Üç puan taraftara yazar
Bu maçın başrol oyuncusu kesinlikle Beşiktaş seyircisidir. Kulüp tarihi bir kaos içindeyken takım arka arkaya kötü sonuçlar alıp Hollandalı hocasını kaybetmişken bir Fenerbahçe derbisinin anlamını çok iyi bilen siyah-beyazlıların olağanüstü taraftarı tedirgin takımını önce normal seviyesine çekti, ardından da Fenerbahçe’yi rahatlıkla yenebileceklerini onlara hissettirdi. Bu taraftar alkışın en büyüğünü yerden göğe kadar hak ediyorlar. Helal olsun onlara...
Beşiktaş’ın galibiyetindeki bir diğer önemli aktör ise Serdar Topraktepe’ydi. Kırgınları, küskünleri tekrar bu takımın oyuncusu yapan Topraktepe hem Fenerbahçe’yi çok iyi çalışmış hem de mecburiyetten başına geçtiği kendi takımını... Serdar hoca dünyaca ünlü meslektaşını önce uyuttu, sonra da kapıya kadar yolcu etti.
Aslında maçın Beşiktaş taraftarı kadar özel ve Türk futbolu için de çok güzel bir aktörü daha vardı. O da karşılaşmanın hakemi Mehmet Türkmen’di. Yönetimi, saha içi duruşu, oyuncu ilişkileri ve elbette derbi baskısına karşı müthiş kontrolü gerçekten üst seviyedeydi. Yetkim olsa ve kurallara uygunsa bugün yakasına FIFA kokartını takarım.
Beşiktaş karşılaşması Jose Mourinho’nun Türkiye’deki ikinci derbisi... Galatasaray karşılaşmasını önemsememiş, sıradan maç konumuna koymasının faturasını ağır biçimde ödemişti. Beşiktaş maçı için biraz daha özenli ve dikkatli olduğunu söyleyebiliriz ama bu derbiye de iyi hazırlanmadığı net bir şekilde ortaya çıktı...
Fenerbahçe ilk 70 dakika kanatsız oynadı. Kostic, Maximin tarafı saman alevi gibi bir görünüp bir yok oldu. Mert Müldür, Oğuz Aydın tarafı ise hiç yoktu. Hareketsiz kanatlara bir de Fred’in güçsüz, durağan ve umursamaz performansı da eklenince Fenerbahçe ne üretebildi ne de baskı yapabildi. Edin Dzeko’nun kaçırdıkları bireysel performans sonucu ortaya çıkan pozisyonlardı... Topraktepe’nin uyutma taktiği Mourinho ve kurmayları tarafından 83. dakikada fark edildiğinde atı alan Dolmanbahçe’yi geçmiş Üsküdar’a bile varmıştı.
Sezon başından bu yana Fenerbahçe bu denli kaliteli kadroya sahip olmasına rağmen bir türlü sürekli oynayan 11’i yakalayamıyor. Bırakın 11’i, devamlılığı olan bir 9 kişiyi sahaya sürebilse başka bir Fenerbahçe izlerdik, bu da sarı-lacivertlileri ligde daha kabul edilebilir pozisyona getirirdi.
Lig uzun. Kaybedilen kritik bir maç var. Ama kaybedilen maçın da bir derbi olduğu asla akıllardan çıkmamalı. Jose Mourinho’ya akıl öğretecek durumda değilim ama öneride bulunabilirim. Bu takımda sağlıklı ise sağ bekte Osayi Samuel oynar. Ve Tadic’ten 10 numara yaratma sevdasından da vazgeçilmeli.