Gazze'deki savaşta son dakika... ABD Başkanı Biden ateşkes için tarih verdi

İsrail ordusu Gazze Şeridi’nde ambulansları hedef almaya devam ederken, Filistin Kızılayı, yaralıların ve hastaların güvenliğinin sağlanamaması nedeniyle önümüzdeki 48 saat boyunca Gazze Şeridi'ndeki tıbbi misyonlara ilişkin tüm insani koordinasyon prosedürlerini askıya aldığını duyurdu.

Filistin Kızılayı tarafından yapılan yazılı açıklamada, söz konusu kararın İsrail güçlerinin Birleşmiş Milletler kuruluşlarıyla üzerinde anlaşmaya varılan prosedürlere ve koordinasyon mekanizmalarına saygı göstermemesi sonucunda alındığı aktarıldı.

Dün akşam saatlerinde Filistin Kızılayı’na bağlı ekiplerin, ileri cerrahi tıbbi müdahaleye acil ihtiyaç duymaları nedeniyle Han Yunus'taki Al-Amal Hastanesi'nden bir dizi hastayı Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi (OCHA) ile koordinasyon halinde Refah’taki hastanelere tahliye ettiği aktarılan açıklamada, söz konusu tahliye için OCHA’nın İsrail güçlerinden onay aldığı vurgulandı.

İsrail güçlerinin tahliyeye onay vermesi, konvoyun güzergahını ve hastalara eşlik eden personelin isimleri ile kimlik numaralarını bilmesine rağmen konvoyu 7 saatten fazla beklettiği ifade edilen açıklamada, sağlık personeline kötü muamele edildiği, 3 sağlık görevlisinin tutukladığı ve birinin saatler sonra serbest bırakıldığı ifade edildi.

Söz konusu olayın ilk kez yaşanmadığı vurgulanan açıklamada, İsrail’in daha öncede ambulansları hedef aldığı, yardım konvoylarının Gazze Şeridi'ndeki belirli bölgelerine özellikle de kuzeye ulaşmalarını engellediği ve sağlık çalışanlarını gözaltına aldığı vurgulandı.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ile Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Katar’ın başkenti Doha’da Gazze Şeridi’nde ateşkes çabalarını ele aldı.

ABD, Katar ve Mısır arabuluculuğunda İsrail ve Hamas arasında yeni bir esir takasını da içeren ateşkes görüşmeleri devam ediyor. Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ile Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Katar’ın başkenti Doha’da Gazze Şeridi’nde ateşkes çabalarını ele aldı.

Katar basını, görüşmede Al Thani’nin Katar’ın Filistin halkına olan sarsılmaz desteğini yinelediğini belirterek, 1967 sınırları içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulması gerektiğini vurguladığı aktarıldı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 143 gündür devam ederken, Ürdün Silahlı Kuvvetleri, Gazze Şeridi’nin kıyı bölgesine havadan yardım malzemesi ulaştırdı. Kıyıda toplanan Gazze halkı yardımları sevinçle karşıladı. Yardımların içerisinde birçok Arap ülkesinin sağladığı gıda ve tıbbi malzemeler bulunduğu açıklandı.

ABD'nin başkenti Washington'daki İsrail Büyükelçiliği önüne gelen bir Hava Kuvvetleri askeri, Filistin'e destek vermek için canlı yayında kendini ateşe verdi.

New York Times ve Washington Post gazetelerinin doğruladığı görüntülerde, üniformalı bir Amerikan askeri gündüz saatlerinde yürüyerek İsrail Büyükelçiliği'nin önüne yerel saatle 13.00 sularında geldi.

Elçilik kapısı önüne doğru yürüyen asker, adının Aaron Bushnell olduğunu söyleyip "Artık soykırımın suç ortağı olmayacağım. En uç protesto hareketinin eşiğindeyim. Ancak Filistinlilerin sömürgecilerin ellerinde yaşadıklarına bakınca bu hiç de aşırı sayılmaz" deyip birçok kez "Özgür Filistin" diye bağırdı.

