11.06.2024 - 06:26 | Son Güncellenme:
HANDE ATILGAN / ANKARA - Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın zaferi, endişelerle birlikte soruları da beraberinde getirdi. “Avrupa’da aşırı sağ neden yükselişte?”, “Sol partiler ‘aşırı sağ’ karşıtı söylem kullanmalarına karşın neden başarılı olamadılar?”, “AB-Türkiye ilişkileri nasıl etkilenecek?” sorularını yanıt aradık. İşte uzmanların görüşleri...
‘SAĞ SÖYLEM SERTLEŞECEK’
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, Avrupa’da Kovid-19 sonrası ve Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle yaşanan ekonomik zorluklar ile Suriye ve Afrika’nın çeşitli ülkelerinden gelen göç dalgasına işaret ederek, “Göçmenler sokaktaki insanın işine, yaşam kalitesine ve kültürüne bir tehdit olarak algılanıyordu, aşırı sağ partiler bu algıyı iyi yönettiler. Avrupa demokrasileri de halklarına yeterince refah sunma konusunda başarısız kaldı” dedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Eğer Avrupa’da ekonomik kriz devam eder, göçmen sorununa kalıcı çözüm bulunamaz ise toplum sorunun çözümü için yabancılar, dış güçler, iç düşmanlar gibi çoğu zaman gerçekçi olmayan ama günah keçisi ilan edilen gruplara saldırır. Özellikle, göçmenler, farklı etnik ve dini gruplar, önümüzdeki süreçte zor günler yaşayabilir. Vize almak zorlaşabilir, Türkiye’ye yönelik mali yardımlar zorlaşabilir. Oturma izni bitenlerin süresi uzatılmayabilir... Bu partilerden güç alan kimi illegal yapılar göçmenlere karşı çeşitli şekillerde şiddet de uygulayabilirler. Aşırı sağın yükselişi Avrupa’yı Avrupa yapan temel değerlerden uzaklaştıracaktır. Merkez sağ, aşırı sağın önüne geçebilmek için söyleminin tonunu bir tık daha sertleştirecek, aşırı sağa benzetecektir. Hatta bazı sol partilerde de göçmen karşıtı söylemler görmeye başlayabiliriz.”
‘ŞİDDETE VARACAK SONUÇLAR DOĞURABİLİR’
Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nuran Yıldız Fransa’yı erken seçime götüren aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi lideri Marine Le Pen’i örnek göstererek, durumun sertleşeceğine dikkati çeken Yıldız, şöyle devam etti: “Aşırı sağ oyları yükselmeye devam edecek gözüküyor, bu da şiddete varacak sonuçlar doğurabilir. Le Pen bunu açıkça söylüyor, ‘Güce başvururuz’ demek, bu demek. Ayrıca ben Gazze’de olup bitenlerin yani İsrail’in yaptığı katliamın da son kertede etnik bir temizlik olduğunu düşünüyorum. Bu küresel bir meseleye dönüşüyor. Bu noktada siyasetçiler, liderler söylemlerine çok dikkat etmek ve sorumlu cümleler, sorumluluk taşıyan cümleler kullanmak zorunda.”
‘ÖNÜMÜZDEKİ BİRKAÇ HAFTA KRİTİK OLACAK’
Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği Başkanvekili Can Baydarol: “Pandemiden bu yana bozulan ekonomi ve göç hareketi aşırı sağın yükselişinin temel nedenleriydi. Beklenen oldu. AP o kadar önemli değil ama bunun ulusal parlamentolara ve ulusal sistemlere nasıl yansıyacağı önemli. İlkini (erken seçim kararı alınan) Fransa’da izledik. Önümüzdeki birkaç hafta Avrupa’nın nasıl şekilleneceğine dair sinyaller verecek. Türkiye kökenli kesimler başta olmak üzere yabancıları, azınlıkları zor günler bekliyor. Irkçılığa kadar giden, 21. yüzyıl değerlerine yakışmayan, bir akım var. İyi niyetli tavrım değerlerin üstün geleceğine yönelik ama gerçeklik umut verici değil. Avrupa karışırken, Türkiye ile ilgili önlerine gelecek her konuya da olumsuz yaklaşacaklardır.”
‘KUTUPLAŞMA, YABANCI DÜŞMANLIĞI ARTACAK’
Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğretim üyesi Doçent Murat Aslan da, şu değerlendirmede bulundu: “AP seçiminde Fransa’da birinci olan Ulusal Birlik Partisi’nin lideri Marine Le Pen, Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı olduğunu daha önce söylemişti. Almanya’da diğer ülkelere yapılan yardımlardan rahatsız olan bir taban var. AP seçimlerindeki bu eğilim, iç seçimlerde de sürerse bu AB’nin orta vadede zayıflayacağı anlamına gelir. Bu Türkiye’ye AB’yi yeniden ele alma, sorgulama açısından etki eder. Avrupa’da radikalleşme arttıkça yabancı karşıtlığı da artacak. Bu Avrupa’da istikrarı bozacak. Avrupa’da yaşayan Türkler’in yanısıra Arnavut ve Fas uyruklular yabancı düşmanlığının hedefi haline gelebilir.”
