Çin Komünist Partisi kongresinden ülkenin ekonomisine dair neler öğrendik?
25.10.2022 - 13:31 | Son Güncellenme:
BBC’nin ekonomi muhabiri Annabelle Liang, Çin Komünist Partisi Kongresi boyunca dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’in mali yapısına dair nelerin ortaya çıktığını kaleme aldı.
Çin Komünist Partisi’nin Pazar günü sona eren kongresiyle Şi Jinping üçüncü dönemine başladı. Aynı zamanda ülkenin siyasi açıdan en güçlü ikinci ismi, başbakan seçilmesiyle Li Qiang oldu. Böylece Li’ye ülke ekonomisini yönetme görevi verildi.
YAVAŞ BÜYÜME
Kongre sırasında açıklanması ertelenen Çin ekonomisinin büyüme rakamı üçüncü çeyrekte yüzde 3,9 olarak geldi. Her ne kadar bu veri Batı ekonomilerine kıyasla iyi bir sayı olsa da Çin’in yıllardır sürdürdüğü büyüme verisinden çok daha düşük.
Aynı zamanda 2022 yılı için Mart ayında saptanan yüzde 5,5 oranındaki büyümenin başarılmasını da zorlaştırıyor.
BBC’ye konuşan Singapur Ulusal Üniversitesi’nin Doğu Asya Enstitüsü’nden Bert Hofman, “20. Parti Kongresi ekonomik politikaların gidişatına dair bir yön göstermedi. Çin’in arzuladığı büyümenin yeni ekonomik yaklaşımla gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği görülecek” dedi.
KUVVETLER AYRILIĞI ZAYIFLIYOR
Şi’nin yeni politbüro seçimleri sadakati tecrübeye tercih ettiğini gösteriyor. Ülkenin ikinci güçlü ismi haline gelen Li Qiang’in merkezi hükümette çalışma tecrübesi olmasa da Zhejiang bölgesi ve Şanghay’ın yerel ekonomi yönetimlerinde çeşitli görevler üstlenmişti.
Özellikle de Şanghay’da yer alan büyük Tesla fabrikasının kurulmasında önemli bir rolü oldu.
Hong Kong merkezli Hang Seng Bankası’nın Çin ayağında baş ekonomist olarak çalışan Dan Wang, Li Qiang’in kuvvetli bir Şi destekçisi olmasının karar alma mekanizmasını daha verimli bir hale getireceğini söyledi.
Economist dergisinin araştırma birimi Economist Intelligence Unit'ten (EIU) Nick Marro ise devlet başkanı ve başbakan arasındaki daha önce dengeli olan ilişkinin zayıflamaya devam edeceğini ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin daha da zarara uğrayacağını aktardı.
SIFIR COVID POLİTİKASI DEVAM EDER Mİ?
Kongre’den önce büyümeye zarar veren sıfır Covid politikasının gevşetileceğine dair beklentiler vardı. Ancak Şi’nin konuşması da dahil olmak üzere Kongre’de üst düzey yetkililerin yaptıkları açıklamalarda bu politikanın olumlu tarafları üzerinde duruldu.
Hang Seng Bankası’ndan ekonomist Dan Wang, sıfır Covid politikasının süreceği görüşünde:
Sıfırdan daha yüksek bir vaka sayısı görmeye tahammülleri yok. ABD’deki Stimson Center düşünce kuruluşundan Yun Sun ise bu politikanın zayıflatılacağını düşünüyor: “Çin’in büyümeyi ve ticareti teşvik etmek için açılmayı düşündüğü biliniyor. Kontrol ve büyüme arasında bir orta yol bulmaya çalışıyor.
İKİ MUCİZE
En büyük endişeler ise Çin’in küresel ekonomiden gittikçe uzaklaştığı yönünde. Economist Intelligence Unit'ten (EIU) Nick Marro, Çin’in ABD’den uzaklaşmasının en büyük zorluklardan biri olduğu fikriyatında.
Marro’ya göre ABD’nin uygulamaya başladığı gümrük kontrolleri sadece Çin’in teknoloji hedeflerine değil aynı zamanda iç piyasadaki teknoloji sektörüne de darbe vuruyor.
Pazar günü yaptığı konuşmada ise Şi, ülkesinin uluslararası ticarete açık kalacağını aktardı.
“Çin, dünya olmadan gelişemez, dünyanın da Çin’e ihtiyacı var” diyen Şi, 49 yıldır süren reform çalışmaları sayesinde hızlı ekonomik gelişme ve uzun süreli sosyal istikrar gibi iki mucizeyi yarattıklarını aktardı.
Kaynak: BBC News Türkçe