Büyükelçilik önündeki yetkililerden birinin askere "Yardım edebilir miyim?" diye sorduğu duyulurken, bir başkasının yere yatması için bağırdığı video kayıtlarına yansıdı.

Üstüne şeffaf bir sıvı döktükten sonra kendini ateşe veren askere bir kişinin yangın söndürücü köpük sıktığı şoke edici anlarda, bir başka görevli ise silahını çekiyor gibiydi.

Alevlerin ABD Gizli Servis çalışanları tarafından söndürülmesinin ardından, asker ağır yaralı bir şekilde hastaneye kaldırıldı ve halihazırda hayati tehlikesinin bulunuyor.

New York Times, kendini yakmadan önce adını söyleyen askerin Teksas eyaletindeki Hava Kuvvetleri biriminde görev yaptığını yazdı. Amerikan Hava Kuvvetleri askerin muvazzaf olduğunu doğrularken, kimliğine dair bir bilgi paylaşmadı.

Amerikan medyası, gizli servis ve polisin olayı araştırdığını bildirdi. Büyükelçilik önüne otomobiliyle gelen askerin otomobili incelendi ve herhangi bir bulguya rastlanmadı.

HAYATINI KAYBETTİ

Washington DC polis sözcüsü yaptığı açıklamada, ABD'nin İsrail'in Gazze'deki savaşına verdiği desteği protesto etmek için İsrail Büyükelçiliği önünde kendini ateşe veren etkin görevi süren havacının hayatını kaybettiğini açıkladı.

Sözcü Paris Lewbel, 25 yaşındaki Aaron Bushnell adlı askerin hastanede öldüğünü doğruladı.

Filistin Yönetimi Başbakanı Muhammed İştiyye, işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölgelerini yöneten hükümetinin Gazze savaşı ve bölgede tırmanan şiddet nedeniyle istifa ettiğini açıkladı. İstifasını bugün Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a sunduğunu söyleyen İştiyye, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılar ve Batı Şeria ile Kudüs'te tırmanan gerilim ışığında 'yeni siyasi önlemlere' ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre bugün düzenlenen bir basın toplantısında istifa talebini duyuran İştiyye, "Bu karar, Gazze Şeridi'nde halkımıza yönelik saldırılarla ilgili siyasi, güvenlik ve ekonomik gelişmelerin ve Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da eşi benzeri görülmemiş gerilimin ışığında alındı" ifadelerini kullandı.

2019'da göreve gelen, akademisyen ve ekonomist olan İştiyye, "Bana göre bir sonraki aşama ve bu aşamanın zorlukları, Gazze Şeridi'ndeki yeni gerçekliği, ulusal birlik görüşmelerini ve ulusal temelde Filistinliler arası bir uzlaşıya duyulan acil ihtiyacı, geniş katılımı, safların birliğini ve Filistin toprakları üzerinde otorite birliğinin genişletilmesini dikkate alan yeni bir hükümeti ve siyasi düzenlemeleri gerektiriyor" diye konuştu.

AFP haber ajansına göre İştiyye, "Hükümet, halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak ve altyapı gibi hizmetleri sağlamak arasında bir denge kurmayı başardı. İşgalle yüzleşmeye ve Filistin toprakları üzerinde bir devlet kurmak için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın İştiyye'nin istifasını hemen kabul edip etmeyeceği, yeni bir başbakan atanana kadar bekleyip beklemeyeceği bilinmiyor.

Filistin basınında yer alan haberlere göre Abbas, iktidardaki El Fetih hareketinin hakim olduğu Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yürütme kurulu üyesi Muhammed Mustafa'yı yeni kabinenin başına atayabilir.

Mustafa daha önce başbakan yardımcılığı ve Abbas'ın ekonomi konularında üst düzey danışmanlığı görevlerinde bulunmuştu.

