Gazze'deki savaşta son dakika... İranlı generaller füzeyle vuruldu! Orta Doğu toz duman, Rusya İsrail'e 'dur' dedi!

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'da İran Konsolosluğuna düzenlediği hava saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, “Şam'daki saldırıyla hiçbir ilgimiz yok. Herhangi bir şekilde dahil olmadık” dedi.

İsrail’in düzenlediği saldırıda uluslararası yardım kuruluşu World Central Kitchen’a (WCK) bağlı 7 çalışanın hayatını kaybetmesinin ardından İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonda görüştü.

İngiltere Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan, dün Gazze'de düzenlenen bir hava saldırısında aralarında üç İngiliz vatandaşının da bulunduğu yardım görevlilerinin öldürülmesinden dehşete düştüğünü ve yaşananlarla ilgili kapsamlı ve şeffaf bir bağımsız soruşturma talep ettiğini söyledi" dedi.

Açıklamada, "Başbakan, Gazze'de çok sayıda yardım görevlisi ve sivilin hayatını kaybettiğini ve durumun giderek daha da tahammül edilemez bir hal aldığını söyledi" ifadeleri kullanıldı.

İsrail’de hükümet karşıtı protestolar 3’üncü gününe girdi. İsrail işgali altındaki Kudüs’te İsrail parlamentosunun (Knesset) önünde bir araya gelen göstericiler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetini protesto ederek, erken seçim çağrısında bulundu. Ellerinde İsrail bayrağı taşıyan göstericiler, Netanyahu hükümetine istifa ve Gazze'deki tüm rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Göstericiler, ellerinde hükümeti savaşı kışkırtmakla ve İsrail halkını yalnız bırakmakla suçlayan pankartlar taşıdılar.

İsrailli esirin annesi Einav Zangauker, Netanyahu'yu Firavun’a benzeterek, "Oğlum Matan'ın esaret altında olması senin suçun. Bana, ailelere ve İsrail halkına karşı bir kampanya yürüttünüz. Destekçileriniz bize hain diyor, asıl hain sizsiniz. Halkınıza, seçmenlerinize, İsrail halkına ihanet ettiniz" dedi.

İsrail'in kuzeybatısındaki Nahariya yakınlarında bulunan Jesherhaziv yerleşim bölgesinde devam eden basketbol maçı Lübnan’dan fırlatılan füzeler nedeniyle yarıda kesildi. Basketbol maçını izleyenler hızla salonu boşalttı. Füzeler nedeniyle Nahariya, Sa'ar, Gesher HaZiv, Hanita, Yara, Metsova, Shlomi ve Betzit yerleşimlerinde siren sesleri yükselirken, Demir Kubbe hava savunma sistemi füzelere karşılık verdi.

İsrail’in düzenlediği saldırıda uluslararası yardım kuruluşu World Central Kitchen’a (WCK) bağlı 7 çalışanın hayatını kaybetmesinin ardından Yardım Çalışanı Güvenlik Veritabanı, Gazze Şeridi ile son 20 yıldaki çatışmalarda hayatını kaybeden yardım çalışanlarının sayısını paylaştı.

Yardım Çalışanı Güvenlik Veritabanı tarafından yapılan paylaşımda, İsrail saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi’nde hayatını kaybeden yardım çalışanı sayısının son 20 yıldaki diğer çatışmalardan daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

Gazze Şeridi’nde saldırıların başladığı geçtiğimiz sene 7 Ekim’den bu yana yaklaşık 200 yardım çalışanının hayatını kaybettiğini dikkat çekilen paylaşımda, bu sayının 1997'den bu yana herhangi bir çatışmada bir yıl içinde görülen kayıp sayısından daha fazla olduğu belirtildi.

Afganistan, Suriye ve Güney Sudan'ın son 20 yılda insani yardım çalışanları için en ölümcül ülkeler olduğu aktarılan paylaşımda, söz konusu ülkelerde en kötü çatışma yıllarında bile yıllık ölümlerin Gazze'deki mevcut İsrail saldırısından daha düşük olduğunu gösterdiği ifade edildi.

Söz konusu verilerin Birleşmiş Milletler ve diğer kar amacı gütmeyen insani yardım kuruluşlarının çalışanlarını kapsadığı belirtildi. BM’nin 7 Ekim'den bu yana 170'ten fazla personeli hayatını kaybederken, bu sayı BM tarihindeki en yüksek can kaybı olarak kayıtlara geçti.

İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'da İran Konsolosluğuna düzenlediği hava saldırısında can kaybı arttı. Saldırıda, can kaybının 13'e yükseldiği belirtilerek, hayatını kaybedenlerden 7'sinin İranlı ve 6'sının Suriyeli olduğu açıklandı. Saldırıda hayatını kaybeden 2 İranlının general rütbesinde olduğu belirtildi. Saldırı sonrası tamamen yıkılan binada enkaz kaldırma çalışmaları ise sona erdi.

İngiltere, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde uluslararası yardım kuruluşu World Central Kitchen (WCK) çalışanlarını öldürmesinin ardından İsrail’in İngiltere Büyükelçisi Tzipi Hotovely’i Dışişleri Bakanlığına çağırdı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde uluslararası yardım kuruluşu World Central Kitchen (WCK) çalışanı 7 kişiyi öldürmesine yönelik tepkiler devam ediyor. İngiltere, saldırı nedeniyle İsrail’in İngiltere Büyükelçisi Tzipi Hotovely’i Dışişleri Bakanlığına çağırdı.
İngiltere Kalkınma ve Afrika İşleri Bakanı Andrew Mitchell, yaptığı açıklamada, Hotovely ile yaptığı görüşmede, "3'ü İngiliz vatandaşı olmak üzere 7 World Central Kitchen yardım görevlisinin korkunç bir şekilde öldürülmesini hükümetin kesin bir dille kınadığını" ifade etti. Mitchell, "İsrail'in insani yardım erişimini arttırmak için derhal ve acilen etkili bir çatışmasızlık mekanizmasını devreye sokması gerektiğini yineledim" dedi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde uluslararası yardım kuruluşu World Central Kitchen (WCK) çalışanlarını öldürmesinin ardından Gazze’ye gemilerle gönderilen 240 ton yardım teslim edilmeden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne geri dönüyor.

İsrail’in düzenlediği saldırıda uluslararası yardım kuruluşu World Central Kitchen’a (WCK) bağlı 7 çalışanın hayatını kaybetmesinin ardından Gazze Şeridi’ne deniz yoluyla ulaştırılması planlanan yardımlarda tehlikeye girdi. GKRY Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Theodoros Gotsis, saldırının ardından faaliyetlerini askıya alan WCK’nın desteğiyle Gazze’ye gemilerle gönderilen 240 ton yardımın teslim edilmeden GKRY’ye geri döneceğini ifade etti.
Gotsis, WCK’nın faaliyetlerini askıya almadan önce yaklaşık 100 ton yardımı bölgeye teslim ettiğini açıkladı. Gotsis, yardımların ne zaman devam edeceği hakkında tarih belirmedi.

İLK GEMİ 12 MART’TA YOLA ÇIKMIŞTI

İspanyol sivil toplum kuruluşu Open Arms, ABD merkezli yardım kuruluşu World Central Kitchen (WCK) ve Birleşik Arap Emirliklerinin desteğiyle 200 tonluk ilk yardım gemisi 12 Mart’ta GKRY’nin Larnaka Liman’ında Gazze’ye doğru yola çıkmış, 15 Mart’ta Gazze’ye ulaşmıştı.

İsrail'in Gazze'de yardım faaliyetlerinde bulunan sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen'ın (WCK) yedi personelini öldürmesine, dünyadan tepki yağdı.

WCK'nın kurucusu ve başkanı José Andrés, çalışanların İsrail ordusunun hava saldırısında öldüğü bilgisini verdi. Yardım görevlileri WCK logolu iki zırhlı araç ve normal bir araçla çatışmasız bir bölgede seyahat ediyorlardı. Saldırı, yardım çalışanlarının Deyr el Balah'taki bir depodan ayrılmasından hemen sonra gerçekleşti.

Yardım kuruluşunun CEO'su Erin Gore ise, "World Central Kitchen ve tüm dünya olarak bugün İsrail ordusunun hedef gözeterek gerçekleştirdiği bir saldırı nedeniyle güzel hayatlarımızı kaybettiğimiz için çok üzgün ve dehşet içindeyim" dedi.

Amerikan yardım kuruluşu, yaşamını yitirenlerin Avustralyalı, Polonyalı, İngiliz ve Filistinli olduğunu, hayatını kaybeden bir kişinin ise ABD ve Kanada vatandaşı olduğunu duyurdu.

El Aksa Hastanesi'nden bir kaynak, üzerlerinde WCK logosu bulunan kurşun geçirmez yelekler giyen dört kişinin cesedinin hastaneye getirildiğini belirtti.

