Halil Özer

Halil Özer

Tüm Yazıları

Galatasaray muhabirliğim süresince kaç tane yönetim, başkan gördüm hatırlamıyorum... Ama bu kadar tutarsız, yetersiz, alakasız, kopuk, bihaber yönetime hiç şahit olmadım.
Ne söylediklerinden ne yaptıklarından ne de birbirlerinden haberleri var...
Uzatmayalım...
Kendi divan üyeleri tarafından yönetimde bazı isimlerin de dahil olduğu karaborsa olayı ortaya çıkarılır “haberimiz yok” derler, zeytinyağı gibi üste çıkarlar. Kendi üyelerini mahkemeye verirler...
Bir bahis şirketinin forma reklamını futbolcuların üstüne geçirirler, sahaya çıkarırlar, dünya para alırlar, ortalık yıkılınca “bilmiyorduk” derler. Yani hiç araştırmadan, sormadan, incelemeden forma reklamını almışlar...
Buna sadece Kadir İnanır inanır. Yani savunma inanılmaz komik...
Ama sorun yok hiçbir şey olmamış gibi devam...
Arkadan altında terör örgütü çıkan bir dönerci ile sponsorluk anlaşması yapılır. O da bir kaç ayda patlar. Operasyon olur.
Ve Galatasaray apar topar attığı anlaşma açıklamalarını sosyal medyadan siler, “Yok böyle anlaşma... Herkesi mahkemeye vereceğiz” der...
Ama o şirketin ismini toplu sponsor tabelasından kaldırmayı unuturlar. Üstelik kulübe yakın isimlerin günlerce ekranlarda şapır şupur o döneri yeme görüntüleri de hala duruyor.
Daha bitti mi hayır...
TFF başkanı davet eder “yüzüne telefonu kapattık” manasında cümleler kullanırlar, sosyal medyada “hayatta kabul etmeyiz” derler, ama federasyona “tamam geliyoruz” derler...
Hangisini yazalım? Daha da sorunlu sponsorlar var. Ama o kadar çok ki hafıza sınırlı...Sonuç hep inkar. İnkar komiklik düzeyine geldi. Sütte leke var onlarda yok.
Düşünsenize bu kadar çok hatayı eski başkanlardan Faruk Süren ya da rahmetli Özhan Canaydın yapacak.
Mümkün mü?
Peki bu kulüpte binbir tantana ile hiç beklemeden 6 ay içinde Burak Elmas niye başkanlıktan gönderildi?Altında ne var biliyor musunuz?
Çünkü menajerlik sistemini araştırmaya başladı. Giden paraların peşine düştü. Florya’dan çalınan binlerce forma için adalete başvurdu. Ve çat gitti. Davaların hepsi de kapatıldı. Divanda hepsi sümen altı edildi. Ve gariban taraftar da “Burak Elmas’ı nasıl gönderdik” diye övünüyor.
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi futbol muhabirlerinden birisi olan, Namık Sevik ödüllü Gürcan Bilgiç efsane bir yorum yaptı.“Galatasaray taraftarını vasatlığa alıştırıp, vizyonunu daralttılar...”
Yani sadece lig şampiyonluğuna kilitlediler. Yüzde yüz doğru bir tespit. Onlara suç bulmuyorum. Elbette yönetimlerini kayıtsız şartsız korumak zorundalar. Ama hep övündükleri eleştiri kültürü yerle bir.
Sorun onlarda değil.
Sorunun kimde olduğu net belli.
Ne diyelim bu kulübümüzün iyi bir silkelenmesi lazım. Ben batıya açılan pencereye alışmışım. O yüzden zor geliyor.
Galatasaray’ın yüzünü bir an önce Kuzey Yıldızı’na dönmesi şart.
Yazı biraz sert oldu ama birilerinin yazması lazım...

Haberin Devamı

Vay adamın başına gelenler

Haberin Devamı

Gelelim yabancı hakem konusuna...
Galatasaray-Adana DS maçına Danimarkalı VAR hakemi atandı... Jakob Sundberg... Adamın başına gelmedik kalmadı.
Önce Türkiye’den gidiş saati bir hakem hocasına sızdırıldı. Tabii ki onu bir tek bilen MHK... Başkası bu bilgiyi vermez. Adam havalimanında kamerayı görünce şoka girdi apar topar uzaklaştı.
Ülkesine gitti. Anında cep telefonları, ev telefonları çalmaya başladı. Tabii hal hatır yok. Binbir küfür havalarda. Bunun üzerine hemen durumu kendi federasyonuna ve UEFA’ya bildirdi.
Danimarka federasyonu da bizim TFF’yi arayıp “kendinize gelin” diyerek hesap sordu. Adamlar bin pişman. Hakem ise yüzbin pişman.
Danimarka bir daha hakemini gönderir mi? Siz olsanız gönderir misiniz?
Şimdi yarın maçı Vincic yönetecek.
Olacakları düşünmek bile istemiyorum.

Haberin Devamı

Biz de yanmayalım ama yazalım

Süper Lig’de görev yapan bir hakemimizin - ismini açıklamayacağım - bir şehrin mahkemesinde kaç davası var biliyor musunuz?
Tam 3200 dava. Hepsi sosyal medya hakaretlerinden.
Kaşının üstünde göz var diyeni mahkemeye vermiş. Hepsini kazansa 100 milyonun üstünde. Bunu bir avukat arkadaşa sordum. Rakam onun. Diyelim ki yarısını kazandı. 50 milyon...
Paraya bakar mısınız?
TFF’den kazandığı para ise bu paranın yanında üç kuruş para...
Bir maçta bir hata yapsa bu davanın üstüne eklenir, para miktarı daha da yükselir.
Ne demek istediğimi anladınız mı? İsmini cismini yazmıyorum. Yoksa beni de mahkemeye verir. Bir de biz kaptırmayalım.
Muhtemelen salı günü de yani derbi sonrası Vincic, Avrupa İnsan Hakları mahkemesine “yandım Allah” diye gider... Tabii ironi bu.