03.02.2020 - 07:17 | Son Güncellenme:
Galatasaray için bugün değil, tam 10 puan gerideyken defalarca yazıp söyledik. Defalarca, “Bu puan farkına bakmayın. Zirve yarışının en büyük adayı Galatasaray’dır” diye... İşte sonuç; Zirve ile o 10 puanlık fark, ikinci yarının ilk üç haftasında 5 puana indi. Üstelik bu hafta Sivas-Başakşehir, F.Bahçe- Alanya maçları var. Galatasaray’ın üstündeki dört takım birbirleriyle oynayacak. Ya dördü birden puan kaybedecek ya da ikisi... Sonuçta Galatasaray zirvede önünde koşan takımlara bir-iki adım daha yaklaşacak. Yeter ki kendi maçlarını kazansın. Ancak şunu çok açık belirtmeliyiz; Galatasaray ligde hiçbir takıma nasip olmayan bir fikstür avantajıyla oynuyor. Kendi kazanarak, rakipleri puan dağıtarak Galatasaray’ın zirveye yaklaşmasına yardımcı oluyorlar.
Galatasaray’ın müthiş bir bağışıklığı var. Öyle hastalık, sakatlık pek de etkilemiyor. Kabul, sallanıyor, sarsılıyor ama yıkılmıyor, yatağa düşmüyor. Türkiye’de şampiyonluklarla artık “yakın akraba” olmuş hocasıyla, bakmayın hocasının ara-sıra sızlandığına, ülkenin en kaliteli kadrosuyla kendini korumayı, kollamayı iyi biliyor Galatasaray...Galatasaray lidere ve üstündeki rakiplere yaklaşacağı maça hızlı başlangıç ve erken gollerle damgasını vurdu. Sonraki dakikalarda Galatasaray biraz dursa bile “sıklet farkından” gene fark edilen, hissedilen taraftı. Buna rağmen “cılız” Kayseri ataklarında bile savunma açıkcası çok “güvenli” görünmedi. Arkaya çok adam kaçırdılar. Takımın dinamosu Ömer Bayram iki asist yapmış olsa bile bitmek-tükenmek bilmeyen enerjisinin bir adım gerisinde kaldı. Emre Akbaba da kalitesinin... Seri de ortalıkta görünmeyince, Kayserispor özellikle 2-0’dan sonra orta sahada “at koşturmaya” başladı.
Bu maçın akılda kalan hoşluğu ne derseniz; tartışmasız Donk golü derim. Göğsüyle kontrol edişi, yere düşmeden yaylanarak vuruşu tek kelimeyle muh-te-şem-di... Benim için tartışmasız haftanın golü... Yılın en iyi gollerinden birine de aday olacağından hiç kuşkunuz olmasın. Akılda kalanlara Feghouli’yi katmalıyız. Çalışkanlığı, attığı iki golden birincisinde etkili ve kaliteli vuruşuyla öne çıktı. Mariano’ya “uyarı” iyi gelmiş, eski etkili maçlarına döner gibi bir görüntü verdi.
Galatasaray için bir başka hoşluk, Onyekuru ile buluşması oldu. Onyekuru bıraktığımız yerden başlarsa, Galatasaray’ın hücum hızını ikiye-üçe katlar, gol sayısına da direkt ya da dolaylı ciddi katkı yapar. Nitekim girdi, Fegouli’ye asistini yaptı. Bu Galatasaray karşısındaki Kayserispor takımı kadro alarak çok değişmiş olsa bile, futbol olarak, ligde kalacak puanları toplayacak umudu vermedi. Açık olalım, ligin dibine yerleşmiş bir takımın, umudunu sürdürebilmesi için, rakipler kim olursa olsun radikal sonuçlara imza atması gerekiyor. O ışığı Kayserispor’da göremedik. Süper Lig’in ikinci yarısı başlayalı henüz üç hafta oldu. Galatasaray zirve ile arasındaki 10 puan farkı 5’e indirdi. Yazıyı Fatih Terim’in artık klasikleşmiş sloganı ile bitirelim: Galatasaray bitti demeden bitmez.
