16.02.2025 - 05:09 | Son Güncellenme:
GÖRKEM EVCİ
GÖRKEM EVCİ- Biraz daha gerilere, Türkçenin Osmanlı Dönemi’ne gidince, evsiz kelimesi yerine sıkça kullanılan ve kuruluşu bakımından da ilginç, mecaz yönü güçlü bir kelimeye rastlarız: Hâneberdûş… Farsça kökenli birleşik bir sözcük bu. Günümüzde kullanılan iki sözcükten oluşuyor birleşik kelimemiz: Hane ve berduş. Hane, ev anlamına gelirken berduş da kelime anlamı olarak “serseri, yersiz yurtsuz, başıboş, perişan” sözcüklerine karşılık düşüyor.
Aslında berduş da iki sözcüğün birleşmesinden oluşuyor. “-ber” ön eki Farsça’da, Türkçedeki yönelme ekinin karşılığı olduğu gibi “üzere/üzerinde” anlamlarına da geliyor. Mesela yine çok bilinen bir kalıp: “Asayiş berkemal.” Kemal üzere; yani tam ve yolunda… “Duş” kelimesi ise Farsçada omuz anlamına geliyor. İkisini topladığımızda da ber+duş çıkıyor ortaya: Omuz üzerinde…
Bu toplamı bir de “hane” kelimesi ile topluyoruz; çıkan sonuç malum: Haneberduş… Yani “evi omzunda.” Evsiz ve homeless kelimelerinin aksine evin yokluğuna vurgu yapmıyor; evsiz barksız kimselerin, evlerini omuzlarında taşıdıklarını söylüyor bu sözcük. Evsizlerin, kalenderliğini çok iyi anlatıyor.