Hayalbaz Tiyatro’nun kurucusu Mehmet Erbil, “Oyuncaksız büyümem, benim tiyatroda kendi dekorumu, kendi objelerimi kendi tasarımımı yapmamı sağladı” diyor.
Küçükken kızımı tiyatroya götürmeyi çok denedim ama hep korktu ve gitmek istemedi. Tam pes ettiğim anda, Hayalbaz Tiyatro ve Mehmet Erbil ile yollarımız kesişti. Yüksek sesler, gösterişli dekorlar, abartılı makyajlar yoktu ve bir anda tiyatro hayatımızın baş köşesine oturdu. Çocuk tiyatrosu değil, çocuk için tiyatro yaptığını söyleyen Mehmet Erbil ile tiyatro ve dramanın çocuk gelişimindeki yerini konuştuk.
- Hayalbaz Tiyatro fikri nasıl doğdu?
Oyuncaksız bir ailede yetiştim, kendi oyuncağımı yapma lüksü ile büyüdüm. 6 yaşında Karagöz’ün resmini gördüm ve aynısını çizip, bardak kutusunda, gazoz kapağı karşılığında Karagöz oynatmaya başladım. Tiyatro heyecanım böyle başladı.
2003 yılında bir oyun izledim, metin, dekor, oyunculuk o kadar kötüydü ki, çocuklara haksızlık ediliyor diye düşündüm. Okulu bitirdikten sonra bir tiyatro oyuncusu olarak ne yapabilirim dedim ve sadece çocuklar için üretmeye başladım. Ne yazık ki Türkiye’de tiyatroyu denetleyen bir kurum yok. Herkes çocuk tiyatrosu yapabiliyor ama ben buna çocuk için tiyatro diyorum. 2003’te “Evvel Zaman İçinde” oyununu yazdım ve Türkiye’nin ilk obje tiyatrosu oldu. Oyuncaksız büyümem, benim tiyatroda kendi dekorumu, kendi objelerimi kendi tasarımımı yapmamı sağladı. İstanbul Oyuncak Müzesi’nin 2. kuruluş yılında ilk kez burada oyun oynadım ve o günden beri de burada devam ediyoruz. Farklı mekanlar ve okullarda da oyunlarımız devam ediyor.
- Çocukların sizi bu kadar sevmesinin nedeni ne?
Ben biraz kendi meslektaşlarıma karşı duruş sergiliyorum. Tiyatro yüksek müziklerin, kocaman, şatafatlı kostüm ve dekorların olduğu bir alan değildir. Yıllarca bu yapıldı çünkü gösteriş seven bir toplumuz. Ama çocuklar böyle değil. Sınıflandıran, kimlik veren, beklentiyi şekillendiren anne babadır. Yaklaşık 16 yıldır çocuklar için üretiyorum ve örgensel tiyatro kavramını geliştirdim. Yani organik oyun. Çocuk oyunun uzmanıdır. Biz oyunun ustalarına oyun yapmaya çalışıyoruz. Ben aslında onları taklit ediyorum. Oyunlarımda materyallerden obje yapınca çocuklar hayrete düşüyor. Halbuki bu zaten çocuğun yapabildiği bir şey, nasılsa hazırı var diye unutturuldu. Hayalbaz’ın başarılı bulunmasının sebebi işte bu organikliği…
“Tiyatro bir terapi yöntemidir”
- Tiyatronun çocuk gelişimindeki yeri nedir?
Tiyatro çocuğun hayal dünyasını ve inisiyatif alma becerisini geliştirir. Tiyatro çözüm odaklı çalışır, kısa zamanda canlı ve pratik çözümler üretmeyi gerektirir. O nedenle çocuğun da çözüm kabiliyetini geliştirir. Drama performans alanı değildir ama tiyatro bir performans alanıdır. Tiyatro bir eğlence sektörü ya da eğitim aracı değil, bir tür terapi yöntemidir. Dünyada pek çok psikolog tiyatro izlemeyi, oynamayı tavsiye eder. Drama da böyle psikolojik bir alandır. Oyun terapisi bir tür drama yöntemidir.
- Yıl sonu gösterileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çocuklardan bu tip performanslar beklemeyi doğru bulmuyorum. Drama bir performans alanı değildir. Drama bir lider eşliğinde, pek çok sanat dalının iç içe geçtiği, çocuğun duyusal ve duygusal tarafını ortaya çıkarmasına fayda sağlayan bir yönelim oyunudur. Drama almış bir çocuk günlük yaşam içinde kendi yol haritasını çizer, içindeki sanatsal aktiviteyi keşfeder. Tiyatro yapmak isterse, gider ve sahneye çıkmak istiyorum der.
- Bu karar çocuğa mı bırakılmalı?
Tabii ki çocuğa bırakılmalı. Anaokullarında çocuklara sahne travması yaşatıyoruz. Yıl sonuna hazırlık sürecinde çocukta hep stres ve gerginlik oluyor. Çocuğa bunu dayatıyoruz ama belki istemiyor. Daha sonra tiyatroyu, müziği sevmiyor. Gerçekten içinde o istek varsa kesinlikle bu bir gün açığa çıkar. İlgi alanını fark etmek için zorlama olmamalı. Her çocuğun yapısı farklı. Ebeveynler çocuklarını tanımalı ve bu yönde yol göstermeli. Bir çocuğa tiyatroyu sevdirmenin en iyi yolu, kurslara göndermeden önce, sık sık tiyatroya götürmektir.
- Tiyatro kültürü neden gelişmiyor?
Türkiye’de yetişkin oyununa seyirci bulamıyoruz diye üzülüyoruz ama çocukken tiyatrodan soğutuyoruz. Gençlik tiyatrosu zaten yok. O sırada tiyatroyu unutuyor. Yetişkin olduğunda da tiyatro kültürü gelişmemiş oluyor.
“Hediyesini kendi yapsın”
- Çocuklarda yaratıcılığı nasıl geliştiririz?
Şu an çocukların önlerine her şey paketlenmiş ve hazır konuyor. Sadece yerine yerleştirmesi kalıyor. Ama oyuncak alamayan çocuklar, oyuncaklarını kendi yaratıyor. Maddi olanağı düşük olan ailelerin çocukları çok daha yaratıcı. Lütfen çocukların önüne hazır şeyler koymayın, bırakın kendileri yapsınlar. Bir arkadaşı için hediyesini kendi yapsın. O zaman çocuğun hayal gücü ve yaratıcılığı gelişecek. Çocuk organik bir varlıktır ve organik oyun biçimini benimser.