TURN ON LOG IN SWITCH OFF
Türkiye’nin önde gelen okullarından, İstanbul Moda Akademisi’nin 10. Yıl mezunlarını verdiği mezuniyet töreni ve ‘Turn On / Log In / Switch Off’ sloganı ile oluşturdukları mezuniyet sergisinin bizzat içinde yer alan biri olarak, bizleri sektöre nasıl uğurladıklarını sizlerle paylaşacağım.
Mezuniyet Sergisi’nin açılışında, İMA ve İHKİB yönetim kurulları, İMA akademik kadrosunun yanı sıra sektörün tanınmış isimleri, tasarımcılar ile moda ve tekstil dünyasının ileri gelenleri de katılım gösterdi. 2017-2018 Eğitim Dönemi, tam ve yarı zamanlı Moda Tasarımı, Moda Tasarımı ve Yönetimi Lisansüstü ile Moda Tasarımında Kalıp ve Model Geliştirme programlarında eğitim alan 63 öğrenci mezuniyet diplomalarını sektörün önde gelen isimlerinin ellerinden aldılar.
11-15 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek Mercedes -Benz Fashion Week Istanbul’da, New Gen defilesinin yanı sıra New Gen tasarımcıları ile söyleşi ve bir tasarım workshopu ile katılacak. Türkiye Tasarım Haftası’na da sergi ile katılacak İMA’nın 4. Tasarım Bienali ve TGSD Moda Konferansı’nda da çeşitli etkinlikleri bulunuyor.
Moda Tasarımı öğrencilerine yaratıcılıklarını ve teknik altyapılarını geliştirmek üzere moda ve kostüm tarihinden başlayarak bilgisayarda tasarım, elde kalıp çıkarma, dikiş, drapaj, moda yönetimi ve tasarım gibi dersler veriliyor. Bunların yanı sıra eğitimleri süresince yurt içi ve yurt dışında eğitimlerine katkıda bulunacak önemli etkinlik, organizasyon ve sergileri de ziyaret etme fırsatı buluyorlar. Eğitim dönemleri içerisinde sektörün önde gelen firmalarıyla projeler gerçekleştirirken, İMA Mezuniyet Sergisi’nde sergilenen parçaları sektörün önde gelen isimlerinden oluşan bir jüri tarafından değerlendiriliyor ve seçilen tasarımcıların “kapsül koleksiyonları”, NEW GEN defilesiyle İstanbul Moda Haftası’nda yer alma fırsatı yakalıyor.
Yıl boyunca gecesini gündüze katarak çalışıp tasarımlarını şekillendiren İMA öğrencileri, süper kahramanları olarak isimlendirdikleri öğretmenleri Kreatif Direktör Raf Stesmans, Burcu Yıldırım, Melis Karapança, Gülin Girişmen ve Güneş Güner Işık’ın destekleriyle birlikte, moda sektörünü heyecanlandıracak harika işler çıkardılar. İstanbul Moda Akademisi Direktörü Seda Lafçı’da öğrencilerin çalışmalarını en iyi şekilde sektöre sunmanın huzur ve mutluluğunu yaşadı.
Bunun yanı sıra moda fotoğrafçısı Tamer Yılmaz, moda yazarı Ece Sükan; tasarımcılar Gül Ağış, Deniz ve Begüm Berdan ile Özlem Kaya, MBFWI Moda Direktörü Banu Bölen mezunları yalnız bırakmadılar.
Moda Tasarımı ve Tekstil Teknolojisi Lisans Programı mezunlarının güçlü ilham kaynaklarından yola çıkarak oluşturdukları tasarımları, yakinen gözlemleme fırsatı buldum. Şimdi O özel 7 öğrenciyle tanışalım ve tasarımlarına yakından bakalım.
Gökçe Kömürcü
Nit Örme’nin sponsorluğunda triko tasarımlarımı şekillendirdiğim ‘‘BEAUTY TO THE BONE’’ isimli koleksiyonumun ana teması geleneksel ve dijital sosyal baskının, güzellik algısındaki etkileri üzerine bir inceleme ile başladı. 17. Yüzyılda yaşamış Fransa Kraliçesi, Marie de Medici’nin korselerinden, modern zaman hastalıklarından anoreksiya rahatsızlığına kadar uzanan ince çizginin bütününü oluşturuyor. Baskı altındaki zamansız güzellik anlayışını ‘Kemiklerine Kadar Güzellik ‘mottosuyla birleştirdim.
