Derede boğulmayalım
Galler karşısında can sıkıcı ve kaygı verici bir milli takım izlemiştik. Teknik Direktör Vincenzo Montella kötü futbolun gerekçesini oyuncuların fizik ve zihinsel yorgunluğuna bağlamıştı. Peki ne oldu da dört gün sonra bambaşka bir kimliğe büründü ay-yıldızlı ekip?
Elbette doğru kadro tercihi ve bazı isimlerin olağanüstü performansı İzlanda maçında farkı yarattı. Kerem Aktürkoğlu forvetsiz bir takımda nasıl gol atılacağı konulu dersi verirken, İtalyan teknik adamı bir kez daha eleştirilerin hedefi olmaktan kurtardı. Genç yıldız onu Galatasaray’dan koparanları üzdü, Benfica taraftarını mutlu etti.
Ve Arda Güler... İkinci yarıda Hakan Çalhanoğlu’nun görevini üstlendi, takımın hücum organizasyonlarını başarıyla yönetti. Son gole katkısı, yeteneği kadar futbol zekasının ürünüydü. Kerem ve Arda’nın ortak yanı, Süper Lig’in kaosundan uzakta, kafalarının rahatlığı ve gelişime açık olmaları. Aman nazar değmesin.
Şu ana dek oynanan maçlara bakınca, A Milli Takımın Avrupa Uluslar B Ligi’nden terfi etmemesi için neden göremiyorum. Yeter ki denizi geçip derede boğulmayalım.