Galatasaray’ın çözümsüz problemi
Galatasaray’ın şaşırtmayan 11’ine karşın, Ole öngöremediğimiz kadro tercihiyle sahaya çıktığında, doğru maç planını yapan siyah beyazlılar dedirtti. Beşiktaş, Montella’nın santrforsuz oyunu gibi net dokuz numara yerine forvette hareketli oyuncuları sayesinde maça şiddetli bir ön alan baskısıyla başladı. Bu yoğun baskının sonucu maçın ilk isabetli şutunda Rafa golü buldu.
Galatasaray ise orta sahada sayısal üstünlüğü kaybedip oyun kurarken basit hatalar ve top kayıpları yapıp etkili bir tablo çizemedi. Sara ve Yunus’un varlık gösterememesi, bir anda takımın on kişi kalması derken, Torreira sahneye çıkıp jeneriklik bir gol attı. Hücum hattının üretkenliğini eleştirenlere nazaran ben bu sezon sarı kırmızılıların asıl hatasının savunmada olduğunu düşünüyorum. Dün de bu hatalar sebebiyle ikinci golü kalesinde görüp kazanmayı hak etmediler. Geçen yıl daha az gol yiyen, daha güçlü bir oyun oynayan ve hepsinden önemlisi futbolcusu ve hocası daha disiplinli olan Galatasaray, belki sezonu şampiyon bitirecek ama bu yılın hikayesi plansızlık olacak.
Milli arada ülkesinde verdiği röportajda Frankowski “Başlangıçta kanat bek oynamam planlanmıştı ama dörtlü savunmaya geçtik ve öyle kaldı. Kanat bek pozisyonunda kendimi sağ bekten daha iyi hissediyorum.” dedi. Tam da bu sebepten yenen ilk golde Frankowski doğru yerde durmadığı için ofsaytı bozdu. Sağ bek ile kanat bek oynama alışkanlığı arasındaki en büyük fark savunma esnasında kendini gösteriyor. Halbuki Galatasaray taraftarı bu filmi daha önce izlemişti. Başrolde Angelino oynuyordu.
Dünyada Rönesans’tan bu yana her yüzyılda bir öncekine göre daha fazla matematik problemi çözülmüş. Çözülmemiş olanlara ise milenyum problemleri denmiş. Toplam 7 adet milenyum probleminden altısı henüz çözülememiş. İşte bunlara eklenmesi gereken bir problem daha var: Galatasaray’ın ne zaman saf, kaliteli bir bek oyuncusu olur? Sarı kırmızılıların yıllardır çözemediği bu soruyu belki Clay Matematik Enstitüsü çözer.