Altay, Amorim ve İngiliz futbol kültürü
Geçen hafta TRT Spor’da İngiltere Federasyon Kupası üçüncü turundaki Arsenal-Manchester United maçını izledim. Futbol adına son yıllarda en keyif aldığım maç oldu. Hele ki zaman zaman kariyerindeki sıkıntılara tanık olduğumuz Milli Takım kalecilerimizden Altay Bayındır’ın “maçın kahramanı” olarak alkışlanması pastadaki kremanın çileğiydi.
Normal süresi ve uzatması 1-1 sona eren maçta Altay, Arsenal’in kullandığı penaltıyı kurtarmış, maçın kaderini eline almıştı. 10 kişi kalan Manchester United zor maçı penaltılara kadar taşıdı. Seri penaltılardan birini de kurtaran Altay, “gecenin kahramanı” ilan edildi. Geçenlerde oynanan Tottenham maçında kendisine şans verilen kalecimiz, yediği hatalı gollerle “günah keçisi” olmuştu. Çok ağır eleştiriler aldı. Yine de şanslıydı… Onu adeta yok sayan menajer Eric Ten Hag görevi bırakmış, yerine Portekizli Ruben Amorim seçilmişti. Amorim Kasım sonunda “geçici” teknik adam Hollandalı Ruud Van Nistelroy’dan sorumluluğu aldı. Yeni hoca tam da Altay’ın beklediği fırsatı ona verdi. Yukarıda özetlediğim Arsenal maçında hepimizin hayallerini süsleyen o masal gecesine ilk imzayı attı.
Yazıya oturmadan önce “Futbol Dilencisi” olarak tanınan değerli dostum İbrahim Altınsay’la derin bir sohbete koyulmuştuk. İngiliz futbolunun TRT ekranlarından gecelerimizi doldurduğunu söyleyince gözden kaçan bir ayrıntıyı işaretledi: ”Evet, Premier Lig, dünya futbolunun en iyi organizasyonu… Bize futbol güzelliklerini sunan teknik adamlara da bakalım: Guardiola Manchester City’nin başında efsane işlere imza attı. Takım şu aralar yorgunluk ve bazı yaşlı oyuncular nedeniyle eski çizgisinden uzakta. Çaresini bulacaktır Pep… Arteta Arsenal’i başarıyla yeniledi. Dikkat edersen, bunlar Katalan ya da İspanyol… Unay Emery Aston Villa’yı oynatıyor. Fransız Areola da West Ham’da görev aldı. Takımı zor durumdan yukarı çekmeyi başardı.“
Altınsay’la söyleşirken arada Portekizli Mourinho’dan Amorim’e de uzandık. Öteki Latin hocaları da saydık.
Peki bu sohbetten çıkardığımız sonuç ne olabilir? Altınsay dostum, “İngiltere Ligi’ni dünyanın en iyisi yapan futbol kültürüdür.” dedi, “Çünkü orada insanlar oyunu izlemeye koşarlar. Skor tabelası değil, sahadaki oyun daha önemlidir.“
Eh, ”çuvaldızı” batırmak da bana düştü: “Zavallı adamlar… Hakem kararlarını bile tartışamıyorlar. Bizim kültürümüz de zengindir (!) be dostum!”
Konya’da polemik
Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz, 2-3’lük Fenerbahçe maçından sonra sözcükleri dikkatle seçerek konuştu ve hakem Direnç Tonusluoğlu’nun kararlarından haksızlığa uğradıklarını söyledi. Fenerbahçe Teknik Direktörü Mouerinho da “Konyaspor Başkanı’nın futbolu biraz daha iyi bilmesi gerekiyor” dedi. Başkan Korkmaz, Portekizli hocanın kullandığı “sokak ağzı”nı yadırgadığını açıkladı. İşin tadını kaçıran açıklamalar bunlar. Spor insanlarının gerçekten daha dikkatli ve saygılı olması beklenir. TFF, Disiplin Talimatı’nda bazı yeniliklerle bu verimsiz diyalogları önlemeli.
Beşiktaş acele etmemeli
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı ve yönetici arkadaşları, futbolu teslim edecekleri teknik direktörleri dosya ile değerlendiriyor. Bazılarıyla doğrudan iletişim kurarken, bazıları hakkında araştırma yapıyor. Adalı’nın seçtiği yol doğru. Önceki dönemde Santos ve Bronckhorst deneyleri başarısızlıkla sonuçlanmış, kadronun başarısızlığa uğradığı görülmüştü. Bugün hem kadroyu hem de teknik adamı yenilerken dikkat etmek gerekiyor. Yanlış tercihler yapılırsa, hem vakit, hem de nakit sıkıntısı yoğunlaşır ki takım da yönetim de dağılır.