Büyükekşi seviniyordur ama!..
Futbolda ender göreceğimiz bir süreçten geçiyoruz.
Sezonun bitmesiyle birlikte hemen her gün tartışılacak yeni bir olay var gündemimizde.
Önce Galatasaray Kulübü’ndeki başkanlık seçimi ve Dursun Özbek’in malum galibiyeti. Ardından son iki yıldaki şampiyonluğa maddi - manevi katkı sağladığı konuşulan Erden Timur’un kafa karıştıran mesajlı vedası.
Bitmedi. Fenerbahçe Kulübü başkan adayları Ali Koç ve Aziz Yıldırım’ın birlikte sahiplendikleri Jose Mourinho’nun imzası, ülke gerçeklerine dair tartışılması gereken her şeyin önüne geçti.
Ve Fenerbahçe Kulübü’ndeki başkanlık yarışı... Son bir haftada kozlarını gazete sayfaları ve televizyon ekranları üzerinden paylaşan adayların ağzından çıkan her sözcüğün futbola dair ahkam kesen herkesin dengesini bozduğu kesin.
“Başkan değil liderim” diyen ile “son kez adayım” kozunu oynayanlar, ülke gündeminden çok şey çaldı kısa zamanda.
Peki; iki haftaya sıkışan bunca karmaşa kimin işine yaradı? Veya kimleri mutlu etti?
Kuşkusuz Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ve ekibini.
Bir süredir ne hakemler, ne federasyon, ne TFF kurulları ne de futboldaki yozlaşma konuşuluyor.
TFF seçimleri gizemini koruyor. İsyan bayrağı açan kulüplerin verdiği imzaların akıbeti bilinmiyor.
Önümüzde bir de Avrupa Futbol Şampiyonası var ki... A Milli Takımın elde edeceği olası başarının tüm kavgaları ve çirkinliklerini unutturması bekleniyor.
Lakin milli takımın elde edeceği sonuç ne olursa olsun, Sayın Büyükekşi hazırlıklı olsun.
Kimse vazgeçilmez değil ve herkesin alternatifi var.
Ankara’nın kafasındaki iki isimden biri onaylanırsa, 18 Temmuz’da yine “tek adaylı” ancak farklı formatta bir seçim yaşanabilir!
Yabancı VAR fantezisi bitti!
Futbol Federasyonu’nun yabancı VAR hakemi fantezisi fiyasko ile sonuçlandı.
Sırf kulüplerin gazını almaktı amaç.
Boğaz manzarasına karşı rakı - balık ve “Törkiş kebap” muhabbeti yaptırdılar. Uçak paraları, konaklamaları ve ceplerine koydukları “harçlıkları” ile mutlu ettiler yabancı VAR’ları!
Fahiş hatalarında dahi kimsenin gıkı çıkmadı.
Futbolu yönetmeye çalışanlar belki farkında olmayabilir; hor gördüğünüz hakemlerimizin derdi para-pul değil.
Adalet ve güven kavramları yok edilir, camia, tarihin en basiretsiz ve en başarısız hakem kuruluna teslim edilirse, Mars’tan hakem getirseniz, kim inanır size?
Acı gerçek şu; döneminizde Türk hakemliği maalesef en az 20 yıl geriye gitti.
Vebali; vizyon sahibi olmayan, futboldan bihaber, Türk futbolunu kayyumdan devralmış gibi yönetmeye kalkıp uçuruma sürükleyen janti danışmanlar ve birden çok maaşlı profesyonellerin üzerinedir.
Ve elbette onları bu görevlere getiren iradenin!
Lider mi, Başkan mı kazanacak?
Fenerbahçe Kulübü delegeleri bugün tarihi bir karar verecek.
Ali Koç kendisini “başkan”, Aziz Yıldırım ise “lider” olarak nitelendiriyor.
Camia nasıl bir profil istiyor? Jose Mourinho’nun gelişiyle yaşanan heyecan, yarışı nasıl etkileyecek, saatler sonra göreceğiz.
Gerçek şu; havada uçuşan vaatlerden çok, mantık ile duygular arasında sıkışanların kritik tercihi belirleyecek yeni dönemin temsilcisini.
Kim kazanırsa kazansın, yeni sezonda çok ağır bir yük ve sorumluluğun altına girecek.
Suç ortaklığı
“Korkutanlar ile korkanlar arasında sessiz bir suç ortaklığı vardır.” - Victor Hugo