Erol Bulut, hastalıklar ve sakatlıklar yüzünden riskli bir onbirle başladı maça... Bulut, Novak’ın son dakika sakatlığı yüzünden Sadık’ı sol beke monte etmiş, Lemos kenarda dururken, stoper oynamayı sevmediğini sıklıkla söyleyen ve hastalıktan çıkmış Gustavo’yu tandeme yerleştirmiş, orta alanın göbeğinde de Covid 19’dan yeni negatife dönmüş halsiz Ozan’ı tercih etmişti. En şaşırtıcı isim ise sol bek Sadık’ın önünde oynayan Sinan Gümüş’tü…
Futbol sonuç oyunu ve kazananın her zaman haklı olduğu bir felsefesi var. O nedenle Erol hocanın tercihlerini alkışlamak gerek… Ama her koşulda Sadık’dan daha güvenli bir bek olan Gökhan Gönül ile temposu hep yüksek olan Ferdi Kadıoğlu’nun kenarda oturmasını ben mantıklı bulmadım…
Fenerbahçe’nin, kritik Alanyaspor maçı öncesi çok ciddi moral yüklemesi yaptığını söylesek abartmış olmayız. Kasımpaşa engeli, hem beklenenden kolay atlatıldı, hem de hastalık ve sakatlıktan dönenler için iyi bir antrenman oldu. Özellikle Valencia “geliyorum” mesajı verdi. Sarı-lacivertliler adına bir başka olumlu görüntü ise bir araya gelmesi zor görünen o acayip savunma bloğunun, Kasımpaşa’ya neredeyse hiç pozisyon vermemesiydi.
Pelkas ve Thiam tartışmasız dünkü maçın başrol oyuncularıydı. Pelkas belki kendini çok fazla riske sokmadı ama müthiş akıllı oynadı. Mert Hakan’a nazire yaparcasına, gereksiz koşular düşünmeden, tek top oynadı, derin dripling yaptı ve iki asiste imza attı.
İki tecrübeli golcü kenarda otururken, rakip kaleye en yakın oyuncu görevi üstlenen Thiam açısından duygusal bir maçtı aslında. Olası her türlü hatasının farklı yorumlanacağı genç oyuncu, kırk yıllık tecrübeye sahipmiş gibi son derece soğukkanlı ve profesyonelce oynadı. İki güzel gol attı. Bundan sonra formayı ondan almak bir hayli zor olacak…
Gustavo ve Mert Hakan’a da değinmek gerek… Son haftaların formsuz ismiydi Brezilyalı. Dün sevmediği bir yerde oynamasına karşın yine takım lideriydi. Sanırım Fenerbahçe teknik ekibi en çok buna sevinmiştir. Mert Hakan’a gelince. Ne yazık ki bal yapmayan arı gibiydi. Evet belki çok koştu ama bu koşular karşılığı olmayan koşulardı. Sivas’da yarım sezon fırtına gibi esen Mert Hakan için aslında bu maç tam bir geri dönüş maçıydı… Ne yazık ki ciddi fırsat tepti..
Gelelim maçın hakemlerine… Halis Özkahya tecrübesiyle iyi bir 90 dakika çıkardı diyebilirim. Bir-iki faulü es geçti tabi sarı kartları da. Ama tartışmamız gereken isim VAR’daki Zorbay Küçük’tü. Sinan Gümüş’e yapılan son derece net bir penaltı için Özkahya’yı ekran başına çağırmadı. 90. dakikada Kasımpaşa’nın pozisyonu da VAR’lıktı. Hodziç’in düşürülmesi de penaltıydı. Ne var ki bu pozisyonda da çağırmadı Zorbay Küçük… Oysa çağırsa kimse hakem konuşmazdı.
Çağır Zorbay hoca, pozisyonlar tartışmalı, çağır… Çağır ki, sen de kurtul, Halis hoca da… Çağır ki kafalarda seninle ya da yakınlarınla ilgili sorular oluşmasın. Çağır ki, “Maçları VAR hakemleri yönetiyor” demesinler… Çağır ki “Hakemler talimatla maç yönetiyor” açıklamalarına maruz kalmayın… Çağır ki savunulacak, elle tutulur bir yeriniz olsun…
Ne yazık ki MHK’nın işi bu VAR’larla çok zor çok…