Üçüzleri deney için ayırdı! 19 yıl sonra acı gerçek: 'Sonuçlar mühürlenmiş'
David, Robert ve Eddy adındaki üçüzler, hayata New York’taki bir evlatlık merkezi çatısı altında gözlerini açtı. Ancak onları bekleyen zorluklar, bu yalnız başlangıçla sınırlı kalmayacaktı. Üç kardeş henüz 6 aylıkken birbirlerinden koparıldı. Bu ayrılık ne bir tesadüf ne de bir hata sonucu yaşandı, her şey önceden kurgulanmış gizli bir deneyin parçasıydı. Aradan 19 yıl geçtikten sonra ise kader, bu büyük sırrı hiç beklenmedik bir şekilde açığa çıkardı.
Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Takvimler 2 Temmuz 1961 yılını gösterdiğinde, bekar genç bir anne dördüzlerini dünyaya getirdi. Üç erkek bebek sağlıklı bir şekilde dünyaya gelirken, dördüncü bebek doğum sırasında hayatını kaybetti. Dünyaya gözlerini anne baba ilgisi olmadan açan David, Robert ve Eddy adındaki üçüzler de doğumlarından 6 ay sonra New York'taki Louise Wise Evlatlık Edinme Merkezi tarafından farklı ailelere evlatlık olarak verildi. Ancak kardeşler ailelere rastgele bir şekilde verilmedi. Bir psikiyatrist gözetiminde, amaç uğruna evlatlık vermişmişlerdi. Dr. Peter Neubauer adlı bir psikiyatrist kontrolünde ilerleyen süreçte, Evlatlık Edinme Merkezi aracılığıyla seçilen üç ailenin de çocuk yetiştirme şekilleri ve sosyoekonomik durumları birbirinden oldukça farklıydı. Biri mavi yaka bir aileye, diğeri orta sınıfa, öteki ise varlıklı bir çevreye verildi. Nedeni ise, çocuk psikiyatristi Peter Bela Neubauer’in başını çektiği gizli bir psikolojik araştırmaydı. Neubauer, “doğa mı yoksa çevre mi daha etkilidir?” tartışmasına cevap aramak için yıllar boyunca bu çocukları izledi.
Söz konusu üç ailenin de birbirinden ayrılmış üçüz kardeşleri evlatlık edindiklerinden haberi yoktu. Fakat her yıl çocukların gelişimini, zekasını, davranışlarını gözlemlemek için evlere gelen 'araştırmacılar', ailelerde şüphe yaratmaya başladı. Merkezle iletişime geçtiklerinde ise bu gözlemler için 'evlatlık verilen çocukların gelişimini ölçmeye yönelik sıradan bir çalışma' cevabını alan ebeveynler, olayın peşini bıraktı.
ÜÇÜZ OLDUKLARINI 19 YAŞINDA ÖĞRENDİLER
Birbirinden tamamen farklı üç aile tarafından büyütülen üç kardeşin birbirlerinin varlığından hiçbir şekilde haberi yoktu, ta ki 19 yaşına gelene kadar. 1980 yılında New York Suny Sullivan Meslek Yüksek Okulu'na kaydolan Robert Shafran'ın arkadaşları, sürekli Eddy Galland adındaki başka bir kişiyle karıştırıyordu. Öyle ki tanımadığı insanlar sırtını sıvazlıyor, gülümsüyor, tanıyormuş gibi davranıyordu. Onun Robert olduğunu bilen bazı arkadaşları, ona kardeşi olduğunu bilmeden Eddy ismini takmıştı. Kısa süre sonra Eddy Galland adında biriyle karıştırıldığını anlayan Robert, Eddy ile tanışınca birebir aynı olduklarını fark etti. Kısa bir süre sonra aynı tarihte doğmalarının yanı sıra, Louise Wise Evlatlık Edinme Merkezi tarafından evlatlık verildiklerini öğrendiler. Robert ve Eddy vakit geçirdikçe sadece fiziksel olarak değil, neredeyse her açıdan birbirlerine benzediklerini fark etti. İkisi de aynı filmlerden hoşlanıyor, güreş sporuyla uğraşıyordu.
