14.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
İsveç merkezli düşünce kuruluşu Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) 2022 yılı küresel silah ihracatı raporu yayımlandı. Küresel çapta silah transferinin yüzde 5,1 oranında azalmasına rağmen, Avrupa, silah ithalatını yüzde 47 artırarak en çok silahlanan kıta oldu. NATO üyesi Avrupalı ülkelerde ise bu rakam yüzde 65’e çıktı. Bu durumun, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bu savaş nedeniyle Avrupa ülkelerinin savunma bütçelerini artırmasından kaynaklandığı, artışın bu yıl da sürmesinin beklendiği belirtiliyor.
Öte yandan yine savaş sebebiyle Rusya’nın silah ihracatı düştüğü, kendi ordusunun silah ihtiyacını karşılamakta zorlandığı için silah ihracatındaki düşüşün de sürmesinin beklendiği vurgulanıyor bekleniyor.
Fransa boşluğu doldurdu
Rapora göre, listenin birinci sırasında yer alan ABD’nin 2018-2022 yılları arasında küresel silah ihracatındaki payı, önceki 4 yıla göre yüzde 7 artış göstererek yüzde 40’a yükseldi.
İkinci sıradaki Rusya’nın payı ise yüzde 22’den yüzde 16’ya geriledi. Bu ülkeleri Fransa, Çin ve Almanya izledi. Fransa’nın silah ihracatındaki yüzde 44’lük yükseliş dikkat çekti. Rusya’nın düşüşü sebebiyle oluşan boşluğun çoğunlukla Fransa tarafından doldurulduğu ifade ediliyor.
Türkiye’nin payı arttı
Türkiye, silah ihracatı sıralamada 12’nci sırada yer alırken, küresel payı da yüzde 0,5 arttı. Yaşanan siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle ABD’nin ülkemize sattığı silah miktarı azalırken, Türkiye’nin en büyük tedarikçilerinin İtalya, İspanya ve Rusya olduğu kaydedildi.
Silah ithalatı yapan ülkeler listesinde ise Hindistan, Suudi Arabistan, Katar, Mısır gibi ülkeler zirvede yer alıyor. 19’uncu sırada yer alan Türkiye’nin en çok silah satışı yaptığı ülkeler ise, bu bölgede bulunan Katar, BAE ve Umman oldu.
‘Çin ordusu çelikten Çin Seddi olmalı’
Çin’de iktidarda üçüncü dönemine başlayan Devlet Başkanı Şi Cinping, ülkesinin kalkınma ivmesini sürdürmek için küresel güvenlikte daha etkin rol oynayacağını söyledi. Çin’in ‘ulusal uyanışını’ gerçekleştirebilmek için kalkınma ve güvenlik arasında denge sağlaması gerektiğini vurgulayan Şi, “Çin silahlı kuvvetlerini ülkenin egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını etkin şekilde korumaya muktedir bir ‘çelikten bir Çin Seddi’ haline getirmeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.