Galatasaray; Fenerbahçe ve Sivasspor’un puan kayıplarından sonra kendini iyice şampiyonluk yarışının içinde buldu. Dün gece de Kayseri maçına bunu düşünerek çıktı. İlk yirmi beş dakika gerçekten iyi futbol oynadı, iki de gol attı. Gerçekten Adem’in golünde Mariano’nun, Donk’un golünde de Ömer’in harika ortaları vardı. Kaleci İsmail’in yapacağı bir şey yoktu.Ama ilerleyen dakikalarda bilhassa Galatasaray’ın temposu, sanki maç bitmiş gibi düştü. Zaman zaman da olsa Kayserispor pozisyonlara girdi. Girdikleri pozisyonlarda özellikle Mesanovic vuracağı yerde pas verse gol de bulabilirlerdi.
Feghouli gecenin yıldızıydı, iki gol attı. Diğer bir yıldız da Ömer’di, iki golün pasını verdi. Sıkıntı Seri ile Belhanda’da! Evet kanatlar çok rahat rakip kaleye gidiyorlar. Ama bu iki futbolcu orta sahada arkadaşlarına ayak uyduramıyor. Pas hataları da Galatasaray’ın futbolunu zayıflattı. Tabii burada Fatih Terim’in yapacağı bir şey yok. Demek ki Lemina olmayınca orta sahada sıkıntı yaşanıyor. Hele bir ara konuk ekip çok atak yaptı. İki pozisyonu Muslera kurtardı.
Emre Akbaba gününde değildi. Değişiklikler daha önce yapılmalıydı. Galatasaray’da son yirmi dakikada oyundan düşen isim sayısı artıyor. Onyekuru’nun son dakikalarda oyuna girmesi Galatasaray’ın hücum gücünü artırdı, takımı rahatlattı ve son golün gelmesini sağlayan pası verdi. Ama önümüzdeki haftalarda bu sıkıntılar giderilmeli. Sonuçta Cim Bom ‘şampiyonluk yarışının en büyük adayı benim’ dedi.
Kayserispor’a gelince... Sıkıntıları çok büyük. Bu futbolla Süper Lig’de kalmaları çok zor. Teknik direktör Prosinecki kurtarıcı olarak geldi fakat futbolcuların da ellerini taşın altına sokmaları lazım. Maçın başında gümbür gümbür gelen Galatasaray karşısında 11 kişi ile defans yapmak bana göre çılgınlıktı. Bilhassa sağ kanadı Mariano ve Feghouli çökertirken, Prosinecki hiç bir müdahale yapmadı. Halbuki deplasmana çıkıyorsun, karşında bu ligin en iyilerinden biri var. Dersine daha çok çalışması lazımdı. Belhanda ile Seri gününde olmuş olsalardı, Galatasaray sezonun gol rekorunu da kırabilirdi.
Rakibin genel durumundan kaynaklanan dağınıklığını unutmadan Galatasaray’ın özellikle ilk 30 dakikadaki oyununun ne kadar parlak olduğunu söyleyelim. Hem baskı hem baskı sonrası topu dolaştırma hızlıyla yaratılan tempo dikkat çekiciydi. Kayserispor hiç işin içine giremedi. İki savunma kanadını birden hücumun temel unsuru yaparak hücum alanını genişlettiler. Ve asıl önemlisi pas isabeti ve top dolaştırma hızı neredeyse ikiye katlanmıştı. Tabii Mariano’nun harika pasında Adem’in kadife vuruşuyla gelen erken golün hem takım/tribün hem de rakip üzerinde yarattığı etki de ateşleyiciydi. Muslera her zaman olduğu gibi çok net bir pozisyonu çıkarınca bu kimya kesintiye uğramadı. Yavaş yavaş azaldı ama bitmedi. Bu tip sıkıntıda dağınık bir rakibe karşı önemli 3 eksikle çıkılan maçta doğru bir tercih ve doğru bir uygulamaydı uygulanan oyun.