Filistin Kızılayı, yardım görevlilerinin cenazelerinin Refah kapısından geçirilerek Mısır'a nakledildiğini duyurdu.

WCK bölgedeki faaliyetlerini derhal durdurdu. ABD merkezli bir diğer STK olan Amerikan Yakın Doğu Mülteci Yardımı (Anera) da Gazze'deki faaliyetlerini dondurduğunu açıkladı.

AVUSTRALYA, ÇİN, POLONYA, MISIR VE DİĞERLERİ

Şok saldırı dünyayı ayağa kaldırdı, Avustralya, Avrupa Komisyonu, Birleşmiş Milletler, Polonya, İskoçya, Mısır, Güney Kıbrıs, İran, Ürdün, Çin gibi ülkeler İsrail'i kınadı. Yanı sıra, İspanyol Open Arms, Norveç Mülteci Konseyi, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Gıda Programı gibi kuruluşlar da İsrail için kınama mesajı yayınladı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, 44 yaşındaki yardım görevlisi Lalzawmi 'Zomi' Frankcom'un ölümünü doğruladı ve hükümetinin sorumluların hesap vermesini talep etmek üzere İsrail ile temasa geçtiğini söyledi. Bir basın toplantısı düzenleyen Albanese, "Bu asla yaşanmaması gereken bir insanlık trajedisidir, hiçbir şekilde kabul edilemez. Avustralya, İsrail’in olay hakkında tam ve uygun hesap vermesi için takipçi olacaktır” dedi.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, sosyal medya hesabından "Gazze'de @WCKitchen yardım çalışanlarının ölümüne neden olan saldırıdan dolayı üzgünüz ve derin bir endişe duyuyoruz" mesajını paylaştı.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, İsrail'den şeffaf bir açıklama istedi.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, yardım görevlilerinin vurulmasını 'şoke edici' olarak tanımladı ve İsrail'i kınadı.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, "İsrail hükümetinin, yardım etmekten başka bir şey yapmayan yedi yardım görevlisinin hayatına mal olan bu vahşi saldırının koşullarını mümkün olan en kısa sürede açıklamasını umuyor ve talep ediyorum" ifadesini kullandı.

Polonya da, aralarında Polonyalı bir gönüllünün de bulunduğu yardım görevlilerinin öldürülmesine ilişkin İsrail'in Varşova Büyükelçisi'nden 'acil açıklama' talep etti.

İsrail saldırısının 'kabul edilemez' olduğunu vurgulayan Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib ise, "Savaşta bile kurallar vardır" cümlesini kurdu.

Güney Kıbrıs lideri Nikos Christodoulides, Gazze Şeridi'ne Akdeniz üzerinden kurulan yardım hattının kesintiye uğramayacağını söyledi.

NETANYAHU: SAVAŞ ZAMANI BÖYLE ŞEYLER OLUR

Gazze'de 33 bin Filistinliyi katleden İsrail ordusu ise, kapsamlı bir inceleme yürüttüğü bilgisini verdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yardım çalışanlarının katledilmesini 'trajik' olarak niteleyip saldırını 'kasten' gerçekleşmediğini ileri sürdü. "Bu tür şeyler savaş zamanında oluyor" diyen Netanyahu, saldırının soruşturulacağını söyledi.

WCK Gazze'de gıda yardımı ve hazır yiyecek dağıtıyor. Kuruluş geçen ay Gazze'de 175 gün içinde 42 milyon öğünden fazla gıda dağıttığını açıklamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail'in altı aydır aralıksız bombardımana tuttuğu Gazze Şeridi'nde can kaybının 32 bin 916'ya çıktığını açıkladı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, son 24 saatteki İsrail saldırılarında 71 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki işgaline açık şekilde tavır koyan Avrupa ülkesi, Filistin devletini tanıyacağı tarihi açıkladı.

İspanyol medyası, Başbakan Pedro Sanchez'in açıklamasına yerdi. Buna göre, Madrid yönetimi Filistin devletini Temmuz ayında tanımaya hazırlanıyor.

Başbakan Sanchez, İsrail'in tepkisini çekecek tarihi Ürdün'ün başkenti Amman'da duyurdu.

İspanyol başbakan, Orta Doğu turunda Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelere de uğrayacak.

Pedro Sanchez, Avrupa Konseyi'nin geçen ayki toplantısında İrlanda, Malta ve Slovenya'yla birlikte Filistin'i tanımak için ilk adımı atmak üzere anlaştıklarını söylemişti.

