Futbol Federasyonu eski başkanı Mehmet Büyükekşi’nin yabancı Video Asistan Hakemliği (VAR) denemesi fiyasko ile sonuçlanmıştı.
Hem masrafı, hem nitelikli VAR hakemi getirmenin güçlüğü, hem de haksız rekabete yol açması, Büyükekşi’yi bile pes ettirmişti. Seçimi kazanıp yola devam etse, vazgeçecekti.
Yeni başkan İbrahim Hacıosmanoğlu da Merkez Hakem Kurulu’nun yaz seminerinde, “600 sene dünyayı yönetmiş bir milletin evlatlarıyız. Kendi evlatlarımıza güvenmeyip yabancı hakem getirdik bu ülkeye. Sadece size yapılan bir hakaret değil, Türk milletine yapılan hakaretti. Yapanları kınıyorum” ifadeleriyle yabancı hakem taleplerine sert çıkmıştı.
Peki ne oldu da bu kadar kısa sürede fikir değiştirdi Hacıosmanoğlu?..
Hafta içinde Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan Arat ile yaptığı görüşmeden sonra niçin çark edip yabancı VAR konusunda topu kulüplere attı?
Galiba alışmamız lazım; “kulüp başkanları artık disiplin kuruluna sevk edilmeyecek” demişti, onlarcası ceza aldı.
“Hakemlerin arkasında dağ gibi duracağız” dedi, onları sahipsiz bıraktı.
Konuştuğumuz şeye bakın. Sanki Türk futbolunun tek derdi VAR hakemliği. Her şey tıkırında, sistemin tekerine çomak sokan sadece VAR hakemleri.
Yazık. Liyakat, saygı ve adalet gibi değerler ayaklar altına alınırken, yabancı VAR hakemi ile futbolu kurtaracağını sananlar neyin peşinde acaba?..

Haberin Devamı

Şenol hoca zor olanı söyledi

Trabzonspor son yılların en kötü sezonlarından birini yaşıyor. Camia takımın durumundan umutsuz, saha sonuçlarından rahatsız.
Abdullah Avcı’yı ligdeki ilk maçtan sonra istenmeyen adam ilan edenler ve onların taleplerine karşı çıkamayanlar bugünkü tabloya sessiz kalıyorsa, nedeni Şenol Güneş’in kişiliğine duyulan saygıdır. Onun karizmasına ve deneyimine olan inançtır.
Şenol hoca Rizespor yenilgisinden sonra tüm sorumluluğu üstelenerek başkan ve yönetim kurulu üyeleri üzerindeki baskıyı kırdı. Futbol iklimimizde bu cesareti gösterecek insan zor bulunur.Hiçbir bahaneye sığınmadan, Başkan Ertuğrul Doğan ve ekibine şemsiye açması, Güneş adına ciddi bir özveridir.
Güneş’in basın toplantısındaki en önemsediğim ifadesi, taraftara hayal satmak yerine geleceğe dair yol haritasını tanımlamasıdır.
Ne dedi hoca? “Kendi dönemim için söylüyorum. 3 yıllık bir planımız var. Bu sezon toparlanma, gelecek yıl yarışma ve son yıl tamamlama.”
“Şampiyonluk için acele etmeyin” mesajı verirken “beklentilerinizi bu çizgiye çekin” uyarısı yaptı.
Gerçekler bazen acıdır ama kabullenmek gerekir.
Futbol kültürümüzde üç yıl uzun bir zaman dilimidir. Ne başkanlar, ne teknik direktörler değişir, kimler gelir kimler gider?  
Bu süreçte bordo-mavili renklere gönül verenlerin yapması gereken şey, Güneş’in tespitlerini doğru okumaktır.

Haberin Devamı

Piyon deyip geçme

“Satranç strateji oyunudur. Piyon deyip geçme, gün gelir şah olur. Şaha güvenme, gün gelir mat olur.”

İki yüzlü FIFA, korkak UEFA

İngiltere’de iktidardaki İşçi partisi milletvekili Zarah Sultana, Ukrayna’ya müdahalesinin ardından Rusya’nın tüm uluslararası spor müsabakalarından men edildiğini hatırlatarak, aynı yaptırımın İsrail’e uygulanmamasını eleştirmiş.
Dikkatinizi çekerim, İsrail’in Gazze ve Lübnan’da on binlerce masum insanı öldürmesine sessiz kalan ve destek veren ülkelerin başında gelen İngiltere’den böyle bir isyan yükselmesi çok anlamlı.
Dünya futbolunun patronu FIFA sessiz, UEFA kayıtsız. Ulusal federasyonlar tepkisiz.Yüz yılın soykırımı karşısında hepsi dilsiz şeytanı oynuyor.İnsanlığın Sultana gibi cesur yüreklere ihtiyacı var.

Haberin Devamı