AVRUPA’DA BÜYÜK ŞOK
Avrupa Parlamentosu seçimleri, ardında büyük bir toz bulutu bıraktı. Aşırı sağcıların oylarını yükselttiği Avrupa’da siyaset karışırken, erken seçim ve istifa hamleleri geldi...
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Göç, savaş, pandemi ve ekonomik krizlerle sarsılan Avrupa, bir anlamda geleceğini belirleyecek kritik Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden “büyük şokla” çıktı. Avrupa Birliği’nin (AB) lokomotif ülkeleri Fransa, Almanya, Belçika dahil pek çok ülkede aşırı sağ ve muhafazakar sağ partiler tarihi zafer elde ederken, siyasi dengeler alt üst oldu. Seçimlere katılım oranlarının düşük olduğu, aşırı sağcıların yükselişine bunun da etki ettiği düşünülüyor. Merkez, liberal ve sosyalist partiler, 720 sandalyeli Avrupa Parlamentosu’nda çoğunluğu korumuş görünse de, ciddi çekişmelerin yaşanabileceğine dikkat çekiliyor. Merkez sağ Avrupa Halk Partisi (EPP) AP’de 186 koltuk kazanırken, Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) 135, Liberal partileri birleştiren Avrupa’yı Yenile (RE) 79, aşırı sağcı Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular Partisi (ECR) 73, Kimlik ve Demokrasi (ID) 58, Yeşiller 52 sandalye elde etti. Yeşiller 52, aşırı solcular 36 ve AP’de henüz bir gruba dahil olmayan partilerse 98 sandalye kazandı.
Avusturya’da aşırı sağcı Özgürlük Partisi, yüzde 25.7 oyla birinci parti oldu. Muhafazakar Halkın Partisi yüzde 24.7 ve Sosyal Demokratlar yüzde 23.2 ile onu takip etti. Fransa’da da aşırı sağ partiler ilk sıraya yerleşirken, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, erken genel seçim kararı aldı. Marine Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisi yüzde 31,5 oyla ilk sıraya yerleşirken, Macron’un partisi Rönesans ise yüzde 15,2’le ikinci oldu. Muhalefetteki Sosyalist Parti (PS) yüzde 14 ile üçüncü, aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisi de yüzde 8,7 oyla 4. sırada. Macron, 30 Haziran - 7 Temmuz tarihlerinde erken seçime gidileceğini duyurdu. Le Pen ise, seçimlerden sonra yaptığı ilk açıklamada, “Bütün mültecileri gerekirse zorla evlerine yollayacağız” dedi.
Alman siyasetçi ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Gertrud von der Leyen, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, bağlı bulunduğu EPP’nin zaferini kutladı.
Almanya da karıştı
Almanya’da AP seçimlerinde ilk sırayı 29 milletvekilliği kazanan Hristiyan Demokrat CDU/CSU ittifakı alırken, 17 milletvekiliyle aşırı sağcı AfD 2. oldu. Hükümet koalisyonunun büyük ortağı ve Başbakan Olaf Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi, 14 milletvekili kazanarak üçüncü sıraya geriledi. Koalisyonun diğer ortakları Yeşiller 12 ve Hür Demokrat Parti (FDP) 5 milletvekilliği kazanabildi. Sol Parti’yi terk edenlerin kurduğu Birlik Sahra Wagenknecht (BSW) adlı milliyetçi-sosyalist partiyse, ilk seçiminde, oyların yüzde 6,2’sini aldı. Erken seçim tartışmaları gündeme gelirken, Scholz, bunun olmayacağını söyledi.
De Croo Krala istifasını sundu
Belçika’da istifa
İtalya’da aşırı sağcı Başbakan Giorgia Meloni’nin partisi İtalya’nın Kardeşleri’nin yüzde 26-30 civarında oy alarak konumunu pekiştirdi. Meloni’nin merkez sol rakipleriyse yüzde 21-25 oy aldı.
Belçika’da da Başbakan Alexander De Croo, AP seçimlerinde önemli bir yenilgi aldı. De Croo’nun liberal Flaman partisi Flaman Liberaller ve Demokratlar (Open VLD), seçimlerde yüzde 5,51 oy alarak 9. sıraya gerilerken, parlamentodaki sandalye sayısı da bire düştü. Başbakan, yenilginin ardından istifasını Kral Philippe’e sunarken, “Kral istifamı kabul etti” dedi.
Hollanda’da ise Geert Wilders’in aşırı sağcı partisi, Sol-Yeşil ittifakının ardından ikinci oldu. Geçen yıl Hollanda’da seçimleri kazanan ama hükümet kuramayan Wilders’ın Özgürlük Partisi beklentilerin altında kaldı.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın partisi de bekleneni veremedi. İlk sonuçlara göre iktidar koalisyonu, yüzde 43.7 oyda kaldı. Anketler, Orban’ın ittifakının en az yüzde 50 oy almasını öngörüyordu.
Hapisteyken seçildi, çıkacak!
