Yazarlar
Şeyma Subaşı – Acun Ilıcalı ilişkisinin Analizi
Bütün aşklar tatlı başlar dedik ve tatlı başlayan bir aşktan da bahsedelim isterim. Acun ılıcalı ve Şeyma Subaşı’nın aşk hikayesi..
... Tanıştılar... Yakınlaştılar... Çocuk sahibi oldular... Çok konuşuldular ve bu hafta Şeyma Subaşı evlilik haberini bir milyon takipçisine müjdeleyerek magazin gündeminin ilk sırasına geçti..
Subaşı ile Ilıcalı’nın tanışıklığı yarışma programına dayanmakta. Sonrasında ise ortak çalışma alanları ile mekansal mesafe ile başlayan duygusal yakınlaşma. Bu ilişkinin bu kadar çok gündemde olmasının iki nedeni var.
Haberin Devamı
1. Acun Ilıca’nın popülerliği
2. Subaşı’nın hangi bir üst düzey niteliği ( sanatçı, oyuncu güçlü ekonomik düzeyi) olmamasına rağmen bu ilişkide olmasının getirdiği şaşırtıcılık/özendiricilik
Durum böyle olunca bu ilişki adeta gündemin ana konularından biri haline geldi. Gün geçmiyor ki yeni bir yorum yeni bir hareket olmasın.
Gündemi yorumlayanlar dörde ayrılıyor.
1. Şeyma Subaşı'nı yargılayanlar
Bu bakış açısına sahip kimseler kendilerini evlilik kurumunda güvende hissetme ihtiyacı yoğun olan kimselerdir. Oyunu kuralına göre oynamışlardır. Dünya adil bir yer olmalıdır. Oyunun kuralı dışında olan oyundan atılmalıdır. Ayıplanmalıdır. Onlara göre Şeyma Subaşı, yuvan yıkan kadındır. Acun’u eşinin elinden kapmıştır.
2. Şeyma Subaşı'nı kıskananlar
Bir üstteki kategoriye de çok benzerdir. Çoğu zaman gizli özentisini bastırmak için rasyonel nedenler ile eleştirenler. Bunlar aslında bilinçaltında ona özenirken eleştirerek içsel sıkıntılarını gideren ve onu suçlayıp kendilerinin bunu yapamama başarısızlıklarını kamufle edenlerdir. Çoğu zaman en sert ahlaki normlarla yargılayıp, ilk fırsatta ise benzer ilişkiler için pusuda yatanlardır. Yani bir nevi savunma mekanizması.
3. Şeyma Subaşı gibi olmak isteyip, takdir edenler
Hayata daha esnek bakan kimselerdir ve ahlaki yönden ziyade pragmatist olarak gelinen noktayı değerlendirirler. Pahalı kıyafetler, lüks hayat, güzel vücut.
Bir de herkese kulaklarını tıkayıp sevdiği adamın peşinden riske giren kadının romantik öyküsü onları cezp eder. Sıradan kadın ve prens de bir araya gelebilmektedir. Sadece masallarda değil gerçekte de olabilmektedir. Sıradan yasam süren on binlerce kişinin hissettiği umut, bu duygunun sürekliliği için bu ilişkiyi göz önünde tutar. ( Demek olabiliyormuş)
Haberin Devamı
4. Başkalarının ilişkileri ile ilgilenmeyen ve kendi hayatına odaklananlar
Bu kişiler Şeyma Subaşı’nı tanımaz ve ilgilenmezler. Gündemleri yoğundur. Kendi hayatlarıyla ilgili bu noktada bir ihtiyaçları yoktur. Kişileri değil işleri konuşmayı, üretken olmayı tercih ederler
Bir durumu analiz ederken görüldüğü üzere aslında olay değil onu yorumlayış biçimimiz önemlidir.
Ortada tek bir ilişki de olsa en az dört farklı algıyı görmek mümkün. Ve herkes kendi yaşantısından, kendi ilişkisinden veya kendi beklentisinden yola çıkarak bu ilişkiyi yorumlamaktadır.
Aslında Şeyma Subaşına yönelen eleştirilerde gözden kaçan bir şey var: Acun ılıcalı – Erkek
Bir erkek istemediği sürece kimse onun hayatına giremez. Bir erkek istemediği sürece kimseni kendi alanına girmesine izin veremez.
Haberin Devamı
Hadi farz edelim kadın tarafından bir kez girişim oldu. Buna izin veren de hata yaptı diyelim. Ama devamı hata değil tercihtir. Süreç olan şey hata değildir. Kimse yanlışlıkla aylarca yıllarca sevgili olamaz, aldatamaz, evlenemez. Çünkü ilk adım hata, sonrakiler tercihtir.
Yakın zamanda Ilıcalı, kendisinin başlatıcı olduğunu, Subaşı ya ilgisinin olduğunu ve bu ilişki için ilk adımları kendisinin attığını ifade etti. Belki eleştirilerin önünü kesmek belki de gerçek olan bir durumu ifade etmek istemiş olabilir. Lakin Acun, her zaman Subaşından daha az eleştirildi.
Çünkü Subaşı, çoğu insanın hayalini gerçekleştirdi. Hatta beyaz Ferrarili prens bekleyenlerin umudunu tazeledi. Zengin kız fakir oğlan, zengin oğlan fakir kız fantezilerini suladı. Subaşı, şayet manken, şarkıcı veya üst ekonomik düzeye sahip bir aileden gelseydi bu eleştirilerin % 80 i olmayacaktı.
Bunun nedeni ise “HAK ETMEK” kavramı ile ilgili bir ilişki kavramıdır. Acun’u hak etmek ya da etmemek işte bütün mesele bu. Acun un taraftarları veya bu ilişki fantezisine sahip olanların en büyük sorusu bu : bu kadın bu adamı hak ediyor mu?
Oysa kimse sormuyor; “bu adam bu kadını hak ediyor mu?
27 yaşındaki Subaşı ‘nı 48 yaşındaki ılıcalı hak ediyor mu?
İşte bu eşitsiz yorumumuzun nedeni, kariyer, para ve düzeye verdiğimiz önemle deşifre oluyor.
Acun Ilıcalı emekli bir memur olsaydı ya da ayda 2500 tl ye çalışan biri olsaydı o zaman halen Acuncu olacak mıydık? O zaman diyecek miydik Şeyma, Acun! u kaptı? Yoksa Şeymanın bu adamın neyine aşık oldu ki?” mi diyecektik.
Özetle, ilişkiler ile ilgili yorum, yorum sahibinin kendinden bir parça taşır.
Çok fazla rahatsız olmak bazen ciddi bir gizli özenti bazen de kendisi için tehlikeli bir örnek olduğu içindir.
Övmek veya normalize etmek ise, özdeşim kurmak olabilir.
Serhat Yabancı
Yazar
İlişki/ Evlilik Danışmanı
