Ben anlamadım... Bütün hafta insanlar niye bu kadar heyecan çekti... Öyle bir futbol ki klasik bir al gülüm var gülüm. Ya da ne şiş yansın ne kebap... Alan razı satan razı...
Başka deyim var mı bilmiyorum... Biri maçı kazansa lig bitecek, diğeri kazansa üç puan yaklaşacak.
Ama yok...
Biraz Fenerbahçe bastırdı. Galatasaray hiç gelmedi...
Öyle ki pozisyonu yok...
18’e gidemediler...
Takımın ayaklarına sanki gülle bağlanmış gibi hücuma çıkıyorlar. Üç ayda bu takıma ne oldu böyle anlamak mümkün değil. O yüzden Galatasaray’ın Avrupa’dan elenmesine şaşırmamak lazım.
Fenerbahçe ise 100’de 100 kontrollü oynadı. Zaten son zamanlarda bu işi çok iyi yapıyor. Ancak Belçika’daki gibi kaleci hata yapacak öyle gol yiyecek. Onun dışında duvar.
Osimhen belki hayatının en vasat maçını çıkardı. Tek top alamadı. Hoş Dzeko ile Faslı golcü de öyle.
Çünkü iki hocada aynı kafada. Emniyet ön planda...
Jandarma, polis, bekçi hepsini gol yememek için dikmişler...
Sonuçta kimse mutlu değil. Sadece Galatasaray aradaki farkı korudu o kadar.
Peki Mourinho neyi düşündü?
Onu bilemedim.
İyi savunma yapayım araya da bir gol sıkıştırırım diye düşündü. Başka açıklaması yok. O da olmadı. 2. yarı Djiku’nun kafasında Muslera’dan dönen topa Tadiç iyi vursa bütün plan işleyecekti. Zaten bu maçta bu pozisyondan başka pozisyon var mı bilemedim. Bence yok, düşünüyorum yok.
Tabii bu maçın başka bir önemi var. Sosyal medya trollerinin iflası. Bütün hafta öyle yaygara kopardılar ki.
Ama Vincic öyle bir yönetim gösterdi ki bizim Türk hakemlerini maç yönettiğine pişman etti. Ama farkındalar mı bilemem.
Bir derbi böyle yönetilir. Başka türlü yönetilemez. Ama tabii bizim ülkede utanma duygusu var mı?
Elbette yok. Herkes yazdığı ile kaldı....
Kimsenin risk almadığı bu karşılaşmada Galatasaray’da Lemina ile Muslera...
Fenerbahçe’de kaleci dahil tüm savunması ve 2. yarıda Fred. O kadar. Öne çıkanların sayısına bakın maçın yorumunu yapın.