23.10.2023 - 06:44 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları şiddetlenerek devam ederken, uyguladığı abluka nedeniyle Gazze’de hayatın durma noktasına geldiği belirtiliyor.
Refah Sınır Kapısı’ndan ikinci parti yardım konvoyu da girerken, Gazze’ye yakıt girişine izin verilmemesi, hastaneleri ve içme suyu arıtma tesislerini devre dışı bıraktı.
Hamas’ın kanlı saldırılarını ardından İsrail güçlerinin 7 Ekim’de başlattığı bombardıman sürüyor. İsrail, saldırıların dozunu artıracağını bildirirken, abluka nedeniyle Gazze’de yaşamın temel kaynağı olan yakıt tükenme noktasına geldi. Elektrik verilmemesi nedeniyle jeneratörlere bağımlı olan bazı hastanelerde yakıt tamamen tükenirken, içme suyu sağlayan deniz suyu arıtma tesislerinin de yakıtsızlık nedeniyle sadece yüzde 5 kapasiteyle çalıştığı haber veriliyor. Bazı görüntülerde Mısır’dan giriş yapan yardım kamyonlarının arasında tankerler göze çarparken, İsrail’in bölgeye yakıt girmemesi için sıkı önlemler uyguladığı konuşuluyor.
Normalde 400 bin litresi motorin olmak üzere Gazze’nin günlük yakıt ihtiyacı 600 bin litreyi buluyor. Bu yakıt, İsrail’in kontrolünde Kerem Şalom sınır kapısından borular yardımıyla bölgeye iletiliyor.
Yakıt için bir depolama tesisi ise bulunmuyor. Katar, İsrail’den Gazze’ye gaz akışı için 60 milyon dolarlık bir boru hattı projesine imza atmış, Filistin tarafı da enerji santralini gazlı hale dönüştürmeye başlamıştı. Ancak bu projenin gelecek yıl tamamlanması öngörülüyordu. Bu nedenle Gazze’de hemen her evde jeneratör var.
BEBEKLER TEHLİKEDE
Öte yandan Birleşmiş Milletler, Gazze’deki hastanelerde bulunan ve prematüre doğan en az 130 bebeğin yakıtın tükenmesi nedeniyle tehlike altında olduğunu belirtti. UNICEF Sözcüsü Jonathan Crickx, bu çocuklardan 70’inin mekanik cihazlarla yaşatıldığını, bunun da ciddi bir endişe yarattığını kaydetti. Gazze’de günde en az 160 kadının doğum yaptığı belirtiliyor.
Önceki gün Gazze’ye 20 kamyonluk ilk yardım konvoyu girerken, ikinci bir konvoyun da sınırdan girdiği bildiriliyor. Konvoydaki 17 kamyon arasında yakıt tankerleri de olduğu öne sürülürken, İsrail ise bunu reddetti. İsrail Başbakanlığı, Gazze’de tutulan tüm rehineler serbest bırakılana kadar bölgeye herhangi bir yakıtın girmesine izin vermeyeceğini bildirdi. BM yetkilileri ise, Gazzelilerin ihtiyaçlarını karşılamak için günde yaklaşık 100 kamyona ihtiyaç olduğunu tahmin ediyor. Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluşlar ortak açıklamayla, dünyanın Gazze için çok daha fazlasını yapması gerektiğini vurguladı.
BM’ye bağlı Kalkınma Teşkilatı, Nüfus Fonu, Çocuk Yardım Fonu, Dünya Gıda Programı ve Dünya Sağlık Teşkilatı’nın ortak açıklamasında, “Gazze, en son yaşananlar öncesi umutsuz bir insani durumdaydı. Artık bu durum felakete dönüştü. Dünyanın daha fazlasını yapması gerekiyor. 20 kamyon, ton balığı ve domates salçası, makarna, içme suyu ve tıbbi malzemeler de dahil BM ve Mısır Kızılayı’na ait hayat kurtaran malzemeleri taşıdı. Yüzlerce TIR da sınırda bekliyor” denildi.
BIDEN: SAVAŞ HUKUKUNA UYULMALI
ABD Başkanı Joe Biden, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile İsrail-Filistin çatışmasındaki son gelişmeleri ele aldı. Biden, Netanyahu ile görüşmesinde, “İsrail’in sivillerin mümkün olan en iyi şekilde korunması anlamına gelen savaş hukukuna göre hareket etmesi gerektiği” hakkında konuştuklarını açıkladı.
HASTANEYİ BOŞALTMA EMRİ
Filistin Kızılayı, İsrail’in kuzey Gazze’deki El Kuds Hastanesi’nin boşaltılmasını istediğini açıkladı. Kuruma göre hastanede 400 yaralı var, aynı zamanda hastaneye 12 bin yerinden edilmiş sivil sığınmış durumda. Filistin Kızılayı, uluslararası toplumun bir an önce harekete geçmesi gerektiğini söyledi. İsrail İnsan Hakları İçin Doktorlar örgütü ise İsrail Yüksek Mahkemesi’ne, hastanenin boşaltılmaması gerektiği yönünde bir dilekçe verdi. Örgüt, daha sonra yaptığı açıklamada İsrail’in hastaneyi vurmayacağının açıklandığını aktardı, saldırılar sırasında sivillere ve tıbbi hizmetlere zarar verilmesinin savaş suçu olduğunu belirtti.