ENGİN VEREL - KİM OLURSAN OL GİT (AKŞAM)
Dün akşam Fenerbahçe'nin ilk 11'ini ve 10 kişilik yedek kadrosunu analiz ettiğimde, 13 yabancı ülkeden artı Türkiye'den toplam 21 futbolcu vardı. Maçın Konya'da oluşundan dolayı aklıma Mevlana Hazretleri geldi. Ve acaba bu futbolcular, Mevlana'nın 'Ne olursan ol, gel' çağrısına uyarak mı buraya gelmişti. Zira daha ikinci dakikada futbol maçına çıkmış bir takım görüntüsünden daha çok, inzivada huşuya varmış derviş gibiydiler. Tam bu golle kendilerine gelirler diye beklerken, Abdülkerim'in Fenerbahçe'nin 5 defansı arasından ki, buna kaleciyi de koyarsak 6 kişinin arasından attığı kafa golü, sadece Fenerbahçe seyircisini değil, 'Bize güvenin' diyen hocayı da semazen gösterisine göndermişti. Golden hemen sonrası dikkatimi çeken hareketlerden bir tanesi de Ferdi'nin taç atarken bir tek arkadaşını bulamayıp, atışı rakibe yollamasıydı. 30'uncu dakikalarda Cikalleshi'nin arka arkaya kaçırdığı iki gol pozisyonu Fenerbahçe'nin şansıydı. Ancak Pelkas ve sonradan oyuna giren Serdar Dursun'un şutları defansa çarpıp, dışarı giderken ikinci yarı Fenerbahçe'ye umut olacak pozisyonlar da böylece harcandı.