İki genç birbirini bulmanın sevincini yaşıyordu ancak onları bekleyen başka bir sürpriz daha vardı. Yerel bir gazete "birbirinden ayrılan ikizler" hakkında bir haber yayımladı. Makaleyi okuyup fotoğrafları gören David Kellman adında bir çocuk da tıpkı Robert ve Eddy'ye benziyordu. Doğum tarihlerinin ve onları evlatlık veren merkezin aynı olduğunu öğrenen David, Eddy ve Robert'ın üçüzü olduğunu anladı.
Geç olsa da birbirini bulan üçüzler, bundan sonraki süreçte zamanlarını birbirini tanımakla geçirdi. Hatta birlikte adını "Üçüzler" koydukları bir restoran bile açtılar. Ancak bir tarafta onları ayıranın kim ve ne sebeple ayırdığını da araştırdılar. Ortaya çıkan durum karşısında ise büyük şaşkınlık yaşadılar. Çünkü New Yorklu Peter Neubauer isimli bir psikiyatrist, üçüzlerin birbirinden ayrı ve farklı koşullarda büyüyünce ne tür davranışlar ve özellikler sergilediğini anlayabilmek için bu üçlü üzerinde bir deney yapmıştı. Hatta bu psikiyatristin tek kurbanları üçüzler değildi. Neubauer, birçok ikizi ve üçüzü bu deney uğruna birbirinden ayırmıştı.
DENEY SONUÇLARINI MÜHÜRLEDİ
Deney, 1980 yılında resmen tamamlandı ancak daha o tarihte bile bu deneyin bilimsel değeri ve etik arka planı hakkında çok fazla soru işareti vardı. Çünkü Neubauer, tüm verileri 2065 yılına kadar mühürlemişti. Endişesi, bu etik dışı deneyin detaylarını duyacak olan halkın kendisine sırt çevirmesiydi. Bu nedenle verileri ve sonuçları mühürleme kararı aldı, kendisi de 2008 yılında, 94 yaşında hayatını kaybetti.
BİRÇOK ORTAK ÖZELLİĞE SAHİPLERDİ
İnsan davranışlarının genetik mi yoksa çevresel mi olduğuna yanıt bulmak için yapılan deneyin sonuçları ve bulguları hakkında çok fazla bilgi bulunmuyor. Ancak deneyin üçüzler üzerindeki sonuçları farklı ailelerde büyümelerine rağmen birçok ortak özelliğe sahip olduğunu gösteriyordu. Aynı sigarayı içiyor, aynı filmleri seviyor hatta hepsi güreşle ilgileniyordu. Fakat aynı zamanda farklı kişilik özelliklerine de sahiplerdi. Duygusal tepkileri çeşitlilik gösteriyordu. Bu da hem doğanın hem de çevrenin insan gelişiminde etkili olduğunu ortaya koyuyordu. Ancak bu deneyin yöntemi ve gizliliği, etik açıdan ciddi soru işaretleri doğmasına neden oldu.
EDDY 33 YAŞINDA İNTİHAR ETTİ
Zamanlarının çoğunu birlikte geçiren üçüzler, bu süreçte aslında o kadar da iyi anlaşamadıklarını fark ettiler. Bu durum üçünde de psikolojik sorunlar baş göstermesine neden oldu. Robert, avukat olma isteğiyle restoranın ortaklığından ayrıldı. Eddy, yaşadıklarının üstesinden gelemedi ve 1995 yılında 33 yaşında intihar etti. Avukat olan Robert, şimdilerde Brooklyn'de eşi ve iki çocuğuyla yaşıyor. Sigorta şirketinde çalışan David ise New Jersey'de eşi ve iki çocuğuyla birlikte hayatına devam ediyor.
DENEK DEĞİL, KURBAN OLDULAR
Bugün yapılan deneyden geriye sadece hayatta kalan iki kardeş ve pek çok yanıtı bilinmeyen soru kaldı. Bu çocukların hayatları deney uğruna şekillendirilmişti. Kardeş olduklarını bilmeleri ve birlikte vakit geçirmeleri gereken yıllar boyunca birbirleriyle iletişim kuramadılar. Yaşamları boyunca yaşadıkları psikolojik sorunlar bu sürecin bir sonucu muydu? Bunu hiçbir zaman tam olarak bilemeyecekler. Ancak bildikleri tek şey denek değil, kurban olduklarıydı.
EN ÇOK OKUNANLAR
KEŞFETYENİ