DünyaDarbeye karşı ilk direniş

Darbeye karşı ilk direniş

10.08.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Nijer’de gerçekleşen darbe sonrası ülkenin geleceğiyle ilgili soru işaretleri sürerken, ülke içinde de tartışmalar farklı bir hal almaya başladı.

Darbeye karşı ilk direniş

Darbe sonrası çok sayıda kişi sokaklarda darbe yanlısı gösteriler yapmış ve Rus bayrakları sallamıştı.

Haberin Devamı

Ülkede darbeye karşı çıkanlar da bir direniş hareketine başlamış durumda. Nijer’de darbeci cuntaya karşı ilk direnişi başlatan da, eski isyancı ve siyasetçi Rhissa Ag Boula oldu.

Boula, kurduğu Cumhuriyet Direniş Konseyi’nin (CRR) amacının, ev hapsindeki devrik Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum’un tekrar göreve getirilmesi olduğunu açıkladı.

CRR, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nu (ECOWAS) ve Nijer’de anayasal düzeni yeniden tesis etmeye çalışan diğer tüm uluslararası aktörleri destekleyecek. Nijer’de bakanlık da yapan Boula, 1990’larda ve 2000’lerde ülkenin kuzeyinde çölde yaşayan Tuareglerin ayaklanmalarında başrol oynamış bir isimdi.

NİJER DARBESİ DÜNYANIN GERİ KALANI İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?

Haberin Devamı

Nijer’deki askeri darbe, Sahel bölgesindeki komşu ülkeler arasında rahatsızlık yarattı. Bunun öncelikli nedeni Atlantik Okyanusu’ndan Kızıldeniz’e kadar uzanan coğrafya olan Sahel’de istikrarsızlığın arttığına dair var olan endişeler. Nijer’den önce bölgede son üç senede Burkina Faso ve Mali’de de askeri darbeler yapıldı.

Nijer, son dönemde şiddetli saldırıların arttığı bölgede, Batı’nın nispeten istikrarlı bir devlet olarak gördüğü nadir demokrasilerden biriydi. Ancak askeri darbe nedeniyle bu istikrarın bozulabileceğine dair endişeler var.

Ülke, Boko Haram ve IŞİD bağlantılı cihatçı gruplara karşı mücadele eden Fransız ve Amerikan üslerini barındırıyor.

Bu üslerin geleceği şimdilik belirsiz. Mali ve Burkina Faso'daki askeri darbeler, radikal örgütler tarafından gerçekleştirilen şiddetli saldırıların artmasına neden oldu.

Rus etkisindeki artış

Mali ve Burkina Faso’daki darbelerin ardından iki ülke yönetimi de Rusya ile daha yakın müttefiklik ilişkisi yürüttü. Nijer'deki askeri cunta da aynı yöne doğru ilerleyebileceği izlenimini veriyor.

Rusya’nın Nijer'deki askeri darbeye yönelik herhangi bir müdahalesinin olup olmadığına dair bir kanıt söz konusu deği. Kremlin Sözcüsü de Bazum'un serbest bırakılmasını ve krize barışçıl bir çözüm bulunmasını istedi.

Ancak, Kremlin yanlısı siyasi yorumcular, hükümet destekli medya kanallarında ve Telegram gruplarında darbeyi övdü. Darbeye destek veren göstericiler Rus bayrakları salladı ve eski sömürge gücü olan Fransa'yı kınadı. Rus paralı asker grubu Wagner’in Nijer'deki etkisini genişlettiğine dair de endişeler var.

Haberin Devamı

Eğer Nijer komşularının yolundan giderek özellikle Rus paralı asker grubu olan Wagner'e yönelirse, bu şiddetli saldırıların artmasına, insan hakları ihlallerine ve maden sömürüsüne yol açabilir.

Uranyum meselesi

Nijer, nükleer enerjide kullanılan radyoaktif metal elementi uranyumun küresel arzının neredeyse %5'ine sahip. Avrupa Birliği'nin nükleer ajansı EURATOM’a göre, Nijer geçen yıl AB'ye sağlanan doğal uranyumun ikinci büyük tedarikçisiydi. Ayrıca ülke Fransa'nın uranyum ihtiyacının yaklaşık %15'ini karşılıyor.

EURATOM, Nijer'in uranyum arzını kesmesi durumunda Avrupa'daki nükleer enerji üretimine yönelik acil bir risk olmadığını belirtiyor. Çünkü enerji santrallerinin üç yıl yetecek envanterleri bulunuyor.

Buna rağmen, ECOWAS veya Batılı ortakları, radikal İslamcı militanların etkin olduğu ve de Wagner’in etki alanını genişeletebileceği bir coğrafyada hem sivil hem de askeri alanlarda kullanılan uranyumun yanlış ellere geçmesini istemez.

Haberin Devamı

Sığınmacı krizi

Bazum hükümeti Akdeniz üzerinden gelen göçmen akışını durdurma ve Libya'daki gözaltı merkezlerindeki yüzlerce göçmene ev sahipliği yapma konularında Avrupa ülkeleriyle iş birliği halinde.

Aynı zamanda Bazum, Batı Afrika ülkeleri ile daha kuzeydeki ülkeler arasında kilit bir geçiş noktası olan ülkede insan kaçakçılarına karşı da önlemler almıştı.

Ancak bir askeri cunta döneminde, özellikle Fransa ve İngiltere gibi bazı Avrupalı ortaklar, Nijer'e yardımı durduracaklarını söyledikten sonra bu taahhütler sorgulanabilir hale gelebilir.

Bu, Avrupa'ya geçen göçmen akışı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.