Bu sonuca sevinen utansın!

Haberin Devamı

Öncelikle şunu söylemeliyim; küme düşmesi haftalar öncesinden belli olan Adana Demirsporlu tüm oyuncuları ve zor günlerde sorumluluk üstlenen hocaları Mustafa Alper Avcı’yı kutluyorum.
O gençler sadece Adana’nın değil, Türk futbolunun geleceği olacaktır yarınlarda.
On milyonlarca euro bedelle ve şampiyonluk hedefiyle oluşturulan, ancak ligde hüsran yaşayan Trabzonspor karşısındaki direnişleri, umut veren bir başkaldırıdır.
Dileğim ve inancım, gelecek sezon çok daha güçlü bir destekle geri dönmeleridir. Bu kulübü yönetenlere mesajım; gidiş gelişleriniz sizin olsun; artık gerçekleri görün.
Maça gelince; gazeteci yazar, çizer, yorum yapar.
“Trabzonspor’un sezonun kalan bölümünde üç önemli maç var, biri ligde Galatasaray, diğer ikisi hafta içinde kupada Göztepe ile oynayacağı yarı final müsabakası ve turu geçerse, UEFA yolunu açacak final sınavıdır” der.
Lakin futbolcu böyle düşünemez. Onların görevi aldığı milyonlarca euronun karşılığını vermek ve taraftarı memnun etmektir. Rakibi küçümsemek işe ihanettir.
Neydi Adana Demirspor karşısındaki halleri? Yarıdan fazlası gencecik çocuklardan oluşan rakip önündeki acizlikleri?
Yapmaları gerekeni illa teknik direktörleri Fatih Tekke mi anlatacaktı? Aklı çalışan, baskı kurar, golleri atar, fişi çeker ve kalan bölümde yedek kulübesindeki arkadaşlarına ter antrenmanı yaptırırdı.
Burada taktikten, kurgudan söz etmek saflıktır. En çok canı sıkılan da, söyledikleri kulak ardı edilen kuşkusuz Fatih Hoca’dır.
İlk yarıda Visca’nın ortasında kalecinin müdahalesi ve uzatma dakikalarındaki köşe atışında Banza’nın kafa vuruşuyla attığı gol.
Ya Demirspor’un pozisyonları? Tehlike seviyeleri alarm düzeyinde değildi ama rakibi bu bölgeye kadar sokmak bile maç özelinde eleşti konusudur.
Fatih Tekke’nin yaptığı değişiklikler ilk bölümü telafi etme niyetindeydi. Pozisyon vardı, sonuç yoktu. Aksiyon vardı, gol yoktu. Niyet vardı, karşılığı yoktu.
Demirspor ikinci yarıda dik durdu, mücadele etti, direndi puan alabilmek adına son dakikaya dek fırsat kolladı.
Hissiyatımı söylüyorum; beraberlik Trabzonsporlu oyuncuların umurunda olmazdı.
Böyle rakip önünde coşku yaratamıyorsan, kazanma isteğini yansıtamıyorsan, yarına dair nasıl umut vereceksin?
Yazımın başında, üç kritik maçtan söz ettim. Kusura bakmayın da, bu zihniyet hiç birine yetmez.
Futbol sadece sahada oynanmıyor. Yani skor üzerine yoğunlaşamayız. Trabzonspor, dört büyükler arasında en büyük borç yüküne sahip ilk kulüp. Bunu devletin resmi kaynakları ortaya koyuyor.
Öngörüm; Trabzonspor sezonu kupasız tamamlar ve seneye Avrupa bileti alamazsa, bir felaketin eşiğine gelmiş demektir!