Gecenin sorusu: Kayseri’nin son 30 dakikadaki pozisyonlarını nasıl yorumlamak gerek? Kopartılan bir oyundan kaynaklanan durum mu? Yoksa fiziki düşüş ve rakip orta sahada pas yapmaya başladığında ortaya çıkan defansif zaaflar mı?Maçın starı: Ömer’in 8 asiste ulaşması sezon öncesinde kendisinin dahi hayal edemeyeceği bir durum. Feghouli yine ligin 2. yarısında gaza bastı. Ancak maçın yıldızı ödülünü Mariano’ya veriyorum. Rakibin dengelerini en başından bozan pası çok iyiydi.
Maçın olayı: Galatasaray bugün Lemina’nın olmayışına rağmen oyun merkezini toparlayınca oyunu istediği gibi geniş alanda hücum ve dönen topları en kısa zamanda toplama becerisiyle donatınca ortaya işi bitiren bir adam çıktı.Kısa mesaj: Stadın önünden ne zaman geçsem yapay ışıklandırma açık. Ama zemin hala rezalet. Memlekette müteahhit çok da ziraat mühendisi mi yok?
Son 2 lig maçında Saracchi’nin yaptığını, Uruguaylı solağın yokluğunda, sağ bek Mariano yaptı: İçeri ezbere havadan şişirmek yerine yerden bakarak görerek Adem’e al da at dedi. Mariano bu işleri Galatasaray’daki ilk 2 yılında fazlasıyla yapmıştı, bu sezonun 2. yarısında da tekrar yapmaya başladı. Eski günlerini hatırlatan cinsten bir gol katkısı da Donk’tan geldi: Altıpasta top kontrolünü iyi yapmak golün yarısıdır, Donk çok iyi kontrol edip derme çatma santrforla aşık atabilecek estetik bir vuruşla skoru 2-0’a getirdi. İlk 30 dakika Galatasaray’ın kurduğu üstünlüğün aslan payı, kolektif hücum presin: Kayseri kalecisi İsmail ne eliyle ne de ayağı ile oyunu başlatamadı, topu sürekli gelişigüzel dikmek zorunda kaldı. Sonuçta Galatasaray daha 12. dakikada topa sahip olmada yüzde 78 gibi büyük bir üstünlük kurmuştu. Ancak Seri daha önceki iki maçta sergilediği gerçek kalitesini sergileyemeyince sahneye Ömer Bayram çıktı: Muslera kurtardı, Ömer attırdı, Galatasaray kazandı.
Gecenin sorusu: Galatasaray’ın kolektif fizik kondisyonu neden her maç 60’tan sonra düşüyor? Son 10 maçta en az 4. kez (Başakşehir, Malatya, Ankaragücü maçları) buna şahit oluyoruz.Maçın starı: Ömer Bayram. Belki Onyekuru yüzde yüz kondisyonuna ulaştığı zaman sol önde kendisine yer bulamayacak. Ama bu sezonki performansı, Galatasaray için hayat kurtaran kar lastiği kadar etkileyiciydi.
Maçın olayı: Onyekuru’nun döner dönmez asist yapması ve Terim’in ilk golünden sonra Feghouli’ye içten sarılışı: Fatih Terim hepimizden iyi biliyor ki geçen sezonun son 10 maçındaki Onyekuru ve Feghouli yine o seviyelerinde oynarlarsa Galatasaray’ın şampiyonluk şansı %30 artar!Kısa mesaj: Lider Sivasspor’un aldığı 5-1’lik ağır yenilgi sonrası Galatasaray taraftarı daha da coşkuluydu. Rakip sürekli silbaştan yapmak zorunda kalan Kayserispor da olsa Falcao ve Saracchi yokken farklı ve kolay kazanmak önemliydi.
CANLI BAHİS, Misli.com'da başladı! Maç listesini görmek için buraya tıklayın!