleifer tarafından imzalanan ve mektupta, "Amerikan Yahudi toplumu olarak sizden kışkırtıcı açıklamalarda bulunmaktan kaçınmanızı ve halklarımız arasında köprüler kurmanızı talep ediyoruz," ifadeleri yer alıyor.

'DAHA DİKKATLİ OLUN'

Yahudi lobisi ayrıca, Papa'dan, Katolik Kilisesi'nin İsrail-Filistin çatışmasıyla ilgili olarak tarafsız arabulucu rolünü sürdürebilmesi için açıklamalarında "daha dikkatli" olmasını istedi.

Bu arada, geçen ay Katolik liderler, Kudüs'teki Katolik Kilisesi liderleriyle dayanışma içinde olduklarını ifade ederek İsrail ordusunun Gazze'deki operasyonlarını durdurması çağrısında bulunmuştu.

Papa Francis'in sözcüsü Matteo Bruni, Amerikan Yahudi topluluğunun talebine yanıt verip vermediği konusunda henüz bir açıklama yapmadı.

'ACIYLA GAZZE'Yİ DÜŞÜNÜYORUM'

88 yaşındaki Papa, son haftalarda İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını defalarca kınadı ve ateşkes, rehinelerin serbest bırakılması ve bölgeye acilen ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılması çağrısında bulundu.

22 Aralık'ta Vatikan'da Angelus duasını ettikten sonra şunları söyledi: "Ve acıyla Gazze'yi düşünüyorum, çok fazla zulmü, makineli tüfekle taranan çocukları, okulların ve hastanelerin bombalanmasını. Ne zulüm."

'DÜN ÇOCUKLAR BOMBALANDI'

Bu, Papa'nın Gazze sağlık bakanlığının, Gazze'de en az 25 Filistinlinin, yedisi çocuk olmak üzere 10 kişilik bir aile de dahil olmak üzere, öldürüldüğünü söylediği bir İsrail hava saldırısını kınamasından bir gün sonra geldi.

Papa Francis bu olayla ilgili de Vatikan'daki kardinallere "Dün çocuklar bombalandı," dedi. "Bu zulüm; bu savaş değil. Bunu söylemeden yapamadım çünkü kalbime dokunuyor."

İSRAİL DIŞİŞLERİ'NDEN TEPKİ

Yorumlar, İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan sert bir tepkiye yol açtı ve Papa'yı önyargılı olmakla ve savaşın daha geniş bağlamını görmezden gelmekle suçladı.

israil ordusunun Gazze Şeridi'nde bir evi ve toplanan vatandaşları hedef aldığı saldırılarda biri kadın 6 sivilin hayatını kaybettiği, 13'ünün de yaralandığı bildirildi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı'nda bir evi hedef aldı.

Filistinli "Abdülhadi" ailesine ait eve düzenlenen saldırıda ölen 3 sivilin cesedi Aksa Şehitleri Hastanesi'ne getirildi. Nusayrat Mülteci Kampı'nda yer alan Avde Hastanesi yönetimi de İsrail'in söz konusu eve düzenlediği saldırıda bir kadının cansız bedeni ile yaralanan çoğu çocuk 13 kişinin hastaneye ulaştığını belirtti.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre İsrail askerlerinin, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Deyr el-Belah bölgesinde toplanan bir grup vatandaşı hedef alması sonucu bir kişi yaşamını yitirdi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 818'i çocuk, 12 bin 287'si kadın olmak üzere 45 bin 854 Filistinli öldü, 109 bin 139 kişi yaralandı.