22.07.2024 - 14:38 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İsrail-Hamas arasında başlayan savaş bütün Orta Doğu'ya yayıldı, bölgeden gelen gelişmeleri canlı aktarıyoruz.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini’nin açıklamasının ardından BM Genel Sekreteri Antonio Guteres’in sözcüsü Stephane Dujarric de, İsrail’in Gazze Şehri’ne giden konvoya dün saldırı gerçekleştirdiğini doğruladı. Dujarric, "UNRWA'daki meslektaşlarımızdan oluşan bir konvoy Gazze Şehri'nin kuzeyine doğru ilerlerken İsrail güçleri tarafından vuruldu" ifadelerini kullanarak, konvoyun hareketinin İsrail makamlarıyla koordine edildiğini ve dünkü olaydan sorumlu olanların hesap vermesi gerektiğini söyledi.
ARACA 5 KURŞUN İSABET ETTİ
Lazzarini, İsrail güçlerinin Gazze Şehri’ne giden konvoylarına dün saldırı gerçekleştirdiğini açıklamıştı. Lazzarini, konvoyun İsrailli yetkililerin koordine etmesine ve İsrail tarafından onay alınmasına rağmen saldırı gerçekleştirildiğini ifade ederek, “Bir aracımıza İsrail kontrol noktasında beklediği sırada en az 5 kurşun isabet etti. Araç hasar gördü ve konvoydan ayrılmak zorunda kaldı, ancak Gazze Şehri’ne ulaşmayı başardık” ifadelerini kullanmıştı. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmamıştı.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, Han Yunus’taki saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 70’e yükseldiğini belirterek, 200’den fazla kişinin de yaralandığını açıkladı. Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail saldırılarının başlamasının ardından bölgedeki ailelerden bin 200’den fazla yardım çağrısı aldıklarını belirterek, İsrail ordusunun bölgede ayrım gözetmeksizin saldırılarına devam ettiğini ifade etti.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Gazze'de sivillerin ölüm, hastalık ve yerinden edilmeyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "Acil bir ateşkese, esirlerin salıverilmesine ve çok büyük ölçüde insani yardım girişine ihtiyacımız var. Hükümetimizin politikası budur. Acil ateşkes, bunları başarmanın tek yoludur." dedi.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’taki saldırıları nedeniyle binlerce ailenin bir kez daha göç etmek zorunda kaldığını açıkladı.
UNRWA’nın X sosyal medya hesabından, İsrail ordusunun, "güvenli olduğunu" iddia ettiği Han Yunus'un doğusundaki bölgelere sığınan Filistinlileri bu sabah göçe zorladığı hatırlatıldı.
Binlerce Filistinlinin İsrail’in saldırı nedeniyle yeniden göç ettiği vurgulanan açıklamada, uzun süredir devam eden korku ve yerinden edilme döngüsünün herkesi bitkin duruma soktuğu ifade edildi.
Öte yandan Filistin Kızılayı da X platformundan yaptığı açıklamada, İsrail’in bölgedeki halkı göçe zorlaması nedeniyle Han Yunus kentinin doğusundaki Bani Suhaila ve Maan kliniklerinin hizmet dışı kaldığı belirtildi.
İsrail, Gazze Şeridi'ndeki katliamlarına 290 gündür devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ne son 24 saatte düzenlenen 3 saldırıda 23 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 91 Filistinlinin ise yaralandığı belirtildi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 39 bin 6’ya, yaralıların sayısının 89 bin 818’e yükseldiği kaydedildi.
Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nde 290 gündür devam eden saldırılarında Han Yunus'un çeşitli bölgelerinin hedef alınması sonucu çok sayıda Filistinli yaşamını yitirdi ve yaralandı.
İsrail ordusunun, kentin doğusundaki köy ve kasabalara havadan ve karadan düzenlediği saldırılarda 30 kişinin yaşamını yitirdiği, çok sayıda Filistinlinin yaralandığı aktarıldı.
Ölen ve yaralanan Filistinliler, vatandaşlar ve sağlık ekiplerince çevredeki hastanelere kaldırıldı.
İsrail ordusunun, Refah kentinin batısındaki Tel es-Sultan ve Suud mahallelerindeki yerleşim yerlerini hedef aldığı saldırılarda bölgeden yoğun dumanlar yükseldi.
Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı semalarında İsrail’in insansız hava araçlarının yoğun şekilde uçtuğu görülüyor. Gazze’nin kuzeyindeki bölgelere de İsrail güçlerince hava saldırıları gerçekleştirildi.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi’ndeki yaralı ve hastalar için "acil" kan bağışı çağrısı yaptı.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Gazze'nin Han Yunus şehrinin doğusunda daha önce güvenli bölge olarak açıkladığı bazı yerlere "operasyon düzenleneceğini" ifade ederek bölge sakinlerinin tahliyesi çağrısında bulunmuştu.
Ordudan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi sınırında yer alan yerleşim yeri Netiv Ha’asara yakında bıçaklı saldırı girişiminde bulunulduğu iddia edildi.
Açıklamada, saldırı girişiminde bulunduğu iddia edilen kişinin "etkisiz hale getirildiği" aktarılırken, İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, olayda yaralanan olmadığını bildirdi.
Öte yandan İsrail basını, bıçaklı saldırı girişiminde bulunduğu iddia edilen kişinin Kanada vatandaşı olduğunu yazdı.
Kanada vatandaşının Netiv Ha’asara yakınında "İsrail ordusu Gazze'de sivilleri öldürüyor" diye bağırdığı ifade edildi.
Daha sonra bıçak çıkardığı iddia edilen Kanada vatandaşının İsrail askerlerince vurulduğu ve olay yerinde öldüğü kaydedildi.
Ölen Kanada vatandaşının turist olarak İsrail'e geldiği aktarıldı.
İsrail makamlarından ölen kişinin kimliğine ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
Geçtiğimiz Cuma günü Husiler, hem balistik füzeler hem de İHA'lar ile İsrail'in başkenti Tel Aviv'i vurmayı başardı. Demir Kubbe ve diğer hava savunma sistemlerinin tespit edemediği İHA ve füzelerde JAFFA adı verilen yeni bir sistemin kullanıldığı öne sürüldü. İsrail kanadı ise saldırıdan saatler sonra Yemen'i bombardımana tuttu.
İsrail savaş uçakları Kızıldeniz kıyısında bulunan Hudeyde Limanı'nı vurdu. Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, "İsrail'in Hudeyde kentine yönelik acımasız bir saldırı başlattığı, kentteki elektrik santralini, Hudeyde Limanı'nı ve yakıt depoları gibi sivil tesisleri hedef aldığını" belirtti. Açıklamada, "Bu bariz saldırıya karşılık verecek, İsrail'deki kritik öneme sahip hedefleri vurmakta tereddüt etmeyeceğiz. Önceki açıklamamızdaki gibi Tel Aviv'in güvenli olmadığını vurguluyoruz." ifadelerine yer verildi. Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılar durdurulana, abluka kaldırılana ve Filistin halkına karşı işlenen tüm suçlara son verilene kadar "düşmanla uzun bir savaşa hazırlanıldığı" kaydedildi.
Hizbullah, İsrail'in Yemen'e yönelik saldırısını "bölgedeki çatışmanın tehlikeli bir aşamaya gireceğinin habercisi" olarak nitelendirdi Hizbullah Hareketi, İsrail'in Yemen'in Hudeyde kentine düzenlediği saldırıyla "bölgedeki çatışmanın tehlikeli bir aşamaya geldiği" uyarısında bulundu.
Hizbullah, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in saldırısı sonrası İran destekli Husilere taziyelerini sunarken, saldırının "ABD'nin tamamen koruması altında gerçekleştirildiğini" belirtti. Açıklamada, İsrail'in Husilere yönelik saldırısı hakkında "Bu olay, Filistin halkının savunmasında ve bölge genelinde (Yemen'in) önemli bir cephe olduğunu ispat etmektedir." ifadelerine yer verildi.
İsrail'in saldırısının Husileri zayıflatmayacağı, aksine "gücünü ve kararlılığını artırarak direnişin zaferine yol açacağı" vurgulanan açıklamada, "Siyonist düşmanın attığı aptalca adımın, tüm bölgede son derece önemli bir çatışmanın yeni ve tehlikeli bir aşamasının habercisi olduğuna inanıyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.
İsrail ordusundan yetkililer ise yerel medyaya yaptıkları açıklamada"Husiler tam olarak Hizbullah değil" diyerek diyerek aslında İsrail için daha büyük bir tehdit oluşturduklarını şu sözlerle açıkladı:
"Etki alanları ve yetenekleri temel olarak farklı. Sorun şu ki, bir çatışmaya giriyoruz. Ahtapotun başı (İran) arkada oturuyor ve sanırım o da bundan oldukça memnun. Yemenlileri yenemezsiniz."
İsrail'in yaptığı karşı saldırıyı da değerlendiren askeri uzmanlar konuyla ilgili yaptıkları açıklamada "Saldırıyla beraber Husiler olayı daha da kişiselleştirdiler, Husilerin etkisiz hale getirmenin tek bir yolu var, İran'ı vurmak"
Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki Hanita yasa dışı yerleşim biriminde İsrail güçlerine ait bir karargaha İHA'larla saldırı düzenlendiği belirtildi.
İsrail askerlerinin olduğu noktanın doğrudan vurulduğu saldırıda ölen ve yaralananlar olduğu aktarıldı.
Bir diğer açıklamada ise Ayn Zeitim üssündeki Kuzey Kolordu Komutanlığı binasının katyuşa füzeleriyle vurulduğu kaydedildi.
Söz konusu saldırıların, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Adlun ve Hula kasabalarına yönelik saldırılarına misilleme olarak gerçekleştirildiği vurgulandı.
Hizbullah'ın düzenlediği saldırılara ilişkin İsrail'den açıklama gelmezken, Yedioth Ahronot gazetesi, Batı Celil'deki Hanita yerleşim biriminde 3 İHA'nın infilak ettiğini yazdı.
İsrail ordusunun bugün, Lübnan'ın güneyindeki Sur kentine bağlı Adlun beldesinde silah deposuna düzenlediği hava saldırısı nedeniyle bölgede güçlü patlamalar meydana gelmiş ve en az üç kişi yaralanmıştı.
SABA haber ajansına göre, Husilerin sözde dışişleri bakanı Hişam Şeref, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) temmuz ayı başkanı olan Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia'ya bir mektup göndererek İsrail'in 20 Temmuz'da Yemen'deki Hudeyde limanına gerçekleştirdiği saldırıyı protesto etti.
İsrail'in Yemen'e saldırısının "uluslararası hukukun, Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaçlarının ve ülkenin egemenliğinin açık bir ihlali" olarak değerlendirildiği mektupta, BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi'ne, "İsrail'in Yemen'e yönelik saldırganlığını kınama sorumluluğunu yerine getirme" çağrısı yapıldı.
Mektupta, İsrail'in Yemen'i tekrar hedef alması durumunda bunun cezasız kalmayacağı da yer aldı.
Yemen'de İran'ın desteklediği Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor, bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor.
Yemen'de İran destekli Husiler, cuma sabaha karşı İsrail'in başkenti Tel Aviv'i insansız hava aracıyla vurmuştu. Saldırıda 1 kişi ölmüş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.
İsrail, dün akşam saatlerinde Husilerin kontrolündeki Kızıldeniz kıyısında bulunan Hudeyde Limanı'na hava saldırısı düzenlemişti. Yemenli yetkililer, saldırıda 2 kişinin hayatını kaybettiğini, onlarca kişinin de yaralandığını açıklamıştı.
Yahya Sinvar'ın nerede olduğu hala bilinmiyor. İnsansız hava araçları, elektronik dinleme cihazları ve muhbirler tarafından desteklenen binlerce İsrail askeri, 7 Ekim'den bu yana konumunu belirlemeye çalışıyor. İsrail, Sinvar'ı, diğer Hamas yetkilileriyle birlikte, 7 Ekim'de ülkenin güneyinde düzenlenen saldırılardan sorumlu tutuyor. Bu saldırılarda yaklaşık 1200 kişi öldürüldü, 200'den fazla kişi de kaçırıldı. Sinvar İsrail'de ilk kez 1982'de, 19 yaşındayken "İslami faaliyetler" nedeniyle gözaltına alındı.
1985'te yine gözaltına alınan Sinvar o dönemde, Hamas'ın geçirdiği felç nedeniyle tekerlekli sandalyede yaşayan kurucusu Şeyh Ahmed Yasin'in güvenini kazandı ve grubun içinde yükselmeye başladı ve zamanla en kilit isim haline geldi.
İsrail medyasında bugün çıkan haberlerde ise Sinvar'ın 7 Ekim saldırısından tam bir hafta önce İsrail'e gizli bir mesaj gönderdiği ifade edildi. Kanal 12 tarafından canlı yayında hatırlatılan mesajda Sinvar'ın "Bir alevlenme bekleniyor, özellikle cezaevleri ve tutsaklar konusunda" dediği hatırlatıldı. Kanal 12'nin bu mesajın İsrail'e iletildiği ancak Sinvar'ın kimler aracılığı ile İsrail ile temasa geçtiği bilinmiyor.
İsrail kanadı o dönem Sinvar'ın bu mesajını "Son derece önemli" kategorisinde ele aldı ve sadece üst düzey güvenlik yetkilileri arasında yayıldı. Kanal 12 ayrıca Mossad, Şin Bet ve İsrail ordusunun mesajla ilgili çeşitli tartışmalar yaptığını belirtti. Raporda, Başbakan Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın "bu tartışmalar hakkında bilgilendirildiği" ve muhtemelen bazılarında yer aldıkları belirtildi. Kanal 12 ayrıca Sinwar'ın neden bu mesajı iletmek istediğini "hiç kimsenin" kesin olarak açıklayamadığı belirtildi. 7 Ekim'den bu yana biriken istihbarat belgeleri de kesin bir açıklama sunmuyor. Raporda, Sinwar'ın İsrail ile temasa geçmesinin ve işgalden yalnızca birkaç hafta önce dikkatleri Gazze'ye çevirmesinin hiçbir anlam ifade etmediği belirtildi.
Times Of İsrail'de yer alan haberde ise Sinvar'ın Hamas'ın bir diğer lideri Muhammed Deif ile fikir ayrılığına düşmüş olabileceği ve saldırıyı ileri bir tarihe ertelemek için böyle bir mesaj göndermiş olabileceği belirtiliyor çünkü Sinvar'ın asıl planının Hizbullah ile daha da koordineli bir saldırı istediği ifade ediliyor askeri uzmanlar ise böyle bir iddiayı 'gülünç' bulduklarını söylüyor.
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Barnea'nın liderliğindeki İsrail müzakere heyeti Hamas ile dolaylı müzakereler için perşembe Doha'ya gidiyor.
İsrail basınındaki haberlere göre, Başbakan Binyamin Netanyahu Washington ziyaretinden önce güvenlik kabinesiyle toplanarak müzakere edilen anlaşmayı görüştü.
İsrail heyetinin, Netanyahu'nun müzakerelerde ısrar ettiği iki yeni şartı anlaşmaya uygun formüle etmek için çalıştığı belirtildi. ABD'nin hazırladığı taslak ateşkes teklifine ek olarak Netanyahu, "İsrail'in Gazze-Mısır sınır hattını kontrol etmesi ve Gazze'nin kuzeyine Hamas unsurlarının dönmesinin engellenmesi için denetim mekanizması kurulması şartlarını" talep etmişti.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, yaptığı yazılı açıklamada, salı ABD Başkanı Joe Biden ile Beyaz Saray'da görüşecek Netanyahu'ya ziyaretinde başarı dilediğini belirtti.
İsrailli esirlerin serbest kalması için sınırlı bir fırsat doğduğuna dikkati çeken Gallant, İsrail güvenlik teşkilatının müzakere heyetini bir anlaşmayla geri dönmeleri için "tam olarak desteklediklerini" kaydetti.
İsrail Başbakanlığı bu sabah, daha önce 22 Temmuz'da yapılacağı duyurulan Netanyahu’nun Beyaz Saray’da Biden ile görüşmesinin bir gün ertelendiğini ve salı gerçekleştirileceğini açıklamıştı.
İsrail, 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde daha önce "güvenli" ilan ettiği bölgede "operasyon düzenleneceğini" açıklayarak Filistinlilerin derhal bölgeyi boşaltmasını istedi.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Gazze'nin Han Yunus şehrinin doğusunda daha önce güvenli bölge olarak açıkladığı bazı yerlere "operasyon düzenleneceğini" ifade ederek bölge sakinlerinin tahliyesi çağrısında bulundu.
Adraee, İsrail'in "güvenli bölge" olarak açıklanan bölgeyi daraltarak, bir kısmına saldırı yapacağını ve Filistinlilerin "derhal ve geçici olarak" El-Mevasi'ye gitmelerini istedi.
Mevasi'ye "zorunlu göç"
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 1 Temmuz'da Filistinlilerden Han Yunus kentinin doğusundaki bölgeleri "güvenlikleri için" acilen boşaltmaları yönünde açıklama yapmıştı.
Han Yunus'un doğu bölgelerinde yerinden edilen Filistinlilere ses kaydı gönderen İsrail güçleri, bölgenin "tehlikeli çatışma bölgesi" olduğu iddiasıyla Filistinlilerin tahliyesini istedi.
İsrail ordusunun, daha önce "güvenli olduğunu" iddia ettiği Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin batısında yer alan El-Mevasi bölgesine 13 Temmuz'da savaş uçaklarıyla düzenlediği şiddetli bombardımanda yarısı kadın ve çocuk 90 Filistinli hayatını kaybetmişti.