Engin Ekinci
‘’CLIQUE’’ adlı koleksiyonumda,geçmişte ve günümüzde yaşadığımız tüm yargılamaların insan zihninin ürünü olduğunu belirten Kris Kuksi’nin heykel tablosuyla başladı yolculuk. Bu yolculukta çelişki ve zıtlık ortak konuyu oluşturdu. Çelişkiler içinde geçmişten günümüze uzanan sürede ayrı tutulan insan ve kimliklerin birlikte ama diğerlerinden ayrı bir bütün oluşturmaları anlatılıyor. Bu bütünlük Clique, birbirinden zıt ve çelişkilerle birleştirilerek ifade edildi. Clique, farklılıkların ve değişmeyen özün geçen zaman içinde nasıl kabullenilir olduğunu gösterirken, zamanında sırtına vurulan damgadan da kaçınmıyor.
Şebnur Günay
‘’UMUT’’ adlı koleksiyonumu şekillendirirken hapishanelerden etkilendim. Konu itibariyle ne kadar karanlık ve umutsuz bir içeriğe sahip olsa dahi, tam tersine insanların bir umudu olması gerektiğini düşündüğümden koleksiyonumu bir o kadar renkli çalıştım. ‘’Özgür umudunuzu kaybetmeyin, Belki de ileridedir yaşanacak günlerin en güzeli. ‘’Nazım Hikmet.
Meltem Özbey
‘’I’M NOT PLASTIC.’’ adlı koleksiyonum başlangıçta, bir vintage mağazasında gördüğüm savaş zamanından kalma ürünleri dönüştürme anlayışı ile başladı. Bu malzemeleri dönüşüm materyalleri ile birleştirerek yeniden giyilebilir kıldım.
Sümeyye Başbuğ
‘’IRRITATE’’ isimli koleksiyonumu hazırlarken öncelikle sinir bozan görseller topladım ve günlük hayatta neler yaşayıp sinirimizin bozulduğunu, insanlara sorarak farklı hislerle tanıştım. Aslında normal olmayan, kurala aykırı, bilinenin dışında olan şeylere sinirimizin bozulduğunu ama hataların, normal olmayanın, olağan dışı olanların güzel ve özgün fikirler doğurduğunu fark ettim. Hata olarak görünen şeylerin güzele yol açtığını göstermek istedim.
Şule Gül
"BAKMAK VAR, GÖRMEK VAR." adlı koleksiyonumda insanların görme engellilerin baktığı yerden bakabilmesini amaçladım. Bir görme engelli ile çalıştığım bu projede karanlığın onlar için bir şey ifade etmediğini anladım. Bu durum onlar için bir kayıp değildi. Aksine bir fırsattı. Çünkü biz de onlar kadar güçlü hissedemiyoruz. Birbirleriyle bağı kopmamış insanları, farklı formlarda kıyafetlerle birleştirerek diğer insanların onlarda eksik olduğunu düşündüğü yönlerin eksik olmadığını vurgulamayı amaçladım.
Aslı Dilber
GEN Z (Don’t call them Gen Z ) “Kuşak” koleksiyonumda Moulin Rouge’ daki kabare dansçılarının giydikleri renkli kıyafetler göz önüne alınarak, 60’lı yıllardaki detaylardan esinlenerek yaptığım bir koleksiyondur. Konsepti konuma bağdaştırmak için, renkli plastik materyaller ve eski bir koltuğu birleştirilip modernize ettim.
Emeği geçen bütün mezun arkadaşları canıgönülden tebrik ediyorum. Sergiyi gezmek ve tasarımları yakından incelemek isterseniz, İMA’nın Teşvikiye Caddesi No:10/1 Nişantaşı adresinde bulunan Sadrazam Sait Paşa Konağı’ndaki binasında yaz boyunca ziyarete açık olacak.
https://www.gokcekomurcucosmos.com/