ArkeolojiBu dünyada yalnız değiliz

Bu dünyada yalnız değiliz

17.03.2025 - 03:15 | Son Güncellenme:

Dev çınardan, yosuna, deveden pireye kadar hepimiz, dünya denen bir evi paylaşan, birbiriyle akraba olan canlılarız. Var oluşumuzu ancak birbirimize saygılı davranarak, birbirimizi koruyup kollayarak sağlayabiliriz.

Bu dünyada yalnız değiliz

1- Dünyadaki canlılar

Haberin Devamı

Bazılarımız kendimizi canlılar dünyasının en üstün varlığı zannediyoruz. Ama aslında biz de kuşlar, balıklar, filler, solucanlar ya da ıspanak, papatya, kavak ağacı gibi dünya üzerinde yaşayan binlerce canlı türünden biriyiz. Hatta canlılar âlemine en son katılan türdeniz. Yeryüzünde yaşam 3 milyar 800 bin yıl önce başlamış. Bu tarihten günümüze kadar geçen sürenin 1 yıl olduğunu varsayarak bir takvim hazırlarsak, bu daha kolay anlaşılır sanırım. Haydi, bu basit takvime bir göz atalım.

2- Yaşamın ‘takvimi’

1 Ocak: Denizde ilk bakteriler oluşmuş.

Şubat: Su yosunları ortaya çıkmış.

Mart/Nisan/Mayıs/Haziran: Önemli gelişme olmamış

Temmuz: Tek hücreli canlılar ortaya çıkmış.

Ağustos/Eylül: Önemli gelişme olmamış.

Haberin Devamı

Ekim: Tek hücrelilerden süngerler oluşmuş.

Solucanlar, denizanaları, karides ve ıstakozlar ortaya çıkmış.

Kasım: Su kıyıları ilkel bitkilerle yeşermeye başlamış.

İlk balıklar ortaya çıkmış.

Bataklıklarda yaşayan bazı balıklar karaya çıkmış.

Karada bazı böcekler ortaya çıkmış.

Kıyılardaki bitkilerden bazıları ağaca dönüşmüş.

Aralık: Sürüngenler ve memeliler ortaya çıkmış.

İlk kuşlar uçmuş. Doğa çiçeklenmiş.

Dinozorlar yok olmuş. Memeliler çoğalmış.

31 Aralık: Sabahın ilk saatlerinde insanın ön ataları dünyayı adımlamaya başlamış.

Şu anda hala 31 Aralık’tayız. Saat yaklaşık 23.55

Canlıların ortak amac

Acaba insan dışındaki canlılar insanlar için mi var olmuşlar? Tek amaçları insanların var oluşlarına katkıda bulunmak, ihtiyaçlarını karşılamak mıdır dersin? Değil elbette, basitçe belirtmek gerekirse tüm canlıların ortak amacı, hayatta kalmak ve üremek, yani türünü devam ettirmektir. İnsanlar hayatta kalmak için her türlü olanağı kullanıyorlar. Türünü devam ettirmek konusunda da özgürler. Sağlık sorunları yoksa, ekonomik durumları uygunsa diledikleri kadar çocuk sahibi olabilirler. Peki ya diğer canlılar?

4- BİTKİLER

Bitkiler özgürce var olup çoğalamıyorlar ne yazık ki! Konut ya da yol yapılacak güzergâhta ağaç varsa söküp atıyoruz. Otel, fabrika, maden/taş ocağı veya benzeri binaları yapacağımız alanda değil ağaç, orman bile olsa gözünün yaşına bakmıyoruz. Bilinçsiz ağaç kesimi, ormanların kirletilmesi, yakılması da cabası… Ormanların korunmasıyla ilgili pek çok yasamız var ancak her yıl yanan ormanları, kesilen ağaçları göz önüne alırsak yasalara uyduğumuz söylenemez.

Haberin Devamı

5- HAYVANLAR

Etinden, sütünden, yününden, derisinden yararlandığımız hayvanları ihtiyacımızı karşıladıkları sürece koruyoruz. Yüzlerce yıl at ve eşek gibi hayvanlarının gücünden faydalandık. Köpeği avda yanımızdan, güvenlik için kapımızdan ayırmadık. Fareleri, haşereleri uzak tuttuğu için kediye evimizi açtık.  Motorlu taşıtları, güvenlik kameralarını, haşere ilaçlarını icat ettiğimiz için onlara ihtiyacımız kalmadı. O yüzden şimdi onları başımızdan atmanın yollarını arıyoruz. Daha da acısı zevk ve eğlence için yabanıl hayvanları avlıyoruz…

6- HAYVAN HAKLARI

Ülkemizde uygulanan Hayvanları Koruma Kanunu’nun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını,  iyi ve uygun muamele görmelerini, acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır. Yasa kulağa hoş gelse de uygulamada pek başarılı sayılmayız. Özellikle sokak hayvanlarının beslenme barınma sorunlarını çözemediğimiz gibi, onlara bile isteye eziyet edenlere, acı ve ıstırap çektirenlere ender olarak hapis cezası veriyor, çoğunu para cezası vererek salıveriyoruz.

Haberin Devamı

En başta belirttiğim gibi hepimiz ortak geçmişe sahibiz, hepimiz tek hücrenin başarısının ürünleriyiz.  Dev çınardan, yosuna, deveden pireye kadar hepimiz, dünya denen bir evi paylaşan, birbiriyle akraba olan canlılarız. Var oluşumuzu ancak birbirimize saygılı davranarak, birbirimizi koruyup kollayarak sağlayabiliriz. Benim birlikte yaşadığım iki tane kedi, bir tane köpek dostum, ağaçlarım ve çiçeklerim var. Peki ya sen kimlerle yaşıyorsun? Hayvan dostun, yetiştirdiğin bir bitkin var mı? Cevabının evet olmasını diliyor, gözlerinden öpüyorum.