Keşke hiç oynanmasaydı
Günlerdir beklenen, kazananın Şubat ayında şampiyonluğunu ilan edeceği varsayılan derbiyi üçe bölmek lazım. İlk yarı, ikinci yarının 80. dakikaya kadar olan bölümü ve son 10 dakika. Dengeli başlayan, iki takımın da kendi oyununu oynamaktan önce rakibini oynatmamak üzere sahada yer aldığı ilk 45 dakikayı konuşarak başlayalım. Bir tarafta “Beraberlik bizim için ikili averajdan dolayı iki puan” diyen Okan hocanın gol yemeden derbiyi bitirmek istemesi, diğer tarafta şampiyonluk için kazanmak zorunda olan ama kalabalık savunmadan da vazgeçmeyen Mourinho. Hani bir atasözü vardır ya, korku dağları bekler, işte ilk yarının özeti adeta. İki takım da merkezi sağlam tutmaya çalışınca, havadan toplarla rakip yarı sahaya giden ve kenarlara sıkışan oyunu manasız ortalarla taçlandıran bir film izletti. Öyle ki, devre arasına giderken iki takım toplam 18 orta yapmış sadece 3’ü isabetli olmuştu. Üst üste beş pas bile izleyemediğimiz koca bir devrede yetmezmiş gibi bir de 17 faulü bize gösterdiler. Yani neredeyse üç dakikada bir faul.
İkinci yarı yeni bir başlangıç, yeni umutlar diye düşündük. Ama yine ön alanda top tutmakta zorlanan iki takım ve kazanma planı yapmamış iki teknik adam. Her iki takımın ön alanda top tutmakta zorlandığı, özellikle Tadic ve Barış’ın formsuzluğunun hücum zenginliğini bozması, etkisiz santrforlar ve onlara ulaştırılamayan toplarla gol gelmiyorum deyip durdu. Hani belki bir bireysel hata, bir duran top ortalığı şenlendirir derken düşen fiziksel kaliteye ve sarı kart korkusuna önlem için yapılan değişikliklerle karambole dönen son 10 dakika, günlerdir gerginliğe gerek yoktu, keşke böyle bir maç hiç oynanmamış olsaydı dedirtti.
Sahadaki değeri neredeyse 20 milyar lirayı bulan bu iki takımın mücadelesinde bir hücum seti, pas zinciri, taktiksel bir kıvılcım göremedik. Filmin tamamen ikili mücadelelere döndüğü, topun havadan yere nadiren indiği hayhuy futbolunun kazananı olmadı. Yarış Şubat’ta bitmedi. Ne Galatasaray mutlu ne Fenerbahçe. Bu iş bu haliye bir tek federasyonu mutlu etmiştir.