Abdülkerim dosyasının şifreleri
Galatasaraylı Abdülkerim Bardakçı, Gaziantep maçında, “bilinçli kart gördüğü” gerekçesiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilmişti.
Profesyonel Futbol Disiplin Talimatı’nın 37. maddesi “Müteakip müsabakalardaki ceza durumunu düşünerek bilinçli olarak sarı veya kırmızı kart gören futbolculara 2 müsabakadan men cezası verilir” diyor.
Futbolumuzda ender rastlanan bir olaydı. Ve birileri bu eylemin Abdülkerim’in kart cezalarını temizleyerek ligin 25. haftasında oynananacak Galatasaray- Fenerbahçe derbisi hazırlık yaptığını öne sürdü. Bazı yorumcular da ateşi körükledi.
Önce şunu soralım; Abdülkerim’in “bilinçli kart gördüğüne” kim karar verdi?
Aralarında FIFA kokartı da takmış eski hakemlere sordum; “Böyle bir rapor yazma yetkiniz var mı?”
Hepsinin yanıtı, “Kanaate dayanarak görüş bildiremeyiz” oldu.
Devam edelim, maçın gözlemci ve temsilcilerinin de bu konuda rapor yazma yetkisi yokmuş. Yani onların da işi değil!
Peki; Abdülkerim Bardakçı’yı kim veya kimler söz konusu gerekçeyle Disiplin Kurulu’na sevk etti?
Hukuktan, adaletten, şeffaflıktan söz ediyoruz ya.
Lakin kulüplerin şikayetlerinden, medyadaki yorumcuların söylemlerinden, en çok da sosyal medyadaki tepkilerden etkilenen bazı federasyon yöneticilerinin işgüzarlığıdır “Abdülkerim” vakası.
BU NASIL KARAR?
İşimiz niyet okumak değil, talimat ve kurallara bakarak sonuca ulaşmaktır.
Gelelim işin vahim tarafına. Abdülkerim, “tedbirli” olarak ne zaman Disiplin Kurulu’na sevk edildi? 4 Şubat 2025 tarihinde.
Galatasaray kupada Boluspor ile oynayacağı maç için ne zaman bu kente gitti? Ertesi gün.
Abdülkerim “tedbirli” olarak PFDK”ya gönderildiği halde, maç kadrosuna dahil edildi.
Galatasaray nasıl bir riske girdi de, ceza alması durumunda Fenerbahçe maçında oynayamayacak bir futbolcu için süratle savunma yaptı? Bolu maçı çok mu önemliydi? Bunda bir gariplik yok mu?
Söyleyeyim; birilerinin işgüzarlığını diğerleri temizlemeye kalktı ve ellerine bulaştırdı.
TFF Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu; Okan Buruk, tedbirli olduğu halde Abdülkerim’i Boluspor deplasmanına götürürken, Riva koridorlarına yansıyan etik dışı pazarlıkların duyulmayacağını mı sandınız?
Konu cezalardan açılmışken; Fenerbahçe maçında Rizesporlu Ghezzal oyundan çıkarken hakeme “f..k off” dediği için kırmızı kart görmüş ve “hakaretten” PFDK’ya sevk edilmişti. Üstelik Ghezzal küfür ettiğini bizzat itiraf etmişti.
Sonra ne oldu? Disiplin kurulu söz konuyu eylem nedeniyle 5 maç ceza alması gereken oyuncunun suç niteliğini “sportmenliğe aykırı hareket” olarak değiştirdi ve 1 maçı uygun gördü.
Yani bundan sonra futbol sahalarında “F..k off” demek serbest!
Hacıosmanoğlu’nun 18 Temmuz’daki genel kurulda, “mavi boncukla” ilgili söylemlerini hatırlıyorum.
Merak ediyorum; başkanın heybesinde mavi boncuk kaldı mı acaba?
Kış kuraklığı ve futbol
Kırmızı toplar, gözlerinin altına sürme çeken kaleciler, maç oynanırken saha çizgilerini temizlemeye çalışan stat emekçileri, kale arkalarına yığılan ve aylarca erimeyen kar kümeleri, yarıda kalan müsabakalar.
Çok değil, üç beş yıl öncesine dek liglerimizde sıkça karşılaştığımız “sıradan” manzaralardı bunlar.
Perşembe günü Boluspor- Galatasaray kupa maçını izlerken geldi aklıma. Kar yağışının en yoğun olması gereken yılın bu mevsiminde, tertemiz bir sahada mücadele ediyordu futbolcular.
Bir süredir çok tuhaf kışlar geçiriyoruz. Ne doğru dürüst yağmur yağdı ne kar. Büyük kentler adeta kurudu.
Söze futboldan girdik ama tehlike büyük. İklim değişikliği ve küresel ısınma, yaşamın en temel unsuru olan suyumuzu tehdit ediyor.
Uzatmayacağım. Vahşi teknoloji ve acımasızca katlettiğimiz doğa bileşeni, yakın gelecekte dünyayı bize zehir edecek.
O vakit, maçların kar yüzünden yarıda kalmasından şikayet edenler, aynı sahaları sulayacak damla suya muhtaç kalacak.
Köylüler karar verir!
Bir köyde çoban değişecekse, buna köylüler karar verir; çobanın koyunları değil.” (Sümer atasözü)