FİLİSTİN YÖNETİMİ'NE YÖNELİK ELEŞTİRİLER

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a yönelik öfke 7 Ekim'den bu yana artıyor ve pek çok kişi onu İsrail'in saldırılarını ve Batı Şeria'da artan şiddeti sert bir şekilde kınamamakla eleştiriyor.

Filistin'in yönetimi 2007'den bu yana Batı Şeria'da sınırlı bir güce sahip olan Mahmud Abbas'ın Filistin Yönetimi ile Gazze'yi yöneten Hamas arasında bölünmüş durumda.

Hamas, 2006 yılında yapılan seçimi kazanmasının ardından Filistin Yönetimi'ni Gazze'den uzaklaştırdı ve yönetimi ele geçirdi.

Filistin Yönetimi'nin aksine Hamas, İsrail'in tanınmasını gerektireceği için iki devletli bir çözümü kabul etmiyor.

Haftalardır ABD ve İngiltere'nin başını çektiği uluslararası koalisyonla adı konulmamış bir savaş yürüten Yemenli Husiler, jetlerin hava saldırısında ilk kez bir sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı çevresinde çok sayıda savaş gemisiyle devriye gezen uluslararası koalisyon, Husilerin ticari gemilere saldırılarını durduramadı. Ocak ayından itibaren ise ABD ve İngiltere'ye ait savaş uçakları Yemen topraklarını vurmaya başladı.

İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini isteyen Husiler yine geri adım atmadı, bu kez Amerikan savaş gemilerine füzeler ateşledi.

Husilerin haber ajansı, hafta sonu gerçekleşen ABD ve İngiltere savaş uçaklarının bombardımanında Taiz vilayetinde bir sivilin yaşamını yitirdiğini, sekiz sivilin ise yaralandığını duyurdu.

Amerikan ve İngiliz orduları, hafta sonu Yemen topraklarındaki 18 ayrı Husi hedefini vurduğunu açıklamıştı.

İran destekli grup Husiler, Yemen'in başkenti Sana ve en büyük limanı Hudeyde'nin de yer aldığı batı bölgelerini kontrol ediyor.

Suudi Arabistan'ın başını çektiği Arap koalisyonuyla yıllarca savaşan Husilerin elinde İsrail'in en güneyindeki Eilat şehrine kadar ulaşabilen balistik füzeler bulunuyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey yargı organı Uluslararası Adalet Divanı'ndaki Filistin davasında sunum yapan Türkiye, savaşın 7 Ekim'de başlamadığını kaydetti.

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'ya odaklanan ayrı davada toplam 52 ülke ve üç kurum sunum yaparken, Türkiye adına Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız söz aldı.

Yaklaşık 30 dakika boyunca konuşan Büyükelçi Yıldız, Filistinlilerin haklarının tanınması halinde çatışmanın bugüne kadar çözülmüş olacağını vurguladı, "Savaş belirli Filistinli grup ya da gruplar hakkında değil. Çatışma daha önceki bir yüzyıla kadar uzanıyor" dedi.

Türkiye temsilcisi Yıldız, barışın önündeki engelin İsrail'in Filistin topraklarındaki derinleşen işgali ve iki devletli çözümün uygulanmaması olduğunu aktardı.

Savaşın beşinci ayının dolmasına bir hafta kala Gazze Şeridi'ndeki can kaybı 30 binin kıyısında.

Filistinli yetkililer, İsrail katliamında hayatını kaybedenlerin sayısının 29 bin 782'ye çıktığını açıkladı.

Birçok şehri ve mahalleyi haritadan silen İsrail işgal ordusunun kurbanları arasında çocuklar ve kadınlar çoğunlukta. Yaşamını yitirenlerin üçte ikisinden fazlası çocuklar ve kadınlar.

Güney Lübnan'da uçan İsrail'e ait bir silahlı insansız hava aracı havada vurulup düşürüldü.

Lübnan medyası, havada alev alan ve kontrolünü kaybeden bir drone görüntüsü yayınladı.

