“Çocuklar İçin Felsefe” atölyeleriyle yüzlerce çocuğu felsefeyle tanıştıran Ezgi Emel’le yeni çıkan kitapları ve felsefe hakkında konuştuk.
Ezgi Emel 28 yaşında bir felsefe öğretmeni. Robert Kolej’den mezun olup, Manchester Üniversitesi’nde felsefe eğitimi aldığı yıllarda, felsefeyi nasıl günlük hayata katabiliriz diye düşünürken, Philosopy for Children programıyla tanışmış. Bu programı Türkiye’ye getiren Emel, 5 yıl boyunca 6-14 yaş arası çocuklara “Çocuklar için Felsefe” atölyeleri düzenlemiş. Şimdilerde ise mezun olduğu okulda felsefe öğretmenliği yapıyor ve çocuk kitapları yazıyor. Hayalinin, düşünce eğitiminin tüm okullara yayılması olduğunu söyleyen Emel, “Çocuklara bir şey anlatmıyorum, sadece açık uçlu bir soru soruyorum ve sonra onu tartışıyoruz. Çocuklar zaten doğal birer filozof” diyor.
- Geçtiğimiz hafta İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan kitaplarınızdan bahseder misiniz?
“Neden Süper Kahraman Olamıyorum”, “Ben Yapamam Çekinirim”, “Bu Kural da Neymiş”, “Ben Tek, Siz Hepiniz” adında 4 kitaptan oluşan bir seri bu. Değerler eğitimini kapsıyor. Çocuklar büyürken, neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair geleneksel ahlaki süreçlerden geçiyorlar. Yalan söylemek kötü dediğinizde bu ahlaki değerin son kullanma tarihi çocuk büyüdükçe geçiyor. Ama neden kötü diye sorup, sorguladığınızda çocuk bunu daha çok içselleştiriyor ve kendi doğrularını buluyor.
Bu seride, 3-9 yaş arası çocuklar için, cesaret, özgüven, iş birliği ve kurallar gibi kavramları anlattığım hikayeler var. Her kitabın sonunda ucu açık yani cevabı olmayan sorular var. Çocukların aileleriyle tartışabilecekleri, fikir alışverişinde bulunabilecekleri bir ortam sunuyor.
Zekadan çok, zihinsel esneklik
- Bir çocuğa değer nasıl kazandırılır?
İlk olarak ailede kazandırılmaya başlanır. Her anne babanın değerleri farklı. İçsel olarak çocuğuna bunu öğretiyor. Yaş büyüdükçe değeri kalıcı hale getirmek önemli. Bu da ancak çocuğun neden bunu yapması ya da yapmaması gerektiğini anlamasıyla mümkün olur. O yüzden o değerlere sorgulayarak ulaşması ve kendi değerlerini bulması çok daha kıymetli. Her çocuk doğal filozof zaten. Kendi kendine düşünüyor, fikir yürütüyor, annem böyle dedi ama böyle de oluyormuş diyor. Çocuklar akıllılar ve akıl yürütmeyi severler. Bu yoldan geçip halen kalıyorsa bu gerçek değerdir.
- Felsefe yapmak ne demek?
Olayları farklı bakış açılarıyla sorgulayabilme becerisi diyebilirim. Analiz yapabilme, bir şeyin neden doğru ya da yanlış olduğunu nedensel açıklayabilme gibi eleştirel düşünme becerileri toplamı. Her yaşta, her şeyi neden yaptığımızı derinlemesine düşünmeliyiz. Cesaret nedir? Sevgi nedir? Benim değerlerim neler? Herkes bunları düşünürse çok daha dolu dolu hayatlar yaşanır. Bunun için de felsefeyi kolaylaştırmalıyız ve herkesin hayatına sokmalıyız.
- Herkes felsefe yapabilir mi?
Kesinlikle yapabilir çünkü hayatımızın dizginlerini ancak felsefe yaparak elimize alabiliriz.
- Eleştirel düşünmenin zekayla bir ilgisi var mı?
Biz yetişkinler her şeyi bildiğimizi düşünüyor ve kalıplara sokuyoruz. Bir çocuk ise çok daha esnektir. O yüzden felsefe yapmaya yetişkinlerden daha uygunlar. Açık fikirli olmak çok kritik. Zekadan çok, zihinsel esneklik diyebiliriz. Net ve basit bir cevapla yetinmemek. Konfor alanından çıkmaya cesareti olan insan felsefe yapabilir. Bu da herkes için kolay değil.
- Robert Kolej’de kendinizden sadece 10 yaş küçük gençlere felsefe dersi vermek zor olmuyor mu?
Ben de endişeliydim nasıl otorite kuracağım diye ama öğrencilerle aramda çok iyi bir diyalog var. 18 yaşındalar ve onların psikolojisini anlıyorum. Çocuklarla derinlemesine tartışmaktan çok keyif alıyorum. Açık fikirliler ve global dünyaya ayak uydurabiliyorlar.
- Küçük yaş grupları için de eğitimler yapıyorsunuz?
Zamanım oldukça Çocuklar İçin Felsefe atölyeleri yapıyorum. 6-14 yaş arası çocuklarla bir çember oluşturuyoruz ve yaş gruplarına göre içerikler belirliyorum. Aslında onlara bir şey öğretmiyorum. Sadece ucu açık sorular soruyorum ve onlar tartışırken, onlara moderatörlük yapıyorum. Kitaplar üzerinden tartışıyoruz, senaryolar, düşünce deneyleri, farklı ahlaki durumları tartışmak gibi çember çalışmalarımız oluyor.
- Ailelere bunu anlatmak zor oluyor mu?
Oluyor çünkü aileler somut çıktılar istiyor. Felsefe ve eleştirel düşünme becerisi de elle tutulur bir şey değil. Hoşlarına gidiyor tabii ama aileleri ikna etmek yerine idealist öğretmen ve okul yöneticilerinin ilgisini çekmek daha kolay oluyor.
“Duygusal zekayı geliştiriyor”
- Bu felsefe atölyesi eğitimleri sonunda çocuklar ne kazanımlar elde ediyor?
Duygusal zekayı geliştiriyor. Ne kadar farklı bakış açıları olduğunu görüyor. Çok kültürlülüğü ve hoş görüyü geliştiriyor. Aynı zamanda fikrini anlatmayı, kafasındaki karışık düşünceleri kelimelere dökmeyi deneyimliyor ve bu sayede ifade becerisi gelişiyor. Eleştirel ve çok yönlü düşünmeyi öğreniyor.
- Aileler evde neler yapabilir?
Bu konuda çocuklarıyla kitaplar okuyabilirler. Sonrasında oradaki kavramları tartışabilirler. Kendisinin de cevabını bilmediği sorular sorabilirler. Bazı anne babalar öğreten olmayı seviyor ama her soruya cevap vermek zorunda değiliz. Tartışarak, sorarak daha çok fikir sahibi olabilirler. Çocuğun bulmasına da fırsat tanımalılar. Dikte etmeden, sorularla yol göstermek. Diyalog kurulabilir bir ebeveynle, ergenlik süreci de daha rahat geçer.