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de neo-Nazi protestoculara fiziki saldırıda bulunmak suçlamasıyla 2023’ün başlarında tutuklanan ve 15 aydır tutuklu olan aşırı solcu İtalyan Ilaria Salis, Macar yargısı itiraz etmezse, AP milletvekili seçildiği için dokunulmazlığı sayesinde serbest kalacak. Euronews’un haberine göre, İtalya’nın Monza kentinde yaşayan 40 yaşındaki öğretmen, suçlamaları reddetmiş, sadece barışçıl eylemlere katıldığını iddia etmişti. Ocak ayında kelepçeli ve zincirli olarak mahkemeye çıkarıldıktan sonra Avrupa’da manşet olan Salis, İtalya ile Macaristan arasında diplomatik gerginliğe sebep olmuştu.
Macron’u yenilgiye uğratan 28’lik lider
AP seçimlerinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ittifakına ciddi yenilgi yaşatan, aşırı sağcı Ulusal Birlik’in (RN) liderliğini Marine Le Pen’den devralan 28 yaşındaki Jordan Bardella, Fransız siyasetinde adeta deprem yarattı. Bardella, seçim sonrası “Yurttaşlarımız değişim arzusunu dile getirdi” derken, Emmanuel Macron’u, “eli zayıflamış bir başkan” olarak niteledi. 1995’te Paris’in bir banliyösünde İtalya göçmeni ailede doğan Bardella, 2005’teki ayaklanmalardan etkilenip 17’sinde RN’ye katıldı. Coğrafya eğitimini yarıda bırakıp, partide basamakları tırmanmaya başladı. 23 yaşındayken, 2019’daki AP seçimlerinde RN’nin liste başı oldu, 2022’de de partinin başına geçti.
Diğer ülkelerde durum
■ AP’ye 21 parlamenter gönderme hakkı bulunan Yunanistan’da resmi olmayan sonuçlara göre, iktidardaki Yeni Demokrasi (ND) birinci parti olurken, AP’de 7 sandalye elde etti. Ana muhalefetteki Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) 4, Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) 3, Yunan Çözümü 2, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) 2, Zafer Partisi, Özgürlük Rotası ve Mantığın Sesi partisi de birer sandalye elde etti. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, seçimlerde hedeflerine ulaşamadıklarını vurgularken, “Yunan halkı ‘Size güveniyoruz ama daha çok çabalamanız gerekiyor’ mesajı verdi” dedi. Seçimlerde Türklerin kurduğu Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi de, Batı Trakya’da 3 ilden 2’sinde birinci çıktı. DEB, Rodop’ta yüzde 36, İskeçe’de ise yüzde 27 oy oranıyla birinci parti oldu.
■ Slovakya’da AP seçimini muhalefetteki liberal-sol İlerici Slovakya Partisi (PS) yüzde 27,8 ile ilk sırada tamamlarken, 15 Mayıs’ta silahlı saldırıya uğrayan Başbakan Robert Fico’nun Sosyal Demokrat Partisi yüzde 24,7’yle ikinci parti oldu.
■ Slovenya’da AP seçimlerinin kazananı, muhalefetteki Slovenya Demokrat Partisi (SDS) oldu. AP’ye 9 parlamenter gönderme hakkı bulunan Slovenya’da, sağcı SDS 4, Özgürlük Hareketi 2, Yeni Slovenya 1, Vesna - Yeşiller Partisi 1, Sosyal Demokratlar 1 sandalye elde etti.
■ Çekya’da AP’ye gidecek 21 üyeyi belirlemek için yapılan seçimi, yüzde 26 oyla muhalefette bulunan eski başbakan Andrej Babis’in Gayrimemnun Vatandaşlar Hareketi (ANO) kazandı. Yüzde 5’lik seçim barajını 7 siyasi hareket aşarken, AP’ye milletvekili göndermeyi başardı.
■ Polonya Başbakanı Donald Tusk, partisi Sivil Koalisyon’un AP seçiminden zaferle çıktığını açıkladı. Tusk’ın liderliğini yaptığı Sivil Koalisyon, yüzde 38 oy aldı. Eski başbakan Mateusz Morawiecki’nin partisi Hukuk ve Adalet (PiS) oyların yüzde 33’ünü, aşırı sağcı Konfederasyon Partisi de yüzde 11’in aldı.
■ İspanya’da, AP seçimlerini az farkla da olsa ana muhalefetteki merkez sağ görüşlü Halk Partisi (PP) kazandı. İspanya’nın AP’de sahip olduğu 61 sandalyenin 22’si PP’nin, 20’si koalisyonun büyük ortağı Sosyalist İşçi Partisi’nin (PSOE) oldu.
■ Portekiz’de ana muhalefetteki Sosyalist Parti (PS), oyların yüzde 32,4’ünü alırken, azınlık hükümetiyle iktidarda olan merkez sağ görüşlü Demokratik İttifak (AD) yüzde 31,95, aşırı sağcı Chega yüzde 9,89’unu aldı.
■ Hırvatistan’da, iktidardaki merkez sağ parti Hırvat Demokrat Birliği’nin (HDZ) ipi önde göğüslediği bildirildi.