Ben her çocuğun dünyaya bir değer, bir renk katmak üzere özel yeteneklerle donatılmış olarak geldiğini düşünüyorum. Biz yetişkinlerin yapacağı en iyi şey onlara yaşam becerileri, çok sağlam bir ruh hali (sevgi, saygı, umut, paylaşım, empati, farkındalık gibi değerleri), ihtiyaç duydukları bilgiye ulaşma becerisi, yaşam amacı, ilgi ve yeteneklerini keşfetme becerisi ve harekete geçme gücü kazandırmak.
Montessori metodunu seçme nedenim ise Maria Montessori'nin çocukları her yönüyle uzun uzun incelemiş ve onların gelişimi ve geribildiriminden hareketle özlerini koruyup ortaya çıkarmaları için mobilyasından materyaline, yetişkin eğitiminden gelişim takibine kadar her alanda ihtiyaca cevap vermesi. Birçok ülkede binlerce çocukla uygulanmış, dünyanın en başarılı eğitim metotlarından.
Her kültürün kendi dinamiklerine göre uyarlanabilen bu metot, çocuğun yaradılıştan getirdiği muhteşem yeteneklerini, yaşam amacını, potansiyelini ortaya çıkarmasına destek oluyor.
"Bana kendi başıma yapabilmem için yardım et."
Montessori’nin bu sözü bu yöntemin özeti niteliğindedir. Bilinçli yetişkinin bir çocuğa yapabileceği en büyük iyilik çocuğun kendini oluşturabilmesine yardım etmektir.
Çocuğa uygun olarak hazırlanmış çevrede, gelişim işaretlerini dikkate alarak, bilinçli insanlarla ve uygun materyallerle çocuğa özgürlük sunulur. Çocuk özgürce seçim yaptıkça sorumluluk alır, sınırları fark eder, disiplin geliştirir, becerileri artar, iradesi, karar verme yeteneği gelişir, ilgilerini , yeteneklerini keşfeder, adım adım kendini inşa eder.
Her gelişim dönemi bir önceki becerinin üzerine inşa edilir. O yüzden doğumdan itibaren bu metodu uygulamak çocuğun her beceriyi en duyarlı, en hazır olduğu dönemde edinmesine destek olur. Böylece bir sonraki gelişim evresine rahatlıkla geçersiniz.
Neden Montessori metodu?
Çünkü bir çocuğun doğuştan itibaren olabileceği en iyi halinde olmasına, yaşam amacını keşfedip kendini inşa etmesine olanak sağlayan bir yöntemdir.
Çocuğu ruhsal, fiziksel, zihinsel, kültürel, sosyal, evrensel tüm yönleriyle destekleyen, çocuğun gelişim işaretlerine göre geliştirilmiş bir yöntemdir.
Bu metotta çocuğu yetişkinin istediği şekilde formatlamak yoktur, gelişim işaretlerini takip ederek muhteşem yaradılışını koruyup geliştirmek esasına dayanır.
Çocuğun doğal ihtiyaçlarını doyurduğunuz için onunla mücadele değil, işbirliği içinde olursunuz. Çocuğunuz size doğal olarak güvenir, sizi dinler, enerjisini ihtiyacı olan şekilde ve olumlu yönde kullandığı için huzurlu, rahatlamış, sakin bir yapıda olur.
Çocuğun yaptığı çalışmalar rahatlatıcıdır. Çocuk çalıştıkça dikkatini yoğunlaştırma ve odaklanma becerileri artar. Cesareti kırılmış, içine kapanmış, dikkat dağınıklığı, saldırganlık, tembellik gibi farklı tepkiler geliştirmiş çocuklar da çalıştıkça rahatlar, daha kolay yoğunlaşabilir, kendini disipline edebilir, yaptığından tatmin olur.
Bu metot evrensel olarak insanın gelişim evrelerini kapsar. Her toplumun ve kültürün kendi özelliklerine göre düzenleme esnekliğine sahiptir, kolayca uyarlanabilir. Yöntemin özü, çocuğun kendini ortaya çıkarmasına destek olmaktır. Çocuğun becerileri, bulunduğu şartlara göre bilinçli bir şekilde hazırlanan ortamla geliştirilir.
Bu yöntemi uyguladığınızda ebeveyn olarak çocuğunuzun gelişiminde neler bekleyeceğinizi, gelişimini desteklemek için ne yapacağınızı, ev düzeni, etkinlik, materyal, oyuncak seçimi, uygun konuşma, vb. çocuğunuzla ilgili ebeveyn olarak yapacağınız şeyleri bilmenin rahatlığını yaşarsınız. Böylece her adımda stres yaşamaktan, anne - babalığınızdan şüpheye düşmekten kurtulursunuz.
Çocuğum Montessori okuluna gitmeli mi?
Bir yaşam şekli olan bu yöntemi evinizde uygulamanız için çocuğunuzun Montessori okuluna gitmesi şart değildir. Üç yaşından sonraysa Montessori okuluna gitmesi elbette tamamlayıcı olur. Fakat günümüzde popülerliğinden ötürü bu yöntemi kullanmadan ismine Montessori'yi ekleyen çok okul var maalesef. Dikkatli olmakta yarar var. Yakında okul seçimiyle ilgili de bir yazı yazacağım.
Sevgiler :)
Ayşegül Karahan Ertuğrul
Eğitimci, Ebeveyn Danışmanı