17.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Pelin Aykın - Dünyanın en ünlü müzik gruplarından olan rock’n roll efsanesi “Rolling Stones”, geçen ay “No Filter” adlı ABD turuna çıkarak ilerleyen yaşlarına rağmen hâlâ ilk günkü gibi taze olduklarını ispatladı. Grubun üyeleri, turnenin başlamasına sayılı günler kala baterist Charlie Watts’ın (80) ölümüyle sarsılsa da, konserlerini iptal etmenin arkadaşlarının ruhuna aykırı olduğunu düşündü. Dolayısıyla Rolling Stones, canlı performanslarına tam gaz devam ediyor. 1962’de kurulan ve üyelerinin yaş ortalaması 76 olan Rolling Stones’un yıllara meydan okuyan popülerliğinin en büyük nedeni de, solist Mick Jagger. Sahnedeki cazibesi, ikonik dansı ve karizmasıyla Jagger, grubu ön plana çıkarırken müzik tarihine de damga vurdu. 2019’da geçirdiği kalp ameliyatına rağmen sahnelere dönen Mick Jagger’ın asi yaşamıysa, müzisyenin “uzun bir süre daha” spot ışıklarında kalacağını gösteriyor...
Kilise korosu günleri
İngiltere’de 1943’te doğan Mick Jagger, çocukluğundan beri müziğe meraklıydı ve kilise korolarında yer aldı. Jagger, Rolling Stones’u birlikte kurduğu Keith Richards ile ilkokulda tanıştı. İki müzik tutkunu, farklı okullara gidince birbirinden koptu. Ancak Jagger, 1960’da Londra ekonomi okurken tren istasyonunda Richards ile karşılaşarak aslında müzik dünyasının da seyrini değiştirdi.
Jagger okulu bıraktı ve Richards ile Londra publarında blues cover’ları çalmaya başladı. Sonra müzisyen Brian Jones ile küçük bir daireye taşınarak “açlık sınırında” yaşamaya başladılar. Üçlü, klasik caz müziğinden hoşlanan İngilizlere “Amerikanvari” blues’u kabul ettirmekte zorlandı. 1963’e gelindiğinde Mick Jagger, Keith Richards, Brian Jones, Bill Wyman ve Charlie Watts grubun resmi üyeleri haline geldi. Grup isimlerini, evlerinde yerde duran ABD’li blues müzisyeni Muddy Waters’ın plağında gördükleri “Rollin’ Stone Blues” şarkısının adından ilham alıp “Rolling Stones” koydu.
Beatles ilham verdi
Rolling Stones başlangıçta sadece blues sanatçılarının şarkılarını çalıyordu .Sonra Beatles’tan kendi şarkılarını üretme ilhamını aldı. 1965’te “I Can’t Get No Satisfaction”, 1966’da “Paint It Black” ve 1971’de “Brown Sugar” gibi hit parçalar Rolling Stones’u dünya çapında ünlü yaptı. Grup, bugüne kadar 120 single, 25 derleme albüm, 30 stüdyo albümü ve 23 canlı albüm yayınladı. Albümleri de en çok satanlar arasında yer aldı.
Cazibesi grubu gerdi
1980’lerde Jagger ve Richards arası açıldı, grup dağılmanın eşiğine geldi. Jagger, enerjisinin çoğunu solo bir kariyere odakladı. 1989’da Rolling Stones’un “Rock & Roll Onur Listesi”ne alınmasıyla Jagger ve Richards tekrar birlikte çalışmaya karar verdi. İkili, yarım yüzyıldan fazla bir süredir birlikte yaratmaya ve performans sergilemeye devam ediyor. Ama aralarında “sevgi ve nefret” ilişkisi var. Richards yaşanan gerilimi “lider şarkıcı sendromu” olarak nitelendirerek Jagger’ın çoğu zaman ön planda olmasının yarattığı sorunlara atıfta bulunmuştu. Ancak Richards, Jagger’ı kardeşi gibi sevdiğini de dile getiriyor.
Mick Jagger’ın hayatı 1967’de uyuşturucuyla manşete taşındı. Jagger’ın kız arkadaşı şarkıcı Marianne Faithfull tutuklanmıştı. İki yıl sonra da Jagger ve yine Faithfull, polis Jagger’ın Londra’daki evine baskın düzenledikten sonra uyuşturucu bulundurmaktan cezaevindeydi. 1969’da Brian Jones, birçok kez uyuşturucu nedeniyle tutuklanmasının ve konserlere katılamamasının ardından gruptan ayrıldı. Yerini gitarist Mick Taylor aldı. Jones, bir aydan kısa bir süre sonra aşırı dozda uyuşturucu almasının ardından havuzunda boğulmuş olarak bulundu. Jones’un ölümünden iki gün sonra eski grup arkadaşları onun adına 5 Temmuz 1969’da Hyde Park’ta ücretsiz bir konser verdi. Grubun birkaç ay sonra çıkan “Let It Bleed” albümlerini tanıtmak için Kaliforniya’da verdiği konserdeyse seyircilerden biri “Cehennem Melekleri” adlı motosiklet çetesinin üyesi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Enerjileri hep yüksek olan Mick Jagger, Keith Richards ve Ron Wood, yine yollarda.
4 bin kadınla birliktelik yaşadı
ABD’li yazar Christopher Anderson, 2012’de yayımlanan “Mick Jagger’ın Vahşi Yaşamı ve Çılgın Dehası” adlı biyografi kitabında, müzisyenin kariyeri boyunca 4 binden fazla kadınla cinsel ilişki yaşadığını iddia etti. Yazar ayrıca 4 bin kişinin arasında Carla Bruni, Angelina Jolie, Uma Thurman, Farrah Fawcett, Carly Simon ve daha pek çok ünlünün yer aldığını açıkladı. Andersen, geçmişte biseksüel olduğunu açıklayan Jagger’ın eski cinsel partnerleri arasında efsane müzisyen David Bowie’nin de yer aldığını öne sürdü.
Sadakatsiz bir âşık cesur bir sevgili
Hayattaki tek evliliğini 1971 - 1978 yılları arasında Bianca Jagger ile yaşayan Mick Jagger’ın 5 kadından 8 çocuğu var. 5 torunu, bir de torununun çocuğu bulunan Jagger, hem sadakatsiz bir âşık hem de 73 yaşında baba olacak kadar cesur bir sevgili. Efsanevi müzisyen, 1966 - 1970 yılları arasındaki sevgilisi Marianne Faithfull’u, yine şarkıcı olan Marsha Hunt ile aldattı. 1971’de moda ikonu Bianca (Perez-Mora Macias) ile evlendi. Evlilikleri 7 yıl sürse de dönemin en gözde çiftleri
arasındaydılar. Jagger’ın ciddi ilişkilerinden biri, ABD’li aktris-model Jerry Hall ile oldu. Çiftin 20 yıllık birlikteliğinden 4 çocuğu olsa da Jagger, Hall’u, model Luciana Gimenez ile aldatınca 1999’da ilişki bitti. Jagger’ın tasarımcı L’Wren Scott ile yaşadığı ilişki en tutkulu aşklarından biriydi. Ancak Scott 2014’te intihar etti ve bu Jagger’ın en büyük üzüntülerinden biri oldu. Özel hayatında asla “durulmayan” Jagger, şu anki partneri balerin Melanie Hamrick’ten de çocuk sahibi oldu.