Sabah saatlerinde herhangi bir açıklama yapmayan İsrail ordusu, öğleye doğru Hizbullah'ın kendilerine ait bir SİHA'yı düşürdüğünü doğruladı.

İşgal ordusunun verdiği bilgiye göre, havada alev alev yanan drone Elbit Hermes 450.

İsrail ordusu, Hizbullah'ın ateşlediği karadan havaya füzeyi David's Sling hava savunma sisteminin durdurduğunu ancak hemen ardından gelen ikinci füzenin Elbit Hermes 450'yi vurduğunu açıkladı.


Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye'de düşürülen Elbit Hermes 450'ler, İsrail ordusunun ana gözetleme drone'larından biri ancak son yıllarda saldırılar için de kullanıldı. SİHA'nın değeri, 2 milyon dolar.

İSRAİL MİSİLLEMEDE BULUNDU, İLK KEZ LÜBNAN'IN DOĞUSU VURULDU

Nebatiye'de imha edilen drone'un ardından İsrail savaş uçakları ülkenin doğusundaki Baalbek'deki Hizbullah mevzilerini bombardımana tuttu.

AFP haber ajansı, İsrail'in 7 Ekim'de başlayan Gazze'deki savaştan bu yana ilk kez Lübnan'ın doğusunu vurduğunu bildiriyor.

Baalbek'in dış mahallelerinde oturan bir görgü tanığı, Hizbullah'a ait bir sivil kuruluşun binasının saldırıya uğradığını söyledi. İkinci saldırının adresi ise, yine Baalbek yakınlarındaki bir Hizbullah cephaneliği oldu.

İsrail ordusu, yaptığı açıklamada Lübnan'ın derinliklerindeki Hizbullah hedeflerinin vurulduğu bilgisini verdi.

Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah ile İsrail ordusu, 8 Ekim tarihinden beri sınır hattında çatışıyor. Hizbullah'ın roket yağmurları stratejik radar üssünün de yer aldığı bir dizi İsrail hedefini vurdu, aralarında üst rütbeli subayların da bulunduğu çok sayıda İsrail askeri öldü. İsrail'in hava saldırılarında ise aralarında çocuklar ve kadınların da bulunduğu onlarca sivil hayatını kaybetti, Hizbullah ise 200'den fazla üyesinin öldüğünü açıkladı.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yıldönümü için hafta sonu Kiev’e giden İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, “Rusya Ukrayna'yı işgal etmeseydi Hamas İsrail'e saldırmazdı” dedi. İtalya başbakanı ayrıca küresel savaşın çıkacağı konumu adeta dünyaya duyurdu.

Tel Aviv'de hafta sonu Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetini protesto eden göstericiler derhal bir rehine anlaşması talep etti. Polisin protestoculara tazyikli su sıktı, Tel Aviv sokakları karıştı.

ABD, Katar, Mısır ve İsrail'in Fransa'nın başkenti Paris'te hafta sonu yürüttüğü müzakerelerde ortaya çıkan çerçeve anlaşma, Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas'a iletildi.

İsrail basınındaki haberlere göre, çerçeve anlaşma Gazze'de tutulan yaklaşık 40 rehinenin ve İsrail hapishanelerindeki yüzlerce Filistinli mahkumun serbest bırakılmasıyla savaşa altı haftalık bir ara verilmesini sağlayacak.

Kamu yayıncısı Kan radyosuna konuşan İsrail'in eski Adalet Bakanı Gideon Sa'ar, Hamas'a gönderilen çerçeve anlaşmanın Tel Aviv yönetiminin kırmızı çizgilerine uygun olduğunu söyledi. "Anladığım kadarıyla, Paris'te sunulanlar bizim kırmızı çizgilerimize uygun ancak bir ortak olmalı" diyen Gideon Sa'ar, Hamas'ın çerçeve anlaşmaya yanıtının henüz belli olmadığını ekledi.

İsrail'in Filistin topraklarını işgaline dair Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) görülen davanın son gününde, Türkiye kürsüye çıkacak. Birleşmiş Milletler'in en üst düzey yargı organı Uluslararası Adalet Divanı'ndaki dava 19 Şubat'ta başladı ve İsrail'in işgal altında tuttuğu Batı Şeria'ya odaklanıyor.

Davanın son gününde Türkiye, Zambiya, İspanya, Fiji ve Maldiv'ler sunum yapacak. Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız bugün Türkiye’nin görüşlerini dile getirecek. Yaklaşık 30 dakika sürecek sunumda Büyükelçi Yıldız, 1967 yılından bu yana İsrail'in Filistin topraklarında sürdürdüğü hukuksuz uygulamalara ilişkin Ankara’nın görüşlerini aktaracak.

Birleşmiş Milletler’in (BM) kurulduğu 1945 yılından bu yana en çok katılımcının yer aldığı davada, 52 ülke ve üç kurum, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerine ilişkin görüşlerini aktarmış olacak.

Bu dava, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin soykırım suçlamasıyla İsrail hakkında açtığı ve 26 Ocak’ta kabul edilen davadan farklı. Davanın açılmasına, 2021 - 2022 yılları arasında Filistin topraklarındaki durumu kapsamlı bir şekilde inceleyen BM İnsan Hakları Konseyi’nin hazırladığı rapor kaynak teşkil etti.

Raporda, İsrail'in politikalarının insan haklarını ve savaş yasalarını ihlal ettiği vurgulandı. Bunun üzerine BM Genel Kurulu, 'İsrail'in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarındaki politika ve uygulamalarının hukuki sonuçlarına' ilişkin bir kararı kabul etti. Ardından Birleşmiş Milletler yönetimi, 2022 yılı sonunda, tavsiye amacıyla Uluslararası Adalet Divanı'nın görüşünü talep etti.

BM Genel Kurulu’ndaki oylamada Rusya Çin ve Arap ülkeleri, bu talep lehine oy kullanırken İsrail, ABD, Almanya’nın da aralarında olduğu 27 ülke karşı çıktı.

Uluslararası hukuk uzmanlarına göre BM’nin başvurusu, Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemleri konusunda resmi ve kapsamlı bir karar almasını öngörüyor.

Londra’daki Queen Mary Üniversitesi uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Dimitri Van Den Meerssche’ye göre, mahkeme, İsrail işgalinin yasa dışı olduğuna karar verirse, işgalin derhal sona erdirilmesi gerekiyor.

Van Den Meersche, böyle bir kararın yalnızca İsrail’e değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in tüm üye devletlerine de sorumluluk yükleyeceğinin altını çiziyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde Pazar günü gerçekleşen çatışmalarda beş askerin ağır yaralandığını açıkladı.

Resmi açıklamaya göre ağır yaralanan askerlerden üçü paraşüt birliğinden.

İsrail işgal ordusu, Ekim ayı sonunda başlayan kara işgalinde 241 askerini kaybetti. Yüzlerce işgal askeri ise yaralanıp savaşı bıraktı.

1,5 milyonu aşkın Filistinli için son sığınak haline gelen Mısır sınırındaki Refah şehrine karadan saldırmayı planlayan İsrail, geri sayıma geçti.

Birçok ülke ve uluslararası kuruluşun insani bir felakete yol açacağı uyarısında bulunduğu operasyonun planı, ordu tarafından İsrail savaş kabinesine sunuldu.

Yerel basın, ordunun planında Refah'a sığınan Filistinlilerin tahliyesinin hedeflendiğini yazdı ancak tahliyenin adresine dair bir detay yok.

7 Ekim'de başlayan savaştan önce yalnızca 275 bin Filistinlinin yaşadığı Refah, Gazze Şeridi'nin en güney noktası. İsrail'in katliama girişmesiyle 1,9 milyon Gazze sakini evlerini terk etmek zorunda kaldı ve Refah kuzeyden güneye doğru başlayan göçün son adresi oldu.