Kellik, kimi zaman genetik veya hormonlardan dolayı kimi zaman da bir hastalık sonrasında ortaya çıkar. Kadın erkek fark etmeksizin çoğu kişiyi etkileyen kellik, bugün gelişen teknikler sayesinde ise artık çözümsüz değil. Özellikle FUE tekniğinin saç ekiminde kullanılması, bu çözümün en önemli adımını oluşturmuştur. FUE’nin keşfi hem izsiz bir ekime imkan tanımış hem de daha sık saç ekimi yapılmasını sağlamıştır.
Uzun süre kellikle mücadele edilince, saç ekimi yaptırmak isteyen kişilerin ekimden beklentisi de yükseliyor. Yoğun ve sık bir görüntü elde etmek, kişinin birinci isteği haline geliyor. FUE eskiye oranla kişilerin sık saç ekimi isteğini karşılasa da, sık saç ekimini ayrıca kişinin donör bölgesi, ekim alanının genişliği, saçının yapısı ve de doktorunun tecrübesi de belirliyor. Sık saç ekimi yaptırmak isteyen kişilerin bilmesi gereken bir diğer nokta ise sık gerçekleştirilen ekimlerin bazı yan etkilere neden olmasıdır.
Sık Saç Ekimi Mümkün mü?
Sık saç ekimi mümkün mü sorusunun cevabı, donör bölgedeki saç yoğunluğu, saçın yapısı ve de saç ekimi yapılacak alanın genişliğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Donör bölgenin saç bakımından yoğun olması, burada yer alan saçların kalın ve kıvırcık bir yapıya sahip olması, karşısında ekim yapılacak alanın dar olması yoğun ve sık bir ekimi mümkün kılar. Dolayısıyla saç ekimi yaptıracak kişi sık saç ekimi yapılmasını isterken, bu hususları göz ardı etmemelidir. Sık bir ekimi belirleyen hususları ise şu şekilde açıklamak mümkündür.
1. Donör Bölgedeki Saç Yoğunluğu
Saç köklerinin alınacağı donör bölgedeki saç yoğunluğunun yeterli sıklıkta olması, sık saç ekimi koşullarından biridir. Sık saç ekimi yapılıp yapılmayacağını belirleyen saç yoğunluğu, normal bir yetişkinde cm2 başına ortalama 300-500 arasında değişir. Kahverengi ve siyah saçlılar yüz bin kıl köküne sahipken, açık renkliler yüzde 10 daha fazla, kızıl renkliler ise yüzde 10 daha az kıl köküne sahiptir.
Saçları dökülmüş bir kişi düşünüldüğünde ise, sık saç ekiminde ortalama cm2 başına 100 kıl kökü gerekir. Bunun için de donör bölgesinin cm2 başına 50-80 kıl kökünün ekilecek yoğunluğa sahip olması gerekir. Dolayısıyla donör bölgedeki kıl köklerinin yeterli sıklıkta olması sık saç ekimi için önemlidir.
2. Saçın Yapısı
Saçın yapısı da sık saç ekimi planlamasını etkileyen hususlardan biridir. Saç telinin kalın ya da ince, düz ya da kıvırcık olması ekim sonrası elde edilen görüntüde belirleyicidir. İnce ve düz saç yapısına sahip olan kişilerde yoğun bir görüntü için cm2 başına daha fazla saç kökü ekilmesi gerekir. Kalın ve kıvırcık saç yapısına sahip olan kişilerde cm2 başına daha az saç kökü ekilse de yoğun bir görüntü elde edilir. Dolayısıyla kıvırcık ve kalın saç yapısına sahip kişilerde cm2 başına daha az saç kökü ekilse de sık bir saç ekimi yapılmış gibi gözükür.
3. Ekim Yapılacak Alanın Genişliği
Sık saç ekimi yapılmasında etkili olan bir diğer husus da ekim yapılacak alanın genişliğidir. Ekim yapılacak alan büyükse, sık bir saç ekimi için cm2 başına daha fazla saç köküne ihtiyaç duyulur. Ancak ekim yapılacak olan nispeten daha darsa, donör bölgedeki saç yoğunlu az bile olsa yoğun bir görünüme kavuşmak daha kolaydır. Dolayısıyla ekim yapılacak alanın küçük olması sık bir saç ekimi yapılmasının yolunu açar.
4. İnce Kanallar
Sık saç ekiminin bir diğer yolu da köklerin ekileceği kanalların çok küçük açılmasından geçer. Sık saç ekimi yapılabilmesinde, donör bölgenin yoğunluğu, saçın yapısı ve ekim bölgesinin genişliği kadar açılan kanalların da etkisi oldukça fazladır.
Sık saç ekimi için cm2 başına çok sayıda kanal açılmalıdır. Kanalların minik ve birbirine yakın olması, donör bölgeden çıkarılan köklerin birbirine yakın olmasına dolayısıyla ekimin sık olmasına neden olur. Ancak sık saç ekimi yapayım derken, olası tehlikelere de yol açılabilir. Sık bir şekilde gerçekleştirilen saç ekimi başta nekroz olmak üzere bir takım yan etkilere de neden olabilir.
Sık Saç Ekiminin Ortaya Çıkardığı Sorunlar
Saç ekimi diğer estetik uygulamalarına göre komplikasyon oranı az olan bir uygulama olmasına rağmen, dikkatli ve özenli bir şekilde gerçekleştirilmediği taktirde bazı sorunlarla sonuçlanabilir. Özellikle sık saç ekimi yapılması adına, birbirine yakın bir şekilde açılan kanallar, bu sorunları yaratan nedenlerden biridir. Sık saç ekimi için birbirine yakın bir açılan kanalların yarattığı sorunlar şu şekilde sıralanabilir.
1. Saç Büyümesinin Sınırlı Olması
Ekim sırasında köklerin yerleştirileceği alanda açılan kanalların birbirine yakın olması, özellikle de sınırlı bir alanda yoğun bir ekim yapılması greftlerin beslenememesine neden olur. Beslenemeyen greft ise büyüyemeyeceğinden, saç büyümesi istenilen seviyeye ulaşamaz.
2. Greftlerin Dışarıya Çıkması
Sık saç ekimi aynı zamanda greftlerin yerleştirilmesi sırasında daha önce yerleştirilen greftin dışarıya çıkmasına da neden olur. Bir greft ekilirken diğer greftin dışarıya doğru çıkması ekim başarısını olumsuz etkiler. Bu nedenle köklerin uygun aralıklarla açılmış kanallara yerleştirilmesi önemlidir.
3. İz Oluşumu
Sık saç ekimi için yan yana açılan kanallar, ekim yapılan bölgede küçük kesi izlerinin oluşmasına da neden olabilmektedir.
4. Nekroz
Nekroz, saç ekimi operasyonlarının nadir fakat ciddi koplikasyonlarından biridir. Hem hastaya hem de ekim tekniğine bağlı faktörlerden kaynaklanır. Ekim tekniğine bağlı faktörlerin birinci nedeni ise greftlerin sık yerleştirilmesidir. Sık saç ekimi nadir görülen bir komplikasyon olan nekrozun dahi oluşmasına neden olabildiğinden, kanalların uygun aralıklarla açılması oldukça önemlidir.
Dolayısıyla uzun süreli saçsız olan bir kişi, sık görünen saçlara kavuşmak istese de, sık saç ekimi yapılmasına karar verecek kişi, ekim yaptıracak kişi değil, saçın analizini ve muayenesini yapan doktordur.