İsrail, beklendiği gibi Avrupa Birliği üyesi dört ülkeye ateş püskürmüş, söz konusu adımı 'terörizme bir ödül' olarak gördüğünü belirtmişti.

Seyyide Zeynep mahallesindeki bir eve füze ateşlenmesiyle başlayan saldırı dalgası, 1 Nisan Pazartesi günü el yükseltip İran konsolosluk binasının vurulmasıyla zirve noktasına ulaştı. Havalanan F-35 savaş uçaklarının fırlattığı altı füze, yerel saatle 17.00'de Orta Doğu'da tozu dumana kattı.

Gazze Şeridi'ndeki savaş yarın altıncı ayını dolduruyor, İsrail ilk büyük bölgesel hamlesini İranlı general Razi Musevi'yi öldürerek yaptı. Şam'ın banliyösü Seyyide Zeynep mahallesindeki evinde füzeyle vurulan Razi Musevi, 30 yıldır Suriye'deydi. İran Devrim Muhafızları'nın yurt dışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani'nin yakın arkadaşı olan Musevi'nin Suriye Savunma Bakanlığı'nda bir ofisi bile vardı.

İsrailliler Musevi suikastından haftalar sonra yine aynı mahalledeki bir binayı hedef aldı. Vurulan binada Kudüs Gücü'nün istihbarat yöneticilerinin toplantı halinde olduğu ortaya çıktı.

Geçen hafta ise İsrail Suriye'deki en kanlı saldırısına imza attı, jetler bu kez kuzeydeki Halep'i bombardımana tuttu. Halep'in her yerinden patlama sesleri duyulurken, İsrail Hizbullah'a ait bir roket deposunu havaya uçurdu. Saldırıda 36'sı Suriye askeri ve yedisi Hizbullah milisi toplam 53 kişinin öldüğü açıklandı.

LÜKS MAHALLEDE SİRENLER ÇALDI

1 Nisan Pazartesi günü gündüz saatlerinde bu kez Suriye'nin başkenti Şam'da yer alan İran Büyükelçiliği'nin yanındaki konsolosluk binası füzelerle yerle bir oldu. İsrail'den kalkış yapan F-35 jetlerinin hedefinde, konsolosluk binasında toplantı yapan Devrim Muhafızları komutanları ve İran'ın Orta Doğu'daki vekil güçlerinin temsilcileri vardı. Şam'da konuşlu hava savunma sistemleri bazı füzeleri gökyüzünde durdurmayı başarsa da Golan Tepeleri yönünden gelen bazıları binayı enkaza çevirdi.

AFP muhabirleri, Şam'ın lüks Mezzeh mahallesinde sirenler çalarken acil servis ekiplerinin enkaz altında kalanları aramak için koşuşturduğunu aktardı.

Beş katlı konsolosluk binasının tamamen yıkıldığı saldırının detayları akşam saatlerinde netleşmeye başladı. Suriye Savunma Bakanlığı, binanın içerisindeki herkesin öldüğünü ya da yaralandığını açıkladı, toplam ölü sayısı sabah saatleri itibarıyla 11. Ölenlerden ikisi Suriyeli ve biri Lübnanlı.

TAHRAN: YANITSIZ KALMAYACAK

İran devlet televizyonu, saldırıda ölenlerin sekizinin Devrim Muhafızları üyesi olduğunu duyurdu. Ölenler arasındaki en dikkat çekici isim, Devrim Muhafızları'nın İran dışındaki operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahedi. 63 yaşındaki Zahedi, kırk yılı aşkın bir süredir Devrim Muhafızları'nda görev yapıyordu. Rıza Zahedi'nin yardımcısı Tuğgeneral Muhammed Hadi Hacı Rahimi de yine ölenler arasında.

Tuğgeneral Rıza Zahedi, Kudüs Gücü'nün Suriye, Lübnan ve Filistin operasyonlarının başındaki isimdi.

İran Büyükelçisi Hüseyin Ekberi "İsrail'e ait F-35 uçakları konutumu ve büyükelçiliğin konsolosluk bölümünü vahşi bir şekilde hedef aldı" dedi.

İran'a bir meydan okuma niteliği taşıyan saldırı, beklendiği gibi Orta Doğu'da fay hatlarını oynattı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, bu sabah yaptığı açıklamada İsrail saldırısının yanıtsız kalmayacağını söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı, yanıtın türü ve saldırgana yönelik ceza konusunda kararın verileceğini vurguladı.

Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad'la telefon görüşmesi gerçekleştiren İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise, saldırının tüm uluslararası yükümlülük ve sözleşmelerin bir ihlali olduğunu belirtti. Uluslararası toplumu İsrail'in saldırısına tepki göstermeye ve harekete geçmeye çağıran Abdullahiyan'a göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze'deki art arda gelen başarısızlıklar nedeniyle ruhsal dengesini tamamen kaybetmiş durumda.

İSRAİL SESSİZ

İsrail tarafından önceki saldırılarda olduğu gibi herhangi bir yorum veya açıklama yok. Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından bu yana Hizbullah'ın tedarik rotasını kesmek için yüzlerce kez İran destekli milisleri ve tesisleri hava saldırılarıyla vuran İsrail ordusu, son yıllarda söz konusu saldırıları kabul etti.

Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah'la 8 Ekim tarihinden bu yana sınır hattında çatışan İsrail'in son hamleleri, savaşı tüm bölgeye yaymayı denediğini ve İran'ın üzerindeki baskıyı artırmak istediğini gösteriyor.

İran ya da vekil güçlerinin nasıl bir yanıt vereceği merak edilirken, misillemenin zamanlaması da kritik önemde olacak.

AFP haber ajansı, İsrail'in bir haftada beşinci kez Suriye'yi hedef aldığını vurguladı. Ajansa konuşan Yakın Doğu ve Körfez Askeri Analiz Enstitüsü'nden Riad Kahwaji, "Suriye ve Lübnan İsrail'in bakış açısına göre genişletilmiş bir savaş alanı oldu" dedi.

RUSYA, ÇİN VE SUUDİ ARABİSTAN'DAN PEŞ PEŞE AÇIKLAMALAR

İran'ın Orta Doğu'daki ezeli rakibi Suudi Arabistan, Suriye'nin başkenti Şam'daki saldırıyı resmen kınadı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı diplomatik temsilcilikleri hedef alan saldırıları kategorik olarak reddettiklerini belirtti, resmi açıklamada İsrail'e herhangi bir atıfta bulunulmadı.

İran'ın yakın müttefiki Çin de saldırıyı resmen kınayıp gerilimi artıracak her türlü adımın karşısında olduğunu vurguladı.

Şam'daki saldırıya en sert tepki, İran'ın sıkı müttefiki Rusya'dan geldi. Moskova füze saldırısını reddettiğini belirtip olayı 'bütünüyle kabul edilemez' olarak niteledi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, "İran'ın Suriye'deki konsolosluğunu hedef alan bu saldırıyı güçlü şekilde kınıyoruz. İsrail'in bu gibi saldırgan hareketleri kesinlikle kabul edilemez ve durmalı" açıklamasını yaptı.

Moskova, devamında İsrail yönetiminden Suriye ve diğer komşu ülkelerdeki provokatif askeri faaliyetlerini terk etmesini istedi.

İsrail'in kuzey komşusu Lübnan da Suriye'deki saldırıyı kınayıp uluslararası kuralların ciddi şekilde ihlal edildiğini kaydetti.

AXIOS: ABD İRAN'A SALDIRIDA HERHANGİ BİR ROLÜ OLMADIĞINI BİLDİRDİ

Amerikan yayın kuruluşu Axios, Washington yönetiminin Şam'daki saldırıda herhangi bir dahli olmadığını Tahran yönetimine ilettiğini duyurdu. Axios, söz konusu bilgiyi adını vermeyen bir ABD'li yetkiliye dayandırdı.

Lübnan sınırında Hizbullah ve İsrail ordusu arasındaki çatışmalar genellikle sınır hattını aşmadı ancak İsrail'in zaman zaman 100 kilometre içerideki Bekaa Vadisi'ni de vurduğu kayıtlara geçti. Saldırılar Lübnan'da 346 kişiyi öldürdü. Ölenlerin çoğu Hizbullah milisi ancak yaşamını yitirenlerin 68'i sivil. Aralarında çocuklar, kadınlar ve gazeteciler var. İsrail tarafında ise aralarında yüksek rütbeli komutanların da bulunduğu 10 asker öldürüldü, sınır hattındaki onlarca yerleşim tahliye edildi.

Devrim Muhafızları bünyesindeki Kudüs Gücü, 1979'daki İslam Devrimi'nin ardından kuruldu ve bugün İran'ın ülke dışındaki faaliyetlerini yürütüyor.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkileri normalleştirme çalışması için Veliaht Prens Muhammed bin Salman ile görüşmek üzere bu hafta Suudi Arabistan'a gitmeyi planlıyor. İngiliz basınına konuşan bir yetkili konuyla ilgili "Tartışılacak çok şey var" ifadesini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana defalarca Orta Doğu turuna çıktı. Söz konusu ziyaretler yalnızca bir haftalık bir geçici ateşkesin hayata geçmesini sağladı, haftalardır devam eden ateş müzakerelerinde henüz bir sonuca ulaşılabilmiş değil.

İsrail parlamentosu Knesset, hükümete aralarında Al Jazeera’nın da bulunduğu kanalların yayınlarını yasaklama yetkisi veren yasayı onayladı.

Yabancı gazetecilerin Gazze’ye girişleri yasak olduğu için, Al Jazeera’nın Gazze’de yerleşik muhabirleri savaşı alandan bildiren tek gazeteciler olarak kaldı.

Sosyal medya hesabından "Al Jazeera artık İsrail'de yayın yapamayacak" diyen Başbakan Binyamin Netanyahu, 'terörist kanal' olarak suçladığı uluslararası televizyonun ülkedeki bürosunu kapatmak için 'derhal harekete geçeceğini' açıkladı.

Al Jazeera’dan yapılan yazılı açıklamada ise, “Netanyahu kanala ve kanal çalışanlarının haklarına karşı yeni yalanlar ve suçlamalar sunmak dışında, Al Jazeera ve basın özgürlüğüne karşı saldırılarını dünyaya meşru gösteremiyor" denildi.

Uluslararası televizyon ayrıca, "Tahrikleri ve yüz kızartıcı bir şekilde yaptığı yanlış suçlamalarının ardından, Al Jazeera çalışanlarının ve dünya genelindeki bürolarının güvenliğinden İsrail Başbakanını sorumlu tutuyor" ifadesini kullandı.

ABD'den gelen ilk açıklamada, televizyon kapatmanın kaygı verici olduğu belirtildi.

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki savaşta onlarca gazeteciyi kasten hedef aldı ve Al Jazeera'nın Gazze Büro Şefi Vael El Dahduh’un oğlu Hamza Al Dahduh İsrail saldırısında hayatını kaybetti.

Al Jazeera’nın merkezinin bulunduğu Katar, İsrail ve Hamas arasındaki görüşmelerde arabuluculuk yapıyor. Daha önce Katar’ın arabuluculuğuyla geçici bir ateşkes sağlanmış ve 105 İsrailli rehine serbest bırakılmıştı.

İsrail daha önce de daha küçük bir Lübnan kanalı, Al Mayadeen’in ülkede faaliyet göstermesini yasaklamıştı.

1996’da kurulan Al Jazeera, yöneticilere ve hükümetlere yönelik eleştirileriyle Orta Doğu’daki medya yapısını değiştirdi. Ancak bazı bölge ülkeleri kanalın yayınlarına hoş bakmadı. Kanal, Suudi Arabistan, Ürdün ya da Mısır’da ya yasaklandı ya da kapatıldı.

Al Jazeera, İsrailli politikacılara ve yorumculara yayınlarında yer veren ilk Arap kanalı.

Yasak 45 gün boyunca geçerli olacak ve yenilenebilecek. Yasa ise Temmuz’a dek ya da Gazze’deki büyük çatışmaların sona ermesine dek yürürlükte kalacak.

Gazze'de katledilen yüzlerce insani yardım görevlisinin sonuncusu, Deyr el Belah'ta düzenelen saldırıda hayatını kaybeden beş insani yardım gönüllüsü olarak kayıtlara geçti. Kanlı saldırıda yaşamını yitirenler arasında Avustralya ve İngiliz vatandaşı gönüllüler de var.

Gazze'yi yok eden İsrail işgal ordusu, 7 Ekim'den bu yana ayrım gözetmeksizin yüzlerce insani yardım görevlisini hedef aldı.

En son sayılara göre kayıplar şöyle:
- 171 UNRWA personeli dahil 174 BM personeli. BM, bunun kuruluş tarihinde personeli arasında 'tek seferde yaşanan en büyük can kaybı' olduğunu açıkladı.
- Gazze'de 348 sağlık çalışanı öldürüldü.
- 15 Filistin Kızılay Derneği (PRCS) personeli ve gönüllüsü öldürüldü.