Talisca'yı bırakın stoper arayın
Fenerbahçe olağanüstü bir dönemden geçiyor. Taraftar tribünde, yönetim sporun siyasetinde, futbolcular ise sahada müthiş bir gerginlik içindeler...
Bu gerginlik takıma tedirginlik, ürkeklik ve hatta korkaklık olarak yansıyor. Üç gol atsa bile rahatlayamayan, “Bu maçı kazandık” diyemeyen oyuncular var. Kaptan Dzeko’nun, Tadic’in ve özellikle Fred’in sakinlik ve kontrol çağrısı hep havada kalıyor. Bu durumda iş elbette Mourinho’ya düşüyor. O da doğal olarak riskli oyunu tercih ediyor.
Maçın bitmesine 30 dakika kala oyuncu değişikliklerini bitirmek, yorgun Dzeko’yu sahada tutup En Nesyri ile çift santrfora dönmek, savunmaya yardımcı olmayan Saint-Maximin’i de destekçi olarak sahaya sürmek bu riskin tam karşılığıdır... Becao’nun sakatlanıp oyundan çıkmasıyla son 20 dakika 10 kişi kalıp, hem de çift santrfor, üstüne üstlük tek stoperle oynamaya mahkum olmak bu riskin ne denli büyük olduğunun da kanıtıdır.
Bir tarafın kalesinde 19 yaşındaki Deniz, diğer tarafın kalesinde de uzunca bir süre 21 yaşındaki Ertuğrul oynadı. Ve ne hikmetse durmaksızın yağan yoğun yağmura, kaygan zemine rağmen iki taraf da doğru dürüst şut atmadı. Oysa böyle maçlara çıkarken teknik adamlar, “Kaleyi gördüğünüz yerde vurun” derler. Acaba iki hoca da bu uyarıyı yapmadı mı, yaptılar da oyuncular mı dikkate almadı? Gerçekten bu sorunun yanıtını çok merak ediyorum. Hadi Başakşehir 60 dakika savunma yapmaktan şut çekmeyi aklına bile getirmedi. Peki Fenerbahçe? Acayip bir durum.
Fenerbahçe dün ölüp ölüp dirildiği bir maç oynadı. Farklı skor En Nesyri kazanımı, sıkıntılı bir dönemden şimdilik kurtulmak, bunlar önemli; ama asıl en önemli olan şey, Fenerbahçe savunmasının evlere şenlik hali. Stoperler sürekli kırmızı alarm veriyor. Siz bırakın Talisca’yı, zaman geçirmeden stoper transferi için çalışmaları başlatın.