25.05.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
Bu meslek sık sık hayat kadınlığıyla karıştırılıyor. Ancak geyşa, Japonca’da “sanat insanı” anlamına geliyor. Geleneksel Japon sahne sanatlarında eğitim görmüş olmayı gerektiriyor. Geyşalık konusunda uzman yazar Hisafumi Iwashita, geyşalığın dans edip şarkı söylemekten öte geleneksel bir kültür olduğunu belirtiyor.
Asırlık eğlence
Japonya’nın başkenti Tokyo’nun kalbindeki bir tiyatroda 100 yıldır mayıs ayında yapılan Azuma Odori Festivali’nde de geyşalık kültürü yaşatılmaya çalışılıyor. Yüzlerine yapılan çarpıcı beyaz makyajları, özgün saç biçimleri, kimonolarıyla özgün bir geleneği canlandıran göstericiler, ellerinde kağıt yelpazelerle dans ediyor. Tokyo geyşalarının şarkı söylemelerinin yanı sıra üç telli bir gitara benziyen şamisen çaldıkları hatırlatılıyor. Azuma Odori Festivali’ne 180 geyşanın katıldığı, bu mesleği icra eden kadınların günümüzde çok azaldığı belirtiliyor.
‘10 yıl eğitim gerekiyor’
Geyşa olabilmenin kolay bir iş olmadığı belirtiliyor. Japonya’nın farklı bölgelerindeki geyşalar, farklı becerileriyle tanınıyor. Azuma Odori Festivali’ne Japonya’nın 19 bölgesinden geyşalar katılıyor. Tokyo’nun Shinbashi bölgesinden geyşalar her yıl festivalde performans sergiliyor. Shinbashi’den Koiku, işinin en önemli kısmının “ryotei adlı geleneksel restoranlarda ziyaretçileri eğlendirmek” olduğunu söyledi. Koiku, “Beni bu işe müzik ve dans tutkum çekti. 10 yıl eğitim gerekiyor. Daha önce Shinbashi’de 100 geyşaydık, ardından 60’a düştük. Sayı giderek azalıyor” dedi.