Günümüzde stil sahibi olmak diyince akla güncel trendlere uygun giyinmek geliyor. Bu büyük bir yanılgıdır çünkü stil kişinin kendisiyle özdeşmesidir. Giyinmek insanın kendisini konuşmadan ifade edebildiği bir sanattır. Trendleri takip etmek her zaman iyi olmayabilir, ilham olarak kullanılabilir fakat birebir kopyalandığı zaman kendinizi ifade etmekten çok sıradanlığın bir parçası olmuş olursunuz.
Aynaya bakın ve kendinize yakışan parçaların ne olduğunu sorgulayın. Dolabınızı açın ve kendinize dürüst olun bu kıyafetler sizi ifade ediyor mu yoksa sadece trend olduğu için mi satın aldınız?
Bazı günler oluyor gizemli olmak istiyoruz ve siyahlara bürünüyoruz, bazı günler ise paylaşmaya değer duygulara sahip olduğumuzu hissedip renklere sarılıyoruz. Kendimizi ve vücudumuzu sınırlandırmamak adına yeniliklere açık olmalıyız, gidin ve o çok beğendiniz mini eteği deneyin! Belki de o çok korktuğunuz desen size hiç beklenmedik bir ışıltı ve özgüven katacak.
Üzerinizdeki kıyafetler hakkında çevrenizin ne düşündüğündense sizi nasıl hissettirdiğine odaklanın.
Uzun elbiselerle spor ayakkabıları kombinleyin, şık ve sporu karıştırmaktan korkmayın. Spor bir t-shirt giydiyseniz altına topuklu ayakkabı giymeyi deneyin.
Blazer ceket ile sırt çantasını birlikte kullanabilirsiniz çünkü sırt çantasıyla kim rahat etmez ki?
"Buranın tarzı bana hiç hitap etmiyor" dediğiniz mağazalara girin, beklenmedik sürprizlerle karşılaşabilirsiniz.
Stil sahibi olmak güncel trendleri takip etmekten ibaret değildir. Kendi modanızı yaratabilirsiniz.
Pahalı bir ürün hep tarz olmadığı gibi, ucuz bir ürün her zaman rüküş olmayabilir. Pahalı ve ucuzu birbiriyle kombinleyin çünkü bir parçanın kalitesini fiyatı belirlemez.
Alışveriş için farklı yerler deneyin, pazarları ve butikleri keşfedin. Sürekli aynı markadan alışveriş yapmaktan kaçının.
Yeniliklere açık olun, kendi hayatınızın trendini siz belirleyin.