17.02.2021 - 16:15 | Son Güncellenme:
Sibel Kekilli, rol aldığı 'Shutdown' isimli filmle bir ilke imza attı. Deutsche Welle'nin haberine göre; Kekilli, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs kısıtlamalarını komedi türünde anlatan projede oyunculuğunu sadece video konferans üzerinden gözler önüne serdi.
Alman haber ajansı DPA'nın konuya dair sorularını yanıtlayan 40 yaşındaki oyuncu, böyle bir çekimin çok yorucu olduğunu dile getirdi.
Yönetmen koltuğunda Wolfgang Panzer'in oturduğu filmde, koronavirüs salgını nedeniyle yaklaşık bir sene önce yaşanan ilk kısıtlama anlatılıyor. Sibel Kekilli'nin canlandırdığı 'Sarah' isimli etkinlik organizatörü, işsiz kaldığı için evlere yiyecek servisi yapan bir şirket kurmak istiyor ancak bu, ayrıldığı erkek arkadaşı yüzünden hiç de kolay olmuyor.
Kekilli ve filmde eski erkek arkadaş rolünü oynayan oyuncu Kostja Ullmann, Münih, Chiemgau ve İsviçre'de çekilen filmde ikilinin birbirlerini sadece ekrandan görmüş. Çekimler esnasında yönetmenin isteklerini, oyunculara sadece dijital yoldan aktardığı ve zaman zaman internet bağlantısındaki sıkıntılar nedeniyle büyük sorunlar yaşandığı belirtildi.
Sibel Kekilli, filmin bu şekilde çekilmiş olmasını 'olağan bir delilik' olarak nitelendirdi. Kekilli'nin başrolde yer aldığı, tüm oyuncuları sadece video konferans yaparken gösteren 85 dakikalık filmin nerede, ne zaman yayınlanacağı henüz belli değil.
Tüm zorluklara rağmen film çekiminin böylesi yeni bir şeklini denediği için memnun olduğunu belirten yönetmen Wolfgang Panzer, proje ile ilgili "Bu heyecan verici bir deneyimdi" ifadelerini kullandı.
Sibel Kekilli, ayrıca pandemi kısıtlamalarının sona ereceği günü iple çektiğini belirtti. Kekilli, bu süreçle ilgili "Dünyam gerçekten küçüldü" dedi. En çok kafelere gitmeyi, seyahat etmeyi, sanatı, sinemayı ve kültürü özlediğini dile getiren ünlü oyuncu, "Bunların hepsi eksik ve yaşam daha soğuk, dar ve yalnız bir hale geldi" ifadelerini kullandı
Yönetmen Fatih Akın, canlı yayında 'Duvara Karşı' filminde neden Sibel Kekilli'yi seçtiğini şu sözlerle anlatmıştı; "Duvara Karşı’da Sibel’i ben seçtim. Yapımcılarla konuşurken ‘Birol Ünel, Türk. Kızın da Türk olması lazım’ dedim. O dönem Almanya’daki Türk oyuncular çıplaklık var diye kabul etmediler. ‘Ablam kızar, babam kızar, mahalle kızar’ dediler."
"Sibel’i erotik geçmişinden ötürü değil, en iyi oyunculuğu verdiği için seçtim" diyen Akın, "Kamera önünde rahat olması da artıydı. Kabiliyetliydi yani, geçmişi beni ilgilendirmez" açıklamasını yapmıştı.