Yap-boz tahtasına dönen talimatlara da alıştık, "sonu kötü olur ha" diyerek ortaya çıkanların, bir şey yapamamalarının çaresizliğine de...
Hani bundan üç yıl önce yapılan Kulüpler Yasası vardı. Hani, bu kanun yürürlüğe girdikten sonra yönetici bulunması bile imkansız hale gelecekti. Finansal Fair Play'in kralı, bu yasa ile sağlanacaktı.
Kanun 26 Nisan 2022'de Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girdikten sonra, hiç ceza alan bir spor kulübü gördünüz mü? Hadi onu geçtik... Uygulandı mı bari?
Zaten esas konumuz da bu değil aslında... Türkiye Futbol Federasyonu'nun son dönemdeki uygulamalarında...
Keşke, bunlar yapılmadan önce futbol ailesinin haberi olsa... Keşke kulüpler, hukukçuları kanalıyla bunlara tavsiyelerde bulunsa...
Oysa bizim sorgulamamız gereken, sabah geçerli olan maddeler, acaba öğleden sonra yürürlükte mi?
Kulüp avukatları, siz de kendinizden emin olmayın ve her sözleşme öncesinde talimatları bir daha, bir daha okuyun, "Acaba hala yürürlükte mi?" diye sorgulayın!
Talimat talimat değil, adeta ilkbahar-yaz moda kreasyonu!
Talimat önce çıkar, sonra düşünülür; ardından kaldırılır ve açıklaması yapılır. Anlamayan varsa, suç zaten ondadır!
Dua edelim, iki günde bir talimat değişti, ya bir günde iki kez değişseydi!
* * *
Kısa bir süre önce Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferi Talimatı'nda değişikliğe gidildi. 3 Haziran'da yürürlüğe giren maddeler, 2 Temmuz'da ters yüz edildi.
Yetti mi? Yetmedi.
2 Temmuz'da konulan madde, 4 Temmuz'da by-pass edildi. Üzerinde konuşulacak çok madde var ama, biz sadece, bu iki günde değişene bir bakalım:
"Sözleşmenin tarafları, Türk vergi mevzuatı kapsamında tarafların kendisine yüklenen vergileri karşı tarafa yükleyen hükümler kararlaştıramaz. Aksi düzenlemeler geçersiz olup ayrıca disiplin ihlali olarak değerlendirilir."
Türkçesi, kulüpler, futbolcuların ödeyeceği gelir vergisini, "Ben ödeyeceğim" hükmü koyamayacaktı. Tıpkı, o imrendiğimiz Avrupa'daki gibi...
Hani, "Türkiye'de kulüpler vergilerini ödediği için futbolcular burayı tercih ediyor" gururunu kaybetmemek adına ayaklandık. İşte ilk değişiklikte bu ortadan kalkacak, takımlar brüt anlaşma yapacaklardı.
Sormak lazım, 2 Temmuz'da bu maddesi ekleyen Türkiye Futbol Federasyonu, ne oldu da değişikliğe gitti?
Dediğim gibi, konuşacak çok madde var ama... Nereden tutsan elinde kalıyor, nereye baksan dökülüyor.
Biz kimiz ki, bunları konuşacağız? Yaz Osimhen, koy bir Jhon Duran fotoğrafı, ver bir Tammy Abraham haberi, bitsin. Türk basının ana görevi bu zaten!
F.Bahçe'nin iç sesi
Fenerbahçe'deki 9 bin 700 olağanüstü seçim için atılan imza; seçim talebi değil, toplu nikah töreni sanki...
Genel kurulun 9 bin 700 üyesi, "Seni istemiyorum" diyerek imza verecek, bununla yetinmeyip notere para dökecek, ama, "Benden daha iyisini bulamazsınız" diyerek, 300-500'ün hesabını yapacaksınız. Daha iyisini bulurlar mı bilinmez ama, bu kadar kişi bir araya gelip, "Git" diyorsa da, insanın en azından "Biz nerede yanlış yaptık?" diye düşünmesi gerekiyor değil mi?
Ama bu "istifacılar"ın eksiği, dilekçelerinin yanında sarı-lacivert kurdeleli, bir kutu badem şekeri!
"Seçim zaten eylülde" diyenler olabilir. Yani, eylülde düğünü olan damat, bugün sadakatsiz davranabilir mi?
Bence de Ali Koç, girerse, muhtemelen yine kazanır. Ama bu imza meselesi, bir kırılmanın habercisi... O her imza, bir kağıt parçası değil, Fenerbahçeliler'in iç sesi... 10 bin üye, belki de milyonların gönlünden geçenlerin temsilcisi... Ciddi bir uyarının son nefesi...
Bundan sonra kim gelirse gelsin, "Kaç kişi notere koşar?" korkusunu taşıyacak, o korkuyla başını yastığa koyacak. Koç ya da bir başkası...
NOKTA... NOKTA...
* Fenerbahçe'de Saint-Maximin, ortalığı karıştıracak bir konu ortaya attı. Anlaşmalı sağlık kuruluşundaki görevlilerin kendisine "yasaklı madde" içeren bir ilaç uygulamaya kalktığını açıkladı. Buradan yola çıkarak aklıma geldi, Türkiye Futbol Federasyonu'nun internet sitesinde, "Sezonlara Göre Doping Kontrolü Yapılan Maçlar" yayınlanıyordu. Şeffaflık adına şimdi yeniden verilemez mi?
* Osimhen'e teklif edilen para, kimine göre 16, kimine göre sponsorlarla 25 milyon euro... Şimdi sorarım size, Osimhen'in 25 milyon euro aldığı yerde; Yunus, Barış, Abdülkerim, hatta Icardi ne alacak? Hakan Çalhanoğlu kaça gelecek?
* Herkesin yeni sezona hazırlandığı gibi, Merkez Hakem Kurulu da bu konuda gerekeni yapıyor. Ancak MHK şu sorulara cevap vermesi gerekiyor: Hakem atamalarını kim yapacak? Yeni sezonda yabancı hakem görevlendirilecek mi? VAR yine yerli ile başlayıp, yabancı ile mi devam edecek? VAR konuşmaları yine verilecek mi?
* Türkiye Futbol Federasyonu'nu her zaman eleştirecek değiliz ya... Şu fikstür konusunda son derece şeffaf bir çalışma yaptı, iki gün önceden kurallarını duyurdu. Yetmedi, Avrupa'nın beş büyük liginde fikstürün nasıl belirlendiğini anlattı. Ama biz hala öküzün altında buzağı aramanın derdindeyiz.