20.05.2024 - 15:54 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İran'daki helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölmesiyle, tüm gözler yerine geçecek isme çevrildi. Ülkenin dini lideri Ayetullah Hamaney, halefi olarak gösterilen Reisi'nin ani ölümünün ardından görevi devralacak ismi açıkladı. Peki, adı zikredilen siyasetçi kim ve bundan sonra ülkeyi nasıl bir süreç bekliyor? İşte detaylar...
Bir cumhurbaşkanının görevde ölmesi durumunda, İran anayasasının 131. maddesine göre, ülkedeki tüm devlet meselelerinde son söz sahibi olan dini liderin onayıyla, ilk başkan yardımcısının görevi devralması bekleniyor.
Uluslararası medyaya yansıyan haberlerde bildirildiği üzere, birinci başkan yardımcısı, parlamento başkanı ve yargı başkanından oluşan konseyin en fazla 50 gün içinde yeni bir cumhurbaşkanı için seçim ayarlaması gerekiyor.
Halihazırda birinci Başkan Yardımcısı olan Muhammed Muhbir, İbrahim Reisi'nin yerine geçti. 69 yaşındaki Muhbir'in, yıllardır dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in parasının çoğunu yöneterek bu yüksek mevkiye ulaştığı kaydediliyor. Hamaney'in kasası Muhbir, aynı zamanda dini lider ve Reisi'nin yıllardır süren küresel yaptırımlara rağmen İran'ı ayakta tutmak için bir 'direniş' ekonomisi yürütme konusunda baş uzman olarak tanınıyor.
Muhbir daha önce dini lidere bağlı bir yatırım fonu olan Setad'ın başkanıydı. Tam adı 'İmam'ın Emirlerini Uygulama Merkezi' olan Setad, Hamaney'in selefi Ayetullah Humeyni tarafından verilen bir emirle kuruldu. Destekçilerinden 1979 İslam Devrimi'nden sonraki kaotik yıllarda terk edildiği varsayılan mülkleri satıp yönetmelerini ve gelirin büyük kısmını hayır kurumlarına bağışlamalarını istiyordu.
Yanı sıra onlarca yıl önce İslam Devrim Muhafızları Birliği'nin tıbbi bölümünde görev yaptı ve Reisi'nin Ağustos 2021'de cumhurbaşkanı seçildiğinde ilk atamalarından biriydi. Avrupa Birliği ise, 2010 yılında Muhbir'e 'nükleer veya balistik füze faaliyetlerine' karıştığı iddiasıyla yaptırım uygulamış ancak iki yıl sonra onu listeden çıkarmıştı.
AB tarafından yaptırım listesinden çıkarılmasına rağmen ABD, Muhbir'in yönettiği Sina Bankası'nı da 2010 yılında İran hükümetine ait olarak belirledi. 2018'de ABD Hazine Bakanlığı, Sina Bankası'na terörle mücadele otoritesi 13224 sayılı Kararname uyarınca yaptırım uyguladı ve Sina Bankası'nın ABD'nin terör örgütü olarak tanımladığı IRGC bünyesinde gönüllü bir paramiliter birim olan Basij'i finanse ettiğini savundu.
Reisi, Hamaney kadar güçlü olmasa da birçok analist, Hamaney'in 85 yaşında olması ve yıllardır sağlık durumunun kötü olması sebebiyle Ayetullah'ın onu halefi olarak yetiştirdiğine inanıyordu. Mubir'in Hamaney'e ne kadar yakın olursa olsun Reisi'nin konumunu koruyacağı kesin değil. Bu da ülkede Hamaney'in halefinin kim olacağı sorununu eskisinden çok daha geniş şekilde açık bırakabilir.
Analistler arasındaki tartışmalardan birine göre, Hamaney gibi başka bir din adamının İran'ın bir sonraki dini lideri olup olmayacağı veya Devrim Muhafızları'nın üst düzey bir yetkilisinin, din adamlarının kontrolünü daha fazla ele geçirmek için siyasal ağırlığı olan isimlerden oluşan yeni bir koalisyon kurmaya çalışıp çalışmayacağı belirsiz.
Reisi'nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından yerine gelen geçici Cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir, yaptığı konuşmada yaşanan hadisenin çok ağır olduğunu fakat ülke yönetiminde boşluk meydana getirmeyeceğini söyledi.
İran Borna Haber Ajansı'na göre, Muhbir, Reisi'nin ölümüne yol açan helikopter kazasına ilişkin, kabine toplantısında devlet görevlilerine seslendi ve hiçbir suretle görevlerini yerine getirmede zafiyete düşmemeleri gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Yaşanan hadise devlet, millet ve ülke lideri (Hamaney) için çok ağır. Ancak bu önemli olay, liderin önderliğiyle yönetimde hiçbir boşluk meydana getirmeyecek. Halk